İşte Davutoğlu'nun tuş ettiren hamlesi
Başbakan Ahmet Davutoğlu AB'nin başkenti Brüksel'e düzenlediği seyahatte AB ile yapılan müzakereleri anlattı.AB çıkarmasında Davutoğlu yaşanan süreci uçakta gazetecilerle paylaştı.
İşte o önemli açıklamalar:
AB serüvenimiz uzun, altmışlı yıllardan bu yana değişik yollardan geldik. Bizim iktidarlarımız döneminde de kritik zirveler oldu. 2002 Aralık zirvesini hiç unutmuyorum. Zorlu bir zirveydi, Kıbrıs, Irak, AB açısından. 2004 de öyle.
AB İLE İLİLŞİKİLER YENİ BİR BOYUT KAZANDI
Uzun bir ara vermişiz. Son üç ay içinde 28 artı bir olarak üçüncü zirvemiz.
Fikirdaş ülkeler denen mülteciler konusunda ayrı bir zeminde dört veya beş kez bir araya geldik.
Bu tempo bile Türkiye AB ilişiklerinde yeni bir boyut kazandığının göstergesi.
Önümüzde iki boyut vardı, ya bu ilişkiyi bir kriz olduğunda buluşmak üzere yöneteceğiz ya da tüm bu tecrübelerden sonra Türkiye - AB ilişiklerini yeni bir zemine oturtacağız ki, kriz gelince göğüsleyebileceğiz.
ÇOK BAŞARILI BİR ZİRVE
Bu olay ikinci yolun inşa edilmesi gerektiğini gösterdi. Diğerleri ile bu zirve arasında çok ciddi farklar var. Bu süre içinde konsey Başkan'ı Tusk üç dört kez geldi. Merkel aynı şekilde. Bu zirve başarılı bir zirve oldu.
Türkiye - AB ilişiklerinde kriz yönetiminden vizyona geçiş için bir paket hazırladık. Yani hem sorunları giderelim hem de ilişkileri derinleştirelim dedik.
TÜRKİYE - AB BİRBİRİNİ KEŞFETTİ
Şimdi saatler süren toplantılarda beraber oluyoruz, bu krizden bir şeyler çıkarmalıyız. AB her krizden bir şey çıkarıp büyür. Bu krizden Türkiye - AB birbirini keşfederek çıktı.
29’unda vardığımız eylem planı iki üç ay bizi belli bir çerçevede beraber çalışmaya yöneltti. Bir yer geldi tıkandı, fark ettik ki sadece bu tedbirlerle sorun açılamıyor, bunun üzerine iki hafta önce bir teklifle geldik Türkiye olarak. Öyle bir çözüm bulalım ki, Türkiye de mülteci sayısı artmasın, Türkiye'nin transit ülke olarak cazibe olmasın, bu Nasıl olurdu, Türkiye’nin cazibe merkezi olmaması, geçişte... Ve bir de aradaki insan kaçakçılığı kriminal.
PİSKOLOJİK EŞİK AŞILDI
Kazanımlar, bir psikolojik eşik aşıldı, yeni dönem, ikili ilişkiler yoğunluk kazandı.
Yöntem olursa, illegal geçişler azalacak, çünkü bir şey ifade etmeyecek.
Türkiye daha az geçiş geliş olacak.
Türkiye’de mülteci sayısı artmayacak.
Ne kadar alırsak aynı gün aynı hafta aynı ay kamplardan Avrupa'ya gidecek.
Avrupa içinde illegal geçişler düzenli hale gelecek.
AB ARTIK KÜLFET PAYLAŞACAK
Bu süreç içinde Türkiye'nin mülteci sorununu tek başına göğüslemesi konteksinden çıkılacak AB ile külfet paylaşılacak. Üç milyar, altı milyara çıktı, ihtiyaç olursa tekrar değerlendirilecek
Vize muafiyeti hayal değil, öne çekerek kendimizi de disiplinine ediyoruz ki şartları bir an önce yapalım gerekli vize muafiyeti sağlansın
72 kriterden üç ayda 19 yaptık, 10 günde 37’ye çıkardık. 35 kaldı. Bu mayısta da bunu tamamlayacağız
FASILLAR İÇİN HIZLANMA KARARI
Faslılar 29 Kasım’a kadar. Türkiye uzun zaman fasıl açamadı. 17’yi 29 Kasım’dan sonra açtık. Bugün aldığımız kararla 33 fasıl nisan ayı içeresinde inşallah açılacak. Diğerleri için de hızlanma kararı alındı
Türkiye AB gümrük birliğinin güncellenmesi sağlandı.
Suriye içinde güvenli alan konusunda ilk defa AB bir tanımda bulundu. Daha güçlü bir tanım vardı, bir ülke muhalefet etti. Uzlaşma çerçevesine oturdu.
AVRUPA'DAN MÜLTECİ ALMAYACAĞIZ
Yanlış anlaşılan hususlar var. 20 Mart’ta almaya başlamayacağız, 20 Mart’tan itibaren gelenler bu kapsamda olacaklar. Bunu ilan ettik ki insanlar kapı kapanıyor deyip son vagona atlamasınlar.
Avrupa'dan mülteci almayacağız. Yani 20 Mart öncesinde gitmiş olanlardan almayacağız, üç saat önce gitmiş olanlar bile Türkiye ye girmeyecek.
Bu 72 bin rakamı bazılarını şaşırttı. 72 bin sadece birebir gidecek olanların şimdiki tespit ettiğimiz sayı. 72 bine kadar ... İllegal yolda olursa bu 72 bin. Bir de bunun dışında AB nin gönüllü olarak başka ülkelere dağıtacağı , bu da ayrıca başlayacak.
Bu Türkiye için kazanım. Arkadaşlar çok ciddi çaba sarfetti.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.