Cumhurbaşkanı Erdoğan: Senin ne işin var orada?
Dünya-Türk İş Konseyi Kurultayı'nda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Can Dündar'ın duruşmasına katılan konsoloslara çok sert tepki gösterdi. Erdoğan konsoloslara hitaben "sen konsolosluk içinde görevlisin, diğer faaliyetlerin izne tabidir. Senin ne işin var mahkemede?" ifadelerini kullandı.
Erdoğan'ın açıklamalarından satırbaşları:
Yurtdışında yaşayan vatandaşlarımızın bir bölümü zaman içinde işadamı konumuna geldi. Bunun yanında ticari faaliyette bulunmak için yurtdışına giden vatandaşlarımızın sayısı son 13 yılda çok ciddi boyutlara ulaşmış durumda.
SİZLER DE 'ÇAĞDAŞ ALPERENLER'SİNİZ
Geçtiğimiz günlerde TİKA çalışanları için "çağdaş alperenler" ifadesini kullanmıştım. Aynı sıfatı sizlerin de hakettiğine inanıyorum.
Yurtdışında iş yapmanın, kendini kabul ettirmenin ne kadar zor olduğunu biliyoruz. Bu konuda en büyük desteğniz Türkiye'nin itibarıdır.
Bugün yer kürenin dört bir yanında işinin, kazancının peşinde olan iş adamlarımızın her biri çağdaş alperendir. Çünkü sizler bulunduğunuz yerlerde aziz milletimizi de temsil ediyorsunuz.
Oturuşunuzla, kalkışınızla, iş yapma tarzınızla milletimizin birer temsilcisi olduğunuzu asla unutmamalısınız. Sizlere milletim ve ülkem adına şükranlarımı sunuyorum.
Yurtdışında yaşayan vatandaşlarımız için kullanılan "diaspora" ifadesi bana soğuk geliyor. Bu ifade aslında "kopmak" kökünden geliyor. Ülkesinden, vatanından, değerlerinden kopmak.
Bakın ecdadımız Ortaasya'dan geleli, yani diaspora kavramından hareketle ana vatanından kopalı bin yıl oldu. Ama biz hala orayı ata yurdu olarak kabul ediyoruz ve her gittiğimizde kardeşlermizle kucaklaşıyoruz. Onlarla gönül bağımızı asla koparmayız.
Bizim geçmişimizde asla "sömürgecilik" lekesi olmadığı gibi, bu psikolojiyi de asla kabul edemeyiz.
Türkiye OECD ülkeleri arasında en hızlı büyüyen ikinci ülkedir. Türkiye'ye 13 yılda 165 milyar dolar yabancı yatırım geldi.
İnşallah 2016 yılında Türkiye'nin ekonomide toparlanmış, hazırlıklarını tamamlayıp, yeniden güçlü bir yükseliş eğilimine girdiğine hep birlikte şahit olacağız.
Ne terör ne bölgesel sorunlar ne de ülkemizin önünü kesmek isteyen güçler, 2023 hedeflerimizi hayata geçirmemize engel olamayacaklar, bunun böyle bilinmesini istiyorum.
NE ZAMAN "YENİ TÜRKİYE" DESEK SORUNLAR ÇIKIYOR
Dikkat ederseniz biz ne zaman 'yeni Türkiye' dedik, 'büyük Türkiye' dedik, işte o zaman akılla, mantıkla izah edemeyeceğimiz, hadiselerin tabii seyrine tamamen aykırı bir sürü sorunu önümüzde bulduk. Allah aşkına soruyorum sizlere, Türkiye'nin güney sınırlarındaki ilçelerinde terör örgütünün başlattığı kalkışmanın mantıklı bir izahı var mı?
En başta bölgede yaşayan insanlarımıza zarar veren, sıkıntı veren bu eylemleri hayatın doğal akışına uygun saymak mümkün mü? Sen yol yapacaksın, birileri gelecek oraların müteahhitlerini tehdit edecek. Sen havalimanı yapacaksın, havalimanını havan topuyla vuracak. E bunu kime yapıyoruz? Orada yaşayan Kürt kardeşlerimize. Böyle bir vicdansızlık olabilir mi? İnsanilikten nasibini almamış mahluklar bunlar.
OYNANAN OYUNLARI GÖRMEMEK İÇİN KÖR OLMAK LAZIM
Suriye'deki gelişmelerin bir anda böylesine mahiyet ve yön değiştirmesi, bölgenin kendi dinamikleriyle açıklanabilir mi? DAEŞ bahanesiyle oynanan oyunları, gerisindeki niyetleri, hedefleri görmemek için herhalde kör olmak lazım.
Bölücü terör örgütüne kucak açanların, kol kanat gerenlerin endişesi herhalde bu her taraflarından zavallılık akan teröristlerin kendileri değil, Türkiye'yi 1959 yılından beri Avrupa Birliği kapısında bekletenlerin bilhassa son 10 yılda kabul ettikleri üyelere baktığımızda meselenin kriterler olmadığını gayet iyi anlıyoruz.
SİZİN NE İŞİNİZ VAR ORADA?
Dün malum bir gazetecinin mahkemesi vardı. Bu yargılamaya katılanların durumu çok önemli. İstanbul'daki konsoloslar mahkemeye geliyor.
Siz kimsiniz ya, sizin ne işiniz var orada? Yani diplomasinin de bir edebi var, adabı var. Burası senin ülken değil, Türkiye. Sen konsolosluk binası veya konsolosluk sınırları içerisinde hareket edebilirsin, diğerleri izne tabidir.
Bunlar kalkıp bu ülkenin içerisinde bir gövde gösterisini yapabilecek kadar haddi tecavüz edebiliyorlar.
Oynanan oyunun tarzını göstermesi bakımından bu çok önemli. Demokrasi, insan hakları, özgürlük, seçim laflarını dillerinden düşürmeyenlerin, halkın desteğini alarak iş başına gelenlerle darbeciler karşı karşıya geldiğinde tercihlerinin hangisinden yana olduğunu hep birlikte takip ediyoruz, görüyoruz.
BİZİM GEÇMİŞİMİZDE ASLA SÖMÜRGECİLİK LEKESİ OLMADI
Bizim geçmişimizde asla sömürgecilik lekesi olmadığı gibi biz millet olarak bu psikolojiye tahammül edebilecek bir yapıya da sahip değiliz.
Dünyanın çeşitli bölgelerinde maalesef sömürge durumunda olmaktan rahatsızlık duymayan, tam tersine bunu benimsemiş toplumlara rastladığımızda gerçekten çok üzülüyoruz.
Üstelik bunlar geçmişlerinde çok parlak, zengin medeniyetler kurmuş toplumlar. Halbuki bu insanlar kendi özgünlüklerini koruyabilseler, sahip oldukları zenginlikleri kendileri için kullanabilseler, şu anda bulunduklarından çok daha ileride olabilirler. Bunun için biz nerede yaşarsak yaşayalım, ne iş yaparsak yapalım, hangi eğitimi alırsak alalım kesinlikle kendimiz olmaktan, milli ve manevi değerlerimizden vazgeçmeyeceğiz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.