Çelik'ten AK Parti'ye çok sert eleştiri
“BİR ÜLKEDE GAYRİMEMNUNLAR, NE KADAR ÇOKSA O ÜLKENİN İDARE EDİLMESİ O KADAR ZORDUR”
Hüseyin Çelik bugünkü yazısının başında ülkede memnuniyetsizliğin artmasıyla birlikte yönetimin zorlaşacağını belirterek şöyle yazdı: “Bir ülkede gayrimemnunlar, ne kadar çoksa o ülkenin idare edilmesi o kadar zordur. Yeryüzünde gayrimemnunları sıfıra indirebilmiş bir rejim de, bir yönetim de yoktur. Ne var ki, gayrimemnunlar tolere edilebilir bir seviyede olursa o ülkede huzur ve barış olur. Aksi takdirde, çekişme, çatışma, kaos ve kargaşa olur.”
Hükümete karşı olan parti, grup ve kişilerin aynileştirilmesine karşı çıkan Çelik, “Bir partiye veya bir lidere birbirleriyle taban tabana zıt birçok birey, birçok grup ve birçok kesim, farklı gerekçe ve mülahazalarla karşı olabilir. Bu onların ayniliğini veya aynileştiğini göstermez.”diye yazdı.
Obama’ya, Kenan Evren’e, İran Şah’ına, II. Abdülhamit’e ve Rus Çarı’na karşı farklı nedenlerle birçok farklı görüşteki yapıların mücadele ettiği örneklerini veren Çelik, hükümeti şöyle eleştirdi: “Basiretli bir yönetim, içerde de dışarda da, söylem ve eylemleriyle muhalif ve muarızlarını bir araya gelmeye teşvik etmez. Hele hele onları tanımlarken hepsini bir sepette yer almaya asla icbar etmez. Kamplaşma ve bloklaşma, ilk etapta taraftarlarınızı konsolide eder ama orta ve uzun vadede bu yol ve yöntem, ülkeyi maceraya, hatta iç çatışmalara sürükler.”
İktidarın dostlarını kendinden uzaklaştırıp düşmanlaştırdığını ve düşmanlarını ise içine aldığını belirterek hükümeti eleştiren Çelik, Ebu Müslim-i Horasanî’ın sözüyle AK Parti’ye şu mesajı yolladı: “Uzaklaştırılan dost düşman oldu. Herkes düşman safında birleşince de, yıkılmaları mukadder oldu.”
Yazının son bölümü şöyle:
“Bir de mevcut, kazanılmış dostları kaybetmek var ki, o daha da vahimdir. Dost ülke, birey ve kesimleri, armudun sapı, üzümün çöpü hesaplarıyla karşımıza almamamız lazım. “Bin dost az, bir düşman fazladır.” diyen atalarımız, “dünya olsa kes deme bes” sözüyle de bu işin önemini pekiştirmiştir. Yani dünya kadar kimin, kimsen olsa da yeter deme. Tam bu noktada, Ebu Müslim-i Horasanî‘nin ünlü sözünü hatırlayalım. Bu veciz söz, hem iç hem de dış politikalarımızda kulaklarımıza küpe olmalı:
‘Onlar, zarar vermeyeceklerinden emin oldukları için dostlarını kendilerinden uzak tuttular. Kendilerine bağlamak ve kazanmak için de düşmanlarını yakınlaştırdılar. Yakınlaştırılan düşman dost olmadı. Ama uzaklaştırılan dost düşman oldu. Herkes düşman safında birleşince de, yıkılmaları mukadder oldu.’
Bu söz üzerine başka kelam etmeye bilmem gerek var mı?”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.