Ak Partili Osman Coşkun'dan “Milli hassasiyet” çağrısı

 Coşkun, vatan haini, alçak güruhların her an yeni bir  "15 Temmuz akşamı millet olarak ortaya koyduğumuz mücadeleyi herhangi bir gevşekliğe mahal vermeden sürdürmek zorundayız. Alçaklar, hainler her an farklı bir saldırı ile milli birlik ve bütünlüğümüze kast edebilir. Bizler işini en iyi yapan vatanını en çok sevendir düsturundan hareketle işimizi en iyi yapmak, hain oyunlara karşı uyanık olmak zorundayız" dedi.

15 Temmuz Darbe Kalkışması sonrasında ortaya konulan milli mücadeleye Ankara'da ve Yozgat'ta destek olan AR-GE Başkan Yardımcısı, hemşerimiz Dr. Osman Coşkun, geçtiğimiz hafta içerisinde AR- Genel Başkanı Prof.Dr.Nükhet Hotar hanımefendi ile birlikte 15 Temmuz'da kamyoneti ile Taksim'e çıkan Şerife Boz'u Beykoz'daki evinde ziyaret etti. Ortaya koyduğu cesaretten ötürü Şerife Boz'a teşekkür eden Coşkun, Yozgat'ta Demokrasi ve Şehitler Mitinginde de aynı şekilde halkla buluştu.

ŞERİFE BACI...

Yozgat'ta, Ankara'da, İstanbul'da, Diyarbakır'da Şerife Boz gibi kahraman ruha sahip kadınların, anaların bulunduğunu ifade eden Coşkun, ziyaret sırasında yaşadıklarına ilişkin şu açıklamalarda bulundu:

"Şerife bacının ehliyeti yok, şoförlüğü de yok. Eşi hafriyat şoförü, pikniğe giderken kullanmasına izin vermiş, öğretmeye çalışmış. Ama o gün akşam Allah'ın bir lütfu komşusu  ve çocukları ile birlikte boğaz köprüsüne gidip kahramanlık destanını yazıyor. Bu olayda vatan savunmasında başta Cumhurbaşkanımız ve Başkomutanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakanımız Binali Yıldırım bey olmak üzere tüm halkımıza minnet ve şükranlarımızı sunuyorum. Böyle bir güzel milletin mensubu olmaktan dolayı da Allah'a hamd ederim."

VATANINI EN ÇOK SEVEN...

Aynı zamanda demokrasi nöbetlerine de katılarak Ankara'da ve Yozgat'ta sergilediği milli duruşla dikkat çeken Coşkun; "Vatanını en çok seven işini en güzel yapan kişidir. Şanlı ordu, kahraman asker elbette ki ordumuza yakışan bir söylemdir. Fakat unutulmamalıdır ki, hiçbir devlet kurumunun bir birinden üstünlüğü yoktur. Üstün olan görevini vatanına ve milletine karşı en iyi şekilde yerine getirendir. Bu gün Sağılık Bakanlığındaki bir bölümde işini güzel yapıyorsa her türlü şana şöhrete sahiptir" dedi.

TÜM KURUMLAR ÖNLEM ALMALIDIR

Coşkun, açıklamasında 15 Temmuz akşamı alçak yüzünü ortaya koyan darbe kalkışmasının devamı olarak kurumların bir siber saldırı veya teknik sabotaja karşı duyarlı olması gerektiğinin altını çizdi.

Siber saldırı ihtimaline karşı tüm kurumların önlem alması gerektiğini kaydeden Coşkun, şöyle konuştu:

"Şuanda önemli tehlikelerden bir tanesi, siber saldırıya karşı tüm teknik ekiplerin, tüm kurumların önlem alması gerekir. Çünkü bizde iş işten geçtikten sonra veya başa iş geldikten sonra çözüm bulunmaya çalışılır. Tıpkı sağlıktaki gibi, koruyucu sağlık tedbirleri misali hastalık gelmeden önlem almak gerekir. Burada da olabilecek saldırıların başında teknolojik olarak siber saldırı ihtimali var. Tüm kurumların bu yönde önlemini alması gerekiyor" dedi.

İHANET HER YERDE KARŞIMIZA ÇIKABİLİR

Geçtiğimiz hafta içerisinde ülkenin sınır noktasında görev yapan bir rütbeli askerin DAEŞ ve PKK ile mücadele eden birliklerini geri çekmek suretiyle alçak bir ihanetin içine düştüğünü hatırlatan Dr. Osman Coşkun,  ortaya çıkabilecek ihanet oyunlarına karşı iktidar ve muhalefetin ortaya koyduğun birlikteliğin önemine işaret etti.

Coşkun; "İktidar ve muhalefet partileri, başta milletvekilleri olmak üzere söylemlerine bu süreçte dikkat etmelidir. Çok önemli bir birliktelik ve beraberlik ortamı yakalanmış durumda. Bu Allah'ın bir lütfu, bu yüz yılın rüyası, dolayısıyla bu konuda tüm yetkililer alttaki ekipleri sürekli uyarmalı, ortak bir konuşma dili belirlenmeli. Trafik, komşuluk, ortak çalışma ortamları başta olmak üzere her yerde birbirimize daha çok kardeşçe, saygılı ve yardımsever davranmalıyız.

BİR DARBE DEĞİL, İŞGAL HAREKETİYDİ

15 Temmuz'da yaşananlara darbe deniliyor belki ama yaşadıklarımız bir darbe değil bir işgal hareketiydi. Eğer başarılı olunsaydı ilk kez bir terör örgütü bir devleti ele geçirecekti.  Çanakkale'de yaşanan ne ise 15 Temmuz da yaşanan da aynı. FETÖ'nün çok ötesinde arkasında haçlı ordusunun bulunduğu alçak bir işgal hareketiydi" diye konuştu.

AYNI KADERE UYANACAĞIZ

"Yarın sabah hepimizin ortak kadere uyanacağını idrak etmek, bu hakikati bir birimize sürekli hatırlamak zorundayız" diyen Coşkun; " Allah korusun bu terör başarılı olsaydı Suriye'de, Irak'taki gibi millet olarak büyük bir tehlikenin içerisinde yer alacaktık" ifadelerine yer verdi.

KONTROL MEKANİZMASI OLUŞTURULMALI

On binlerce kilometre uzaklıktan gelerek, terör örgütlerini destekleyerek dağa çıkaran onları yöneten ve her gün insanımızı şehit eden dış güçler şu an sistem dışına itilen insanları da terörün bir unsuru olarak ülkemizin aleyhinde kullanmak için fırsat kollayacaktır.  Buna fırsat vermeyecek ciddi bir sistem kurmak gerektiğini vurgulayan Coşkun, ülkede ciddi bir kontrol mekanizması oluşturulması gerektiğini, zira sen kontrol etmezsen başkasının kontrol edeceğinin bilinmesi gerektiğini söyledi.

ÜNİVERSİTELERE GÖREV VE SORUMLULUKLAR DÜŞÜYOR

FETÖ Terör Örgütü ile ilgili Amerika'da 36 doktora çalışmasının yapıldığını ifade eden Coşkun, bu anlamda Türkiye'deki üniversitelerin mutlaka 15 Temmuz öncesi ve sonrasında yaşanan olaylarla ilgili bilimsel çalışmalar gerçekleştirmesinin önemine işaret etti.

DERS OLARAK OKUTULMALI

Milli hassasiyetlerin çocuklara okul çağından itibaren aşılanması, anlatılması gerektiğini söyleyen Coşkun, şunları kaydetti:

"Milli birlik ve beraberlik şuuru ilkokuldan itibaren bir ders olarak okutulmalı ve  bir kültür oluşturulmalıdır. Gençlerimizin bu şuurla yetişmesi sağlanmalı. Yaşanan bu olaylar unutulmamalı her zaman hatırlanmalı. Japon ne yapıyor, çocukları Hiroşima ve Nazakazi'ye götürüyor örnek gösteriyor. Bizde bu anlamda Çanakkale başta olmak üzere milli mücadelemizin izlerini taşıyan yerlere götürerek, tarihi hakikatlerle tanıştırmalıyız.

Çocuklarımızın kendi aralarında ve büyüklerine saygı, sevgi içerisinde olmaları, bu eğitim içerisinde verilmeli. Tüm çocuklarımızın karşılaşabilecekleri her tür duruma karşı eğitim seviyelerine uygun olarak yetiştirilmesi gerekiyor. Çünkü bulunduğumuz coğrafya son derece önemli benzer olayların yaşanmaması için her zaman ne yapacağını, hangi durumda nasıl davranacağını bilen bir gençlik yetiştirmek durumundayız."

BU ŞEREFLİ MİLLETE NE KADAR HİZMET ETSEM AZ!

Milletvekili seçildiği 2007 yılında insanlara daha iyi hizmet edebilmek amacıyla Türkiye'nin 81 iline Yozgat milletvekili olarak telefonunu ilan ettiğini hatırlatan Dr. Osman Coşkun;

"2007'de milletvekili olduğumda tüm illere cep telefonumu ilan etmiştim. Halen aynı telefonunu kullandığını belirten Coşkun: Elimden geldiği kadar milletime hizmet etmek için gayret ettim. Ama bu olayda bir kez daha gördüm ki ne kadar bu millete hizmet etsek azdır inşallah bundan sonra da bu millete layık olmaya çalışacağım. Telefonum başta gazilerimiz ve şehit ailelerimiz olmak üzere tüm milletimize yedi yirmi dört hizmetinde, internette Yozgat Milletvekili Osman Coşkun’un cep Telefonu diye aratıldığında bulunabileceğini" ifade etti.