Başbakan Yıldırım 26. Dünya Posta Kongresi'nde konuştu

Başbakan Yıldırım 26. Dünya Posta Kongresi'nde açıklamalarda bulundu.

Başbakan'ın konuşmasından satır başları;

Bu kongrenin hafızamda önemli bir yeri var. 2012'de Doha'daki kongrede Türkiye olarak ev sahipliğine talip olmuştuk, kabul edilmişti. Bugünkü kongrede bir imza atıldı, kağıt dostu kongre olacak, 4 ton kağıdı tasaarruf edeceğiz. Posta sektörü küreselleşme kavramı ortaya çıkmadan önce de doğaso gereği küresel bir niteliğe sahipti. 

Haber ulaştırma araçları da haberleşmenin gelişmesiyle gelişti. 2002'de PTT zarar ediyordu, 35 bin üzerinde çalışanı vardı, ne yapalım da bu yükten kurtulalım diye kara kara düşünüyordu. 2004'te PTT bank'ın kuruluşuna karar verdik, PTT'nin rotası bundan sonra değişti, hizmet ağını yeni türlerle genişletmeye başladı.  Hem bilişim alt yapısını kullanıyor hem de bankasal işlemlerinide kullanıyor. Zarar eden PTT geçen yıl itibariyle cirosunu 1 milyar doların üzerine çıkardı. 

PTT en fazla vergi veren kurumlar arasına girmeyi başardı, PTT yok olacak diyenler kendini nasıl yenilediğini gördü.

Erşimin Afrika'da da ABD'de de birbirine yakın olması gerek, küresel tek ağ hedefi online olmakla mümkündür. Sorunların çözümünde tecrübe paylaşımı olmalı.

İnsanların çeşitlenen ihtiyaçları doğrultusunda posta hizmetlerine yön vermek gerekiyor. Dünya Posta Birliği 192 ülke temsilcisini biraraya getiren en önemli küresel platformlardan biridir. 

15 Temmuz gecesi ülkemizde bir darbe girişimi oldu. Türk demokrasisine karşı yapılan bu davranış,milletimiz tarafından bertaraf etmiştir. 4 yıl öncesinden kararlaştırılan bu organizasyonun güvenlik sebebiyle bazı kişiler tarafından başka bir yere alınması girişimleri oldu. Doha'da alınan karar bugün aynen uygulanıyor. Biz terörden değil, terör bizden korkmalı. Dünyanın hiçbir noktası güvenli değil. mültecilerin sorunlarını çözmeden terörden arınmış bir düya inşa edemeyiz. Bir örgütle mücadele ederken başka terör örgütlerini doğurma yanlışına düşülmemeli. 6 yıldır ekmeğimizi paylaşıyoruz, biz darda zorda kalanlara kucak açan milletiz, bunu bazı ülkeler anlamıyor. 

BM'ye düşen en önemli görev itibarını daha da artıracak radikal kararlara imza atmasıdır.