Aydın Ünal “Reis’ten çok Reisçiler”e tepki gösterdi
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Başbakanlığı döneminde danışmanlık da yapmış bir isim olan AK Parti Ankara Milletvekili Aydın Ünal, son dönemde kendilerini “Hakiki Reisçi” gibi vasıflarla tanımlayıp, diğer herkesi dışlayan gruplar tezahür etmeye başladığını belirterek, bunlara tepki gösterdi.
Aydın Ünal, “Kimsenin samimiyetini test etmek haddimiz değildir. Lakin, bu çete, güruh ve grupların artık gizlenemez insafsızlığı, bir çıkar ve rant kavgası ve kaygısını da artık örtülemez şüphe noktasına getirmiştir” dedi.
TARİH DALKAVUKLARI HATIRLAMAZ
Ünal’ın Yeni Şafak’taki yazısının ilgili bölümü şöyle:
“Ne Erdoğan'ın güzellemelere ihtiyacı var; ne de bu dar alanda O'na güzelleme yazmaktır amacım. Benim derdim başka; derdim şu:
Bir süredir, kendilerini “En Reisçi”, “Çok Reisçi”, “Öz Reisçi”, “Has Reisçi”, “Hakiki Reisçi” vb. vasıflarla tanımlayıp, diğer herkesi yeren, eleştiren, dışlayan, küçümseyen, küstüren ve kıran bir takım çete, güruh, gruplar tezahür etmeye başladı.
Kimsenin samimiyetini test etmek haddimiz değildir. Lakin, bu çete, güruh ve grupların artık gizlenemez insafsızlığı, bir çıkar ve rant kavgası ve kaygısını da artık örtülemez şüphe noktasına getirmiştir.
Tarih, dalkavukları hatırlamaz. Tarih, kendisini yeni çevreye kabul ettirmek için ifrat ve tefrit arasında yuvarlananları da hatırlamaz.
Aslına bakarsanız, bir yazıya konu olacak kadar bile kıymetleri de yok.
Ama, lejyoner ruhu bünyeye hızla sirayet ediyor ve gerçek dava insanlarının hem gönüllerini, hem kollarını, kanatlarını vicdansızca kırıyor. Lejyoner ve dalkavuk ruh, artık korkunç bir fitne potansiyeli taşıyor.
Şarlatan ve şaklaban Fetullah'ın din, insaf ve insanlık dışı yöntemleri, ne yazık ki lejyoner ve dalkavuklar tarafından kullanılıyor. Temiz ruhlar incitiliyor, kalpler kırılıyor, yılgınlık ve küskünlük riski ortaya çıkıyor. Dilleri dilimize, ahlak genişlikleri edebimize, değerleri değerlerimize benzemeyen güruh, adeta davayı zehirliyor.
Recep Tayyip Erdoğan'ın girdiği her seçim, dünyayı titreten bir zaferdi; ama O, her seçim zaferi sonrasında “Ve la galibe illa Allah” yani, “Allah'tan başka zafer sahibi yoktur!” diyerek, imtihanın en çetin olduğu o anlarda hakkı zaferin sahibine teslim etmişti. “Reisçiyim” diyenler ise, “küçük dağları biz yarattık” edasıyla, kendilerinden menkul bir gurur ve kibirle yeryüzünde dolaşıyorlar.
Dava, samimi ile sahteyi; dalkavuk ile gönül adamını; lejyoner ile mücahidi; edepli ile edepsizi birbirinden zamanla ayırır; hiç tereddüt buyurmayın, dert de etmeyin.
Lakin, fitne ateştir. Safları daha da sıklaştırın dostlar; sıklaştırın ki, aramıza fitne giremesin.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.