Kılıçdaroğlu’na göre 15 Temmuz ‘kontrollü’ yapılmış!

15 Temmuz’u darbe girişimi, Ahmet Davutoğlu’nun görevden alınmasını ve OHAL ilan edilmesini ise darbe diye niteleyerek, “Türkiye bir yıl içinde üç darbe olayı yaşadı” dedi.

Amacın ‘dikta’ olduğunu savunan Kılıçdaroğlu, “Olayı kendi bağlamında düşünüp değerlendiremezsek bu anayasa değişikliklerinin amacını yeterince anlayamayız. 15 Temmuz kontrollü bir darbe girişimidir çünkü 20 Temmuz darbesine gerekçe gerekiyordu. OHAL’in ilanıyla bir dikta yönetiminin hukuki altyapısı oluşturulmaya çalışılmaktadır” diye konuştu.

‘Darbe girişimi kontrollü gerçekleştirildi’

Darbe girişiminin ‘kontrollü’ olarak gerçekleştirildiğini belirten Kılıçdaroğlu, bununla ilgili elindeki bilgileri de şöyle açıkladı: “Dünya kadar bilgi var, bir-iki tane değil ki. Mehmet Dişli. Neden kıta görevi yaptırılmıyor da illa Genelkurmay karargâhında tutuluyor ısrarla? MİT’e neden ısrarla dinlemelerden sorumlu bir kişi FETÖ’cü yerleştiriliyor? Ayrıca Türkiye gazetesinde bir köşe yazarı darbe için FETÖ’cülerin ne zaman, nerede toplandıklarını yazdı. Bunları ben okuyorum da bu ülkenin Milli İstihbarat’ı okumuyor mu, başbakanı, cumhurbaşkanı okumuyor mu? Bunların hesabı soruldu mu?”

‘Bu zulmün karşısında eğilmek demektir’

Türkiye’nin bilinçli olarak darbe girişimine sürüklendiğini ve AKP’nin bunu ‘başkanlık sistemi’ için fırsat olarak kullandığını kaydeden CHP lideri, oluştuğu iddia edilen ‘Yenikapı ruhu’ ile ilgili de şu ifadeleri kullandı: “Yenikapı’da demokratik parlamenter sistemden söz ettim. Bana ‘Yenikapı ruhuna uymadınız’ diyorlar şimdi. Yenikapı ruhuna uyan tek kişi benim. Ben demokratik parlamenter sistemden söz ederken hepsi alkışlıyorlardı. Ne oldu da birden demokratik parlamenter sistemden vazgeçip bir dikta rejimini Türkiye’ye getirmek istiyoruz. Efendim fiili durummuş da hukuki duruma uydurulacakmış. Bu zulmün karşısında eğilmek demektir.”

‘O zaman meydanda Kenan Evren vardı, şimdi kimin olacağı belli’

Türkiye’nin içinde bulunudğu koşullarda anayasa yapılamayacağını belirten Kılıçdaroğlu, 12 Eylül darbesinin ardından yapılan referandumda sandıktan ‘Evet’ oyu çıktığını hatırlatarak, “12 Eylül’de referanduma giderken meydanlarda Kenan Evren vardı, şimdi de kimlerin olacağı belli. Medyasının, üniversitelerinin, hukukçularının, sivil toplum ve meslek kuruluşlarının susturulduğu bir ülkede siz hangi anayasayı yapıyorsunuz? Daha garibi, daha anayasa metnini görmeden televizyonlara çıkıp konuşan havuz akademisyenleri var. Sözde bu teklifle, parlamentonun yetkileri artırılıyormuş? Allah onlara akıl fikir versin” diye konuştu.

‘Türkiye yarı açık cezaevi görünümüde’

‘Başkanlık sistemi’ne ilişkin referandumun OHAL esnasında yapılması ihtimaline de değinen Kılıçdaroğlu, “Ha OHAL’de yapılmış ha sonra fark etmez. Zaten Türkiye’de bir OHAL dönemi vardı. Türkiye resmen bir yarı açık cezaevi görünümünde… Üniversitelerin konuşmadığı, gazetecilerinin yazamadığı, yargının siyasal iktidar tarafından kontrol edildiği ülkeye siz demokratik Türkiye diyebilir misiniz?” dedi.

‘Bu tasarıyla Osmanlı’nın da gerisine düşüyoruz’

Söz konusu değişiklikle ilgili Anayasa Komisyonu’nda hiçbir değişiklik önergesi vermeyeceklerini, bu şekilde ‘başkanlık sistemi’ni meşrulaştırmak istemediklerini kaydeden CHP lideri, yurttaşları yeni sisteme ‘Hayır’ demeye davet etti: “Ülkesini seven, çocuklarına daha güzel bir Türkiye bırakmak isteyen herkesin buna hayır demesi lazım. Demokratik ve daha özgür bir Türkiye isteyen herkesin buna hayır demesi lazım. Biz Cumhuriyet’i kurarken demokrasiyle taçlandırdık. Bu tasarıyla biz Osmanlı’nın da gerisine düşüyoruz. 140 yıllık bir parlamento geleneğini yok ediyoruz. Bu haliyle yasalaşırsa çok daha derin sorunlarla karşılaşırız.”