Baykal'dan Erdoğan'la ilgili skandal zırva

Baykal'dan Erdoğan'la ilgili skandal zırva
Deniz Baykal, Meclis'teki Anayasa değişikliği paketi konusunda iyice zırvalayarak, düzenlemenin altında "Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve AK Parti’nin korkularının yattığını" ileri sürdü.

CHP'li Deniz Baykal, Meclis'teki Anayasa değişikliği paketi konusunda iyice zırvalayarak, düzenlemenin  altında "Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve AK Parti’nin korkularının yattığını" ileri sürdü.

CHP eski genel başkanı ve Antalya Milletvekili Deniz Baykal'ın zırvaları şöyle:

"Paketle, bu kadar hukuku, demokrasiyi, bizim siyasal birikimimizi inkâr eden bir yapılanma hangi ihtiyaçla tasarlandı? Ne var bunun arkasında? Böyle bir anayasal tasarım hangi mecburiyetle yapıldı? Kuvvetler birliğini yok eden, parlamentonun üstünlüğüne son veren bu değişikliğe nasıl oldu da mecbur oldular? Burada bir mecburiyet var çünkü. Bunları düşününce bunun arkasında bir korkunun yattığını görüyoruz. Bu paketi korku yaratmıştır.

Nedir o? Yargılanma korkusu. Yargılanmayı imkânsız hale getirmek istiyor. Çünkü büyük tartışmalı süreçlerden geçtik. 17-25 Aralık hâlâ tartışılıyor. Böyle bir manzara içinde bu paketin altında yargılanma korkusu olduğu net olarak görülüyor.

"15 üyesinin 13'ünü kendisinin atadığı yargının mahkemesi mi yargılayacak?" 

İşte bu değişiklikle yargılanmayı imkânsız hale getirmek istiyor. Çünkü bu değişikliğe göre 600 milletvekilinden 400’ünün yargılanması yönünde karar alması gerekiyor. Cumhurbaşkanının bir siyasi partinin genel başkanı olduğu bir sistemde bu sayıyı bulmak imkânsızdır. 400 oy bulunsa bile hangi mahkeme yargılayacak? Bu değişiklikle 15 üyesinin 13’ünü kendisinin atadığı yargının mahkemesi mi yargılayacak? Dolayısıyla imkansızdır. Bu hukuk korkusudur, yargı korkusudur.

"7 Haziran kâbusu"

Bu paket, aynı zamanda siyasetten de korktuklarını gösteriyor. 7 Haziran Erdoğan için bir kâbus, bir felaket. Öyle görüyor. İşte bu paketle 7 Haziran kâbusunu bir daha yaşamamayı güvence altına almak istiyor. 7 Haziran tablosu onu bu korku paketine mecbur ediyor. 7 Haziran tablosunun ortaya çıkarabileceği sonuçları engellemek istiyor.

"Muhalefet çoğunluğu alsa bile..."

Çünkü nasıl olumsuz koşullar olursa olsun halk, bir seçimde muhalefete çoğunluğu verebilir. İşte bunu 7 Haziran’da gördüğü için bu paketle önlem alıyor. Nasıl yapıyor? Parlamento seçimlerini cumhurbaşkanı seçimleriyle ilişkilendiriyor, birleştiriyor, onun bir parçası haline getiriyor. Daima birlikte seçim. Böylece iktidar partisi ve Meclis’in denetimi dışına çıkmasına izin vermiyor. Ve bunun sonucunda parlamentodaki çoğunluğun yürütmeyi yönlendirmesine, yargıyı şekillendirmesine imkân tanımıyor. Parlamentodaki çoğunluğu etkisiz hale getiriyor.

"Kimse hesap soramaz"

Başkanlık sisteminin doğası gereği iki partili yapıya doğru gidileceği düşünülürse, 2 partiden birini elinde tutacak, bütçeyi hazırlayacak, kimse hesap soramayacak, toplumdaki dalgalanmalar parlamentoya yansıyamayacak. Tekrar 7 Haziran tablosu yaşansa bile iktidar elinde olacak. Yani bu paketin altında yargılanma korkusu, hesap verme korkusu demokrasi korkusu ve kâbus olarak gördüğü 7 Haziran’daki tabloyu yaratabilecek siyaset korkusu yatıyor.

"Geleceğe ipotek koyuyor"

Ne diyorlar paketi savunurken? İstikrarsızlık olacak. 15 yıldır iktidardasın, ne istikrarından istikrarsızlığından söz ediyorsun. 7 Haziran korkusu olduğu için milletin gelecekteki siyasi iradesine ipotek koyuyor, onu gasp ediyor.

"Köprüden önceki son çıkıştayız"

Meclis için köprüden önceki son çıkıştır. Kendi tarihine ihanet etme tehlikesiyle Meclis karşı karşıyadır. Bu Meclis, Türkiye’yi çağdaş bir demokrasiye değil, bir Ortadoğu diktasına götürebilecek bir anayasa hazırlamıştır. Buradan Kaddafi çıkar, Saddam çıkar, Esad çıkar, Mübarek çıkar. Buradan hiçbir şart altında demokratik bir ülkenin hesap veren sorumlu başkanı çıkmaz. Bu, Türkiye’ye bir Ortadoğu dikta rejiminin hukuki altyapısını getiren tekliftir.. Ne olur? İstikrar getirmez, huzur getirmez."

 

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.