MHP'den bir referandum çıkışı daha!
"Hayır" kampanyası yürüten kesimlerin iddiasının aksine Cumhurbaşkanlığı sistemiyle, yasama-yürütme ve yargı arasındaki güçler ayrılığının netleşeceğini kaydeden Erdem, "tek adam rejimi" propagandasına ise "Tam tersine, Türkiye’yi yeniden iddialı hale getirmek, devlet ve millet uyumunu Cumhuriyetin emanetleriyle pekiştirmek için mücadele ediyoruz. Böylelikle ülkemiz düne göre daha güvenli, daha huzurlu ve daha hukuka bağlı olacaktır" diye konuştu.
MHP’NİN 1969 ÇİZGİSİ
MHP’li bir milletvekili olarak referandumda tercihinizi ve nedenlerini bizimle paylaşır mısınız?
Milliyetçi Hareket Partisi, 1969’dan beri her dönemde olduğu gibi seyirci kalan değil inisiyatif alan, kısır çekişmeler yapan değil çözüm üreten, ateşe körükle giden değil yangını söndüren ve siyasi hesap yapan değil bu vatan benimdir diyen taraf olmuştur. Milliyetçi Hareket Partisi, 15 Temmuz sonrası beka mücadelesi veren ülkemizin iç ve dış tehditler bir taraftan, sayısız terör örgütünün hain saldırıları diğer taraftan ateş çemberine alınmasına da seyirci kalmadı ve tarihi bir sorumluluk üstlendi.
MHP lideri Sayın Devlet Bahçeli tam böyle bir zamanda 11 Ekim 2016’da tarihi uyarılar ve tespitlerde bulunmuştur: “Sistem tartışmaları siyaseti tıkarsa rejim krizine dönüşebilir, Türkiye Cumhuriyeti’nin beka mücadelesi verdiği bu günlerde siyasi iktidarın ve devletin en tepesinde bulunan cumhurbaşkanının hukukla ters düşmesi geleceğimiz açısından çok mahsurlu, çok tehlikelidir. İç ve dış güvenlik sorunları gittikçe ağırlaşmaktadır.
Vatanımızı içine alan husumet çemberi giderek daralmaktadır. Bu kuşatmayı kırmak, ülkemizin huzuruna ve güvenliğine kast eden risk ve tehditleri ortadan kaldırmak hepimizin temel önceliği olmalıdır. (...) .İşte bu tarihi çağrıya uymak, her birimizin görevidir. Yeni anayasa ile Türk Milleti bir uzlaşma metnine kavuşacaktır. Tartışılan hükümet sistemi hukuk eksenine çekilecektir. Kısır siyasi çekişmeler bitecek, ülkemizin önü açılacaktır. Liderimiz Sayın Devlet Bahçeli’nin de dediği gibi benim bir oyum var TBMM’de ‘evet’ oyu verdim, referandumda da ‘evet’ oyu vereceğim.
KAOS ORTAMI BİTECEK
Yasama, yürütme ve yargı erklerinin tek bir isimde toplanacağı eleştirisi konusunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Anayasa değişikliği ile kuvvetler ayrımı daha da netleşecektir. Erkler arasındaki hatlar ise belirginleşecektir. Bu bağlamda karışıklık ve kargaşa ortadan kalkacaktır. Yasama yetkisi, yani kanun yapma hakkı, TBMM’dedir. Yürütme Cumhurbaşkanı’ndadır. Yargı ise Türk mahkemeleri eliyle yürütülmektedir. Yapılan düzenlemeyi karalamak ve kaos ortamı yaratmak isteyenlere itimat etmemek gerekmektedir. Söz konusu düzenlemeyle kuvvetler ayrımı daha da netleşmekte, kendi aralarında daha da güçlenmektedir.
MİLLET DEVLET UYUMU İÇİN ÇALIŞIYORUZ
Cumhurbaşkanlığı sistemine geçilirse Türkiye’de yöneticilerin ‘diktatörlük’ ve ‘otoriterleşmeye’ yöneleceği iddiaları hakkında ne düşünüyorsunuz?
Bunlar birer varsayımdan ibarettir. İhtimaller üzerine yorumlar yapmak bizleri yanlış değerlendirmelere sevk edecektir. Henüz referandum bile olmadan tekelleşme riskini gündeme getirmek doğru değildir ve hatalı bir yaklaşımdır. Asıl yapılan düzenlemeyle yasama, yürütme ve yargı arasındaki uyum gerçek manasına kavuşacaktır. Bizler diktatörlüğün kapılarını aralamıyoruz, tek adam sisteminin temellerini atmıyoruz. Tam tersine, Türkiye’yi yeniden iddialı hale getirmek, devlet ve millet uyumunu Cumhuriyetin emanetleriyle pekiştirmek için mücadele ediyoruz. Böylelikle ülkemiz düne göre daha güvenli, daha huzurlu ve daha hukuka bağlı olacaktır.
Bir MHP Milletvekili olarak ülkücülere referandum tavsiyeniz var mıdır?
Milliyetçi ülkücü camia, söz konusu vatanı ve milletinin bekası ise yüreği ve aklıyla vatanının ve milletinin geleceği için doğru kararı verecektir.
HÜKÜMET ROTASI ÇİZİLİ
Türkiye Cumhuriyeti bugün yeni kurulmakta olan bir devlet değildir. Devletin ve anayasalarının da soy ağaçları vardır . Söz konusu değişiklikle parlamenter sistemin sona erdiğini söylemek doğru değildir. Tam tersine parlamenter sistem yerinde duruyor. Bunun yanında Cumhurbaşkanlığı makamı yetki, sorumluluk ve görev alanı itibariyle güçlendirilmiş, hükümet etme sisteminin rotası yeni baştan çizilmiştir. TBMM’de kabul edilen Anayasa Değişikliğiyle ilgili Kanun’un “Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi” şeklindeki tanımı yerindedir. Başkanlık sistemi tanımı ve yaklaşımları doğru değildir ve zorlama yorumlardır.
EKSENİMİZ HUKUK
İlkesel olarak Parlamenter Sistemden yana olduğumuzu Sayın Liderimiz defalarca dile getirmiştir. Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi sonucu, geniş yetkilere rağmen neredeyse hiç sorumluluğu bulunmayan Cumhurbaşkanlığı kurumu meşruiyet açısından orantısız olarak güçlenmiştir. Yeni düzenleme ile Cumhurbaşkanının yetki ve sorumlulukları tam olarak tanımlanmış olacaktır. Kıpkırmızı olan “Anayasa’nın ilk 4 maddesinin” değişmeyeceği, tartışılmayacağı, tartışılmasının bile teklif edilemeyeceği teminat altına alınacaktır. Yeni düzenleme ile üniter devlet yapısı korunacaktır ve devlet, hukuk eksenli yönetim modeline kavuşacaktır.
Star
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.