Bakan Soylu'dan çok sert sözler

Bakan Soylu'dan çok sert sözler
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Mersin'in Silifke ilçesinde muhtarlar ve sivil toplum kuruluşu temsilcileriyle bir araya geldiği toplantıda çarpıcı açıklamalarda bulundu.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Bugüne kadar Türkiye'de birçok referandum oldu, hiçbirisinde Avrupa'nın, başbakanlarının açıklamalar yaptığını, sokaklarda yürüyüşler düzenlediğini, protesto gösterilerinin yapıldığını görmemiştik. Evet propagandası yapmak için söylemiyorum ama bu garip resmi de herhalde hep birlikte görmezden gelemeyiz." dedi.

Soylu, terörle arasına mesafe koyması beklenen Avrupa'nın aslında terör örgütlerine, özellikle de PKK'ya doğrudan destek olup para ve silah gönderdiğinin ortaya çıktığını aktararak, şöyle konuştu:

"21. yüzyılın başında iyice patlak veren terör, iç savaş ve göç hareketlerine karşı aldıkları tutum batı dünyasının bütün o medeniyet değerlerinin aslında samimi olmayan, göstermelik bir politika maskesi olduğunu açıkça ortaya çıkardı. Bugün bunu çok daha net görüyoruz. Basbayağı da terörü araç olarak kullanabilen, insanları dinlerine ve ırklarına göre ayrıma tabi tutabilen, siyasi menfaat gördüğü konularda herhangi bir insanlık ve demokrasi kıstası uygulamayan bir medeniyetle maalesef karşı karşıya kaldık. Bu medeniyetin barış ve refah getireceğini iddia ettiği dünyanın fakirlik ve kaosa sürüklenmesine hep birlikte şahit olduk. Meğer onların dünya tasavvuru gelişmişlik ve refahın hüküm sürdüğü ama duvarlarla çevrili bir batı dünyası. Bunun karşısında da silahlarını satabildikleri, petrolünü sömürebildikleri, birbirini öldüren Ortadoğu ve Asya şeklindeydi."

GÖRMEZDEN GELEMEYİZ

Bakan Soylu, 27 Mayıs askeri darbesinin Türkiye'yi etkisizleştirme projesinin ilk adımı olduğunu, "milletin adamlarının" idam edildiğini belirterek, bundan sonra ülkenin her 10 yılda bir darbelerle karşı karşıya bırakıldığını anlattı.

Türkiye'nin ayağına darbelerle, muhtıralarla, darbe anayasalarıyla, PKK'yla, sağcı, solcu, Kürt, Türk çatışmaları üzerinden pranga vurulmaya çalışıldığına dikkati çeken Soylu, 2002'den itibaren buna bir itiraz ortaya konduğunu söyledi.

7 HAZİRAN'DAN SONRA HAVAYA GİRDİLER

Darbe süreçleri, gezi olayları ve 28 Şubat döneminde yaşananlara değinen Soylu, demokrasinin sürekli olarak altüst edilmeye çalışıldığını anlattı.Soylu, demokrasi yükselmeye başladığında her zaman bir "Çapanoğlu"nun ülkenin karşısına çıkartıldığını ifade ederek, şöyle devam etti:

"7 Haziran'da tam da istedikleri oldu. Onların istediği zayıf bir hükümet, parçalı bir Meclis, kırılgan bir ekonomi.  Hatırlıyorsunuz değil mi? Söylemeye cesaret edemedikleri şeyleri söylemeye başladılar. Güya yüzde 10'un üzerinde oy aldılar. Milleti tehdit ederek, musluklardan kan akıtarak, evlere pusula gönderip 'Eğer oy vermezseniz size gereğini yaparız' diyerek, okullarda çocukları tehdit edip 'Annenize, babanıza selam söyleyin, sakın ha eğer yanlış yaparsanız bedelini ödersiniz' diyerek, 8,9 yaşındaki çocuklara travma yaşatarak, 13 yaşındaki kızlarımızı dağa götürerek, onlardan terörist imal etmek için bir terör makinesi oluşturabilmek için bir şekilde insanlık dışı davranış ortaya koyarak hemen 7 Haziran'dan sonra havaya girdiler. Bir kısmını da kandırdılar."

ŞİMDİ SIRTLARINI DUVARA YASLIYORLAR

İçişleri Bakanı Soylu, "TC'yi tükürüğümüzle boğarız." denildiğini belirterek, "Hadi, boğ şimdi bakalım. Hadi boğsana. O gün sözün yetiyordu. Biraz cesaretin vardı. Hadi bakalım boğ. Sadece o kadar mı? Başka bir şey daha dediler, 'Sırtımızı PKK'ya, PYD'ye dayadık.' Onu diyen şimdi sırtını duvara dayıyor. 'Biz özerklik ilan edeceğiz' dediler. Nerede özerklik ilan edeceksiniz? Cizre'de, Nusaybin'de, Varto'da... Duruyor oralar orada. Hadi et. Et de bir daha söyle de bakalım alalım boyunun posunun ölçüsünü. Hadi bakalım." diye konuştu.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.