Erdoğan resti çekti: Referanduma gideriz!
Şanlıurfa mitinginde halka hitap eden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 'İdam İsteriz' sloganları üzerine, "16 Nisan'dan sonra Parlamentoya idamla ilgili karar taslağı inşallah gelecek. Sayın Bahçeli evet diyor, sayın Yıldırım aynı. Kılıçdaroğlu da eğer yanlış duymadıysam ben de desteklerim dedi. Herhalde destekler değil mi? Desteklemezse ne olur? Söyleyin, bir referandumda onun için yaparız. Nasıl? Demokraside bu işin sahibi kim? Millet, millet. Onun için de millete gideriz.Efendim Corç, Hans, Helga ne derse desin benim için önemli olan Ahmet, Mehmet, Hasan, Hüseyin, Ayşe, Fatma ne der o önemli. " dedi.
İşte o konuşmadan satır başları:
"Urfa bizi sever, biz de Urfa'yı severiz. 4 ay sonra yine birlikteyiz. Bugün Urfa'nın kurtuluşunun 97. yıl dönümü. Urfalılar birilerinin gelip kendilerini kurtarmalarını beklemediler, hemen kendi aralarında örgütlendiler. 12'ler adıyla bir heyet kurup mücadeleyi başlattılar. En güçlü silahları kendi deyimleriyle iman dolu yürekleriydi. İman dolu yüreğin karşısında hangi güç, hangi silah durabilir ki?Urfa'nın bu dönemde sergilediği destansı mücadele TBMM tarafından kendisine "şanlı" ünvanı verilerek takdir edilmiştir. Urfa'nın kurtuluşunun 97. yıl dönümünü kutluyorum. Şu ihtişama, şu katılıma, şu aşka, şu sevdaya bak. İnanıyorum Pazar akşamı Şanlıurfa bir başka destan yazacak buna inanıyorum.
KILIÇDAROĞLU DESTEKLEMEZSE NE OLUR? REFERANDUMA GİDERİZ
(İdam isteriz sloganları üzerine) 16 Nisan'dan sonra Parlamentoya idamla ilgili karar taslağı inşallah gelecek. Sayın Bahçeli evet diyor, sayın Yıldırım aynı. Kılıçdaroğlu da eğer yanlış duymadıysam ben de desteklerim dedi. Herhalde destekler değil mi? Desteklemezse ne olur? Söyleyin, bir referandumda onun için yaparız. Nasıl? Demokraside bu işin sahibi kim? Millet, millet. Onun için de millete gideriz.Efendim Corç, Hans, Helga ne derse desin benim için önemli olan Ahmet, Mehmet, Hasan, Hüseyin, Ayşe, Fatma ne der o önemli.
URFA'YA MÜJDE ÜSTÜNE MÜJDE
Birecik ve Viranşehir ilçelerimizde önümüzdeki yıl doğalgaz verilmeye başlanıyor. Hızlı Tren'le ilgili çalışmalarımız sürüyor. Ardından inşaatına başlıyoruz. Şanlıurfa deyince GAP'ı konuşmamak mümkün mü? Türkiye'nin en iddialı kalkınma projesi olan Güney Anadolu Projesi'ni hızlandırdık. 1 milyon 800 bin dekar araziyi sulamaya açtık. Ah Surç ah! Dünyanın sayılı tünellerinden biriyle asırlık hayali olan suya kavuştu mu? Kim yaptı bunu? Kimse uğramazdı buralara. Biz size aşığımız. Abu hayat bu abu hayat. Bu topraklar kupkuruydu, çatlaktı. Şimdi suyu buldu canlandı elhamdülillah. Sadece bu projeyle 950 bin dekar arazinin sulanabilmesini sağlıyoruz. 2019 yılına kadar GAP'ı tüm unsurlarıyla tamamlamayı hedefliyoruz.
YALAN... İFTİRA... KÜFÜR! YAZIKLAR OLSUN
Kılıçdaroğlu 12 Eylül anayasasına 'hayır' dedim diyor. Biz de bu anayasayı değiştiriyoruz, yeni sistem getirelim diyoruz. Bir ülkede ana muhalefet partisi demek mevcut iktidardan sonra ülkeyi yönetmeye en yakın parti demek. Ağızlarından çıkanlara bakıyoruz. Yalan, iftira, küfür gidiyor. Urfalı böylelerine ne diyor: Densiz deve girmez eve... Bu Urfalının sözü. Bunların yaptıkları da densizliktir. Anlaşıldığı kadırıyla milletten umutlarını kestiler. Aksi takdirde evet diyenleri İzmir'de denize dökmekten, hayır çıkarsa düşmanı İzmir'e denize dökmekten bahsediyor. Kim? Baykal isimde birisi. Yazıklar olsun. Bir milletvekili otobüsün üzerinden hakaretler ediyor. Burada tekrarlamaktan hicap duyarım.
DARBECİLERLE KONUŞUP BAKIRKÖY'E GİTTİ
15 Temmuz gecesi tankları gördüklerinde, önüne geçip durdurmak yerine fırsatını bulup kaçtıklarını gördünüz değil mi? Kılıçdaroğlu FETÖ'nün gazetesine röportaj vermiş. Bir radyocu arkadaş anlattı: Kılıçdaroğlu bana dedi ki, darbe olsun ilk tanka ben çıkarım. Peki 15 Temmuz akşamı ey Kılıçdaroğlu. Tanklar orada. Seni ışıldaklı bir araba geliyor, tankların önünden alıyor. Sen orada darbecilerle görüşüyorsun. Ondan sonra o arabaya atlayıp, Bakırköy Belediye Başkanı'nın evine gidiyorsun. Devlet Konukevi'nde vatandaşlar Cumhurbaşkanını karşılamaya gelmiş. Ben onu facetime'da bildirmemiştim. Sadece milletimi meydanlara çağırdım ve son anda İstanbul'a inmeye karar verdim.
BU İŞ YÜREK İSTER...
Havalanına indikten sonra üzerimizden F-16'lar uçuyor, helikopterle bomba yağdırıyorlar. Biz orada vatandaşlarımızla kucaklaştık. Dediler ki, Kılıçdaroğlu geldi ve öbür taraftan bir yerlere gitti. Hani sen tankın önünde dururdun yahu! Ne oldu? Bu iş yürek ister yürek! Bunlarda o yok. Bunlar bu tür şeyleri görmemişler, yaşamamışlar. Bunlar hayatlarında üstlendikleri hiçbir görevi başarıyla yürütmemişler.
YAZIK DEĞİL Mİ BU ÜLKEYE
Kardeşlerim her deyişim gibi bu anayasa değişikliği de direnişle karşılaşıyor. Birileri ne gerek var diyordu. Türkiye bu değişimi keşke daha önce yapabilseydi. Mesela 60 darbesini yaşamadan yapsaydı, mesela 90 krizinden evvel yapabilseydi. 1990'lı yıllardaki koalisyonların ülkemize maliyetlerini hep birlikte yaşadık. 2002 yılında ülkenin yönetimini devraldığımızda kişi başına düşen milli gelir 3 bin 500 dolar. Şu anda 11 bin dolar. Şayet 1990'dan itibaren Türkiye istikrarlı şekilde yönetilseydi şu anda 22 bin dolar olurdu. Yazık değil mi bu ülkeye? Bu halkın cebinden çalınan paralarla kendilerine rant imparatorluğu kuranlar elbette değişim istemez. Bu ülke bir gecede yüzde 7 bin 500 faiz ödedi."
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.