Kurtulmuş'tan 'Kutlu Doğum Haftası' açıklaması
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, TGRT Haber’de gündeme ilişkin değerlendirmede bulundu, soruları yanıtladı.
YSK’nın kararını açıklamasının ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın partiye üye olma sürecinin nasıl işleyeceği konusundaki soru üzerine Kurtulmuş, 16 Nisan’da milletin verdiği onayın önemine değinerek, bunun Türkiye’de birçok taşı yerine oturtacak bir adım olduğuna dikkati çekti.
Anayasa paketinin doğal sonuçlarından birinin de partili cumhurbaşkanına geçiş süreci olduğunu anımsatan Kurtulmuş, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın YSK’nın kararının hemen ardından, dilerse ertesi gün partiye üye olabileceğini belirtti.
Kurtulmuş, şöyle devam etti:
“Zaten AK Parti’nin kurucu lideri, kurucu genel başkanı, doğal lideri olduğu için de bir an evvel Sayın Cumhurbaşkanımızın partisiyle bütünleşmesi ve ondan sonraki süreçlerde de partinin başına geçmesi işinin doğası gereğidir, suyun tabii akışında akması anlamına gelir bu süreç. Tabii ne zaman yapılacak, kongre ne gün olacak, olağanüstü kongre mi yoksa olağan kongre mi olacak, bütün bunlar da partinin yetkili organlarında alınacak kararlar çerçevesinde verilecek kararlardır. Buna göre adımlar atılacak. Sayın Cumhurbaşkanımızın AK Partili olacak olması bile, başlı başına AK Parti tabanında, seçmende, kitlelerde büyük bir heyecan uyandırmıştır, yeni bir sinerji oluşturmuştur.”
"CHP’den de aynı olgunluğu beklemek demokrasinin gereğidir"
Kurtulmuş, referandumun yapılmasının bile sonucu ne olursa olsun, Türkiye demokrasisini olgunlaştıracak bir adım olduğuna dikkati çekerek, demokrasinin olgun bir noktaya geldiğinin halk oylamasıyla ortaya konduğunu vurguladı. Kurtulmuş, şunları dile getirdi:
“Millet bunu söyledikten sonra, milletin kararı bu şekilde tecelli ettikten sonra 'Evet' diyerek anayasa değişikliği paketini onayladıktan sonra artık hiç kimsenin, bundan daha ileriye gitmemesi gerekir. Evet, irade ortaya çıktı. Milletin sözünün üstüne bir tek söz söylemeyiz. Tersi olsaydı, birkaç bin oyla bile bu iş 'Hayır' olarak çıkmış olsaydı biz bunun üzerine bir kelime söylemezdik. 'Madem millet böyle iradesini tecelli ettirdi, baş göz üstüne' derdik. CHP’den de aynı olgunluğu beklemek demokrasinin gereğidir. Kaldı ki Türkiye’nin kendi içerisindeki bir seçimi, götürüp Avrupa İnsan Hakları Mahkemelerinin salonlarında, odalarında tartışmaya açmanın da son derece yanlış olduğunu düşünüyorum. Ama nihayetinde ellerinde böyle bir imkan var. Bu imkanları sonuna kadar kullanmak isteyebilirler, bunlar kendi demokratik haklarıdır ama doğru değildir.”
Kurtulmuş, millet iradesini koyduktan sonra bunu tartışmanın, tarafgir olduğu ayan beyan görünen Avrupa’nın insan hakları mahkemesine taşımanın son derece yanlış olduğunu dile getirdi.
Numan Kurtulmuş, "Türkiye’nin kendi iç meselesini, millet iradesi ile halledilmiş, bitmiş, bir şekilde kenara konulmuş olan bu referandumu Avrupa’ya taşımak son derece yanlıştır, onların eline koz vermektir." değerlendirmesinde bulundu.
"Kutlu Doğum Haftası Hicri Takvim'e sabitlenecek"
Bir soru üzerine Kutlu Doğum Haftası'na ilişkin tartışmalara değinen Kurtulmuş, Diyanet İşleri Başkanı ile konuyu müzakere ettiğini belirtti.
Kurtulmuş, Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez'in ilerleyen günlerde müftülerle bu konuyu tartışacağını bildirdi.
Diyanet İşleri Başkanlığının Kutlu Doğum Haftası kapsamında çok başarılı etkinlikleri yaptığını ifade eden Kurtulmuş, "Kutlu Doğum Haftası, Mevlid-i Nebi'nin bir alternatifi değildir. Ortaya çıkan bütün bu eleştiriler değerlendirilecek. Önümüzdeki günlerde Diyanet İşleri Teşkilatı bir ilmi toplantı da yaparak, öyle arzuluyoruz ki Hicri Takvim'e Kutlu Doğum Haftası’nı sabitleyecektir." bilgisini verdi.
"Türkiye, yeni denge arayışında kendisini etkili konuma getirecek"
Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi'nde alınan kararın bir yaptırımı var mıdır?" yönündeki bir soru üzerine Kurtulmuş, "Bağlayıcı bir şey yok. Sayın Cumhurbaşkanımızın da söylediği gibi; Biz ilanihaye Avrupa Birliği'nin terbiye salonunda bekletilecek bir ülke değiliz. Tekrar millete gideriz, Avrupa Birliği süreçleri devam etsin mi etmesin mi etmesin diye sorarız? Milletimiz ne karar verirse ona göre hareket ederiz." dedi.
Kurtulmuş, Türkiye'nin bölgesindeki önemine de değinerek, "Türkiye yok sayılarak bu bölgede herhangi bir gücün kendi siyasetini dizayn etmesi mümkün değil. Eskiden iki taraf vardı; Ruslar ve Amerikalılar. Şimdi çoklu bir denklem var. Şimdi Suriye ve Irak meselesini herhangi bir ülkenin tek başına çözmesi mümkün değil. Suriye meselesinin çözümü için de Türkiye'ye ihtiyaç var, Irak meselesinin çözümü için de Türkiye'ye ihtiyaç var. DEAŞ'ın küresel bir tehdit olmaktan çıkartılması için de herkesin Türkiye'ye ihtiyacı var. Küresel bir sorun olan göç dalgalarının gerçekten önlenebilmesi için Türkiye'ye herkesin ihtiyacı var." ifadelerini kullandı.
"Türkiye kendi ulusal güvenliğini temin ediyor"
Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından sınır ötesine düzenlenen hava operasyonlarıyla ilgili bir soru üzerine Kurtulmuş, şunları kaydetti:
"Bu operasyondan önce ilgili bütün taraflara bilgi verilmiştir. Amerika'ya, Rusya'ya, Kuzey Irak Bölgesel Yönetimine, DEAŞ karşıtı koalisyona bilgi verilmiştir. Türkiye, ülkesinin meşru müdafaası çerçevesinde uluslararası hukuka istinaden haklarını kullanarak bu operasyonları yapmıştır. Amerika için Rusya için kuzey Suriye ya da kuzey Irak ve buradaki gelişmeler çok uzaktaki bir ülkeyle ilgili gelişmeler. Her iki ülkenin de onların ulusal güvenliklerine bir tehdit yok. Yeni kurulacak olan dünya dengelerinde masada ellerini rahatlatmak için sahada bulunuyorlar ama Türkiye'nin sahada bulunması ya da sahaya müdahale etmesi birebir kendi ulusal güvenliğiyle ilgilidir. Türkiye bu anlamda hem sınırlarını terör örgütlerinden koruyor hem de kendi ulusal güvenliğini temin ediyor. Bu meşru bir haktır."
"Erken seçim konusunu gündemden çıkarmak lazım"
İç ve dış piyasalardaki hareketliliğe ilişkin soru üzerine Kurtulmuş, ilerleyen günlerde çok sayıda yabancı yatırımcının Türkiye'ye geleceğini, şimdiden yatırım yapmak isteyen grupların geldiğini bildirdi.
Numan Kurtulmuş, dolar kurundaki düşüşe ilişkin, bundan sonra döviz piyasasında ve faizlerdeki görünüşün bu şekilde olacağını ifade etti.
"Erken seçim" konusuna ilişkin soruya Kurtulmuş, "Bu konuyu Türkiye'nin gündeminden süratle çıkarmak lazım. Türkiye'de şu anda güçlü bir şekilde halkın oyunu almış, süresi ve önünde vakti olan bir hükümet var. Dolayısıyla esas meselemiz bu uyum yasaları üzerine yoğunlaşmaktır ve bir an evvel etkili bir şekilde bu yasaları çıkarmaktır." yanıtını verdi.
"Doğal mecrasında bu iş işler"
Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, "Yapılacak olağanüstü kongrede MYK, MKYK, partinin Meclis yönetimi ve Bakanlar Kurulunda bir değişiklik söz konusu mu?" sorusuna şu cevabı verdi:
"Şu anda partimiz açısından doğru ve acil olan Sayın Cumhurbaşkanımızın bir an evvel partiye dönmesidir. Suyun doğal mecrasında akmasıdır. Dolayısıyla zaten bir parti kongresi olunca parti yönetiminde nasıl bir değişiklik olacağı ortaya çıkacak. Ondan sonraki süreçlerde her birisiyle ilgili takvim kendi içerisinde işler. Yani siyasette doğal olmayan bir şey olmaz, doğal mecrasında bu iş işler. Sayın Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan, doğal lideri olduğu partisinin başına gelir."
Türkiye'nin esas büyük dönüşümünün cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçtikten sonra gerçekleşeceğini aktaran Kurtulmuş, bu aradaki sürenin bir hazırlık dönemi olduğuna işaret etti.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.