Devlet Bahçeli’den çarpıcı FETÖ’yle mücadele yorumu
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli partisinin Meclis grup toplantısında gündemdeki konuları değerlendirdi. MHP lideri Bahçeli, FETÖ’yle mücadele konusunda henüz tabandan tavana çıkılamadığını belirterek “Sıradan insana güç yetiyor, hemen hukuk devreye giriyor da, eğer varsa siyaset ve devlet yönetiminin tepesindeki kişilere sıra geldiğinde neden sessizlik, tepkisizlik ve hareketsizlik oluyor?” diye sordu.
Bahçeli “Emniyet, TSK, medya, bürokrasi başta olmak üzere toplamda sekiz alanda temizlik sürerken, siyasete gelince duruluyor, bekleniyor, ağırdan alınıyorsa bir bit yeniği var demektir” diye konuştu.
MHP lideri Bahçeli’nin konuşmasının ilgili bölümü şöyle:
“FETÖ’nün ucu nereye dayanıyorsa oraya kadar gidilmeli ve kökü kazınmalıdır.
Bu katil çetenin, bu Türkiye düşmanı yapılanmanın bulundukları her alandan tamamen sökülüp atılması milli beka meselesidir.
Mücadeleden ödün verilmemelidir.
Bu yapılıyorken adalete de yüz çevrilmemeli, dudak bükülmemelidir.
Kim suçlu, kim suçsuz; kim mazlum kim melun iyi ve net olarak ayırt edilmelidir.
Vebal hepimizin omuzlarındadır.
Sorumluluk herkesindir.
Ancak FETÖ’yle mücadelede ağaca bakarken ormanın gözden kaçtığına dair kanaat ve yorumlar da artmaktadır.
Henüz tabandan tavana çıkılamamıştır.
Henüz FETÖ’yle bağ ve bağlantısı olan makam ve mevki sahiplerine, hatırlı ve imtiyazlı isimlere dokunulamamıştır.
Mesela zabit katibini, vaizi, teknisyeni, şoförü, odacıyı, işçiyi, uzman ve diğer görevlileri devletten atmakla hedefe varmak düşünülemeyecektir.
Eğer bu saydıklarım suçlu ve FETÖ’nün yanında ise diyeceğimiz bir şey yoktur.
Fakat mevzi başarılarla stratejik sonuçlara ulaşmak hayaldir.
Ata binsek de, ayağımız hala yerdeyse bir sorun var demektir.
Davulun kasnağına vurmak, çalı dibi yoklamak, öküz altında buza aramak, iğneyle kuyu kazmak akla yatkın ve çıkar yol değildir.
Çalımlarına bakılsa çırak durulacak, kirli çehre ve çevrelerine bakılsa buruşturulup atılacak isimler maalesef yerli yerindedir.
Kriptolar kademede ve kendilerini emniyete almışlardır.
Soruyorum FETÖ’yle irtibatı olanlar arasında memur var da meşhur siyasetçi, bürokrat yok mudur?
Cebinde bir dolar taşıyan, bankada milyon dolarları barındıran çürümüşler nerededir?
Sıradan insana güç yetiyor, hemen hukuk devreye giriyor da, eğer varsa siyaset ve devlet yönetiminin tepesindeki kişilere sıra geldiğinde neden sessizlik, tepkisizlik ve hareketsizlik oluyor?
Bunun sırrı nedir? Dahası neye yorulmalıdır?
Telefonuna baylock indirmiş, Pensilvanyalı iblisle irtibatı açık ve kesin olan FETÖ kalıntılarının, kılıktan kılığa giren kripto yüzlerin yakalarından ne zaman tutulacak, adalet yerini ne zaman bulacaktır?
Hukukun karşısında herkes eşittir.
Hiçbir sıfat, unvan, görev, mevki, şöhret suçu ve suçluyu gizlemeye yetmeyecektir.
Türkiye’ye ihanet eden kimse hesabını vermelidir.
Emniyet, TSK, medya, bürokrasi başta olmak üzere toplamda sekiz alanda temizlik sürerken, siyasete gelince duruluyor, bekleniyor, ağırdan alınıyorsa bir bit yeniği var demektir.
FETÖ’yle mücadele dümen kırmakta, sulanmakta, sabote edilmektedir.
Kanaatimiz budur.
Mahrem imamlar bulunuyor da, devletin en mahrem kademelerinde kritik görevler üstlenmiş tanıdık simalar niye ortaya çıkarılamıyor?
Sosyal medyadan herkes birbirini suçlamaktadır.
Mücadelenin tadı tuzu kaçmak üzeredir.
Medya tartışmalara boğulmuştur.
Siyasal İslamcılık temalı çekişme ve kutuplaşma inanılmaz seviyelerdedir.
Onu bunu suçlayan yazar, çizer, gazeteci ve yüzü gizlenmiş şahsiyetlere kadar birçok isim anlaşmazlıkların, karşılıklı atışmaların göbeğindedir.
Milletimiz gelişmeleri kaygıyla takip etmektedir.
Toplumsal güven aşınmaktadır.
Şüphe ve endişe yayılmaktadır.
Birisi diyor ki, TSK içinde 40-50 bin FETÖ’yle irtibatlı isim var.
Bir başkası diyor ki, MİT’de FETÖ’yle bağlantılı 400 kişi var.
Yine bir diğeri diyor ki, devletin en tepe makamında bulunan birilerinin eşi FETÖ ablası, oğlu da FETÖ imamı.
Bu iddiaların yenilir yutulur bir yanı yoktur.
Avrupa FETÖ’nün kuyruğundadır, aklama yarışındadır.
Birleşik Krallık İçişleri Bakanlığı’nın FETÖ’cülere sığınma hakkı verilmesi konusunda kendi hükümetine rapor sunduğu iddia edilmektedir.
Kokuşma her yere nüfus etmiştir.
Ne var ki ülkemizde de FETÖ’ye son darbe indirilebilmiş değildir.
Cumhurbaşkanı’nın koruma ekibinde görev yapan polisler açığa alınmaktadır.
FETÖ hala ayakta, uyuyan hücreleri vasıtasıyla hala faaliyettedir.
Türkiye bu kamburla daha fazla mesafe alamayacaktır.
Türk milleti bu illete, bu soysuz örgütün gizli ya da açık üyelerine daha fazla sabır ve tahammül gösteremeyecektir.
Eğer ip inceldiyse kopsun diyoruz.
Ak koyun kara koyun ortaya çıksın istiyoruz.
Yüzleşelim, hesaplaşalım, hainleri hesaba çekelim iradesindeyiz.
Sayın Cumhurbaşkanı’na, Sayın Başbakan’a çağrıda bulunuyorum:
FETÖ’nün son mensubu, en son ferdi yakalanıp adalete teslim edilesiye kadar durmak, beklemek, gecikmek, hafife almak, dün yanımızdaydı, yakınımızdı, arkadaşımızdı, vefaydı, şuydu buydu demek haramdır, bunlara karşı mücadele ise sonuna kadar helaldir.
Milliyetçi Hareket Partisi diğer terör örgütlerine karşı olduğu gibi, FETÖ’yle mücadelede de önşartsız destek verecek, devlet ve millet bekasını korkusuzca, can pahasına müdafaa edecektir.
Bizim Pensilvanya’dan kumanda edilip bombalanacak ve ele geçirilecek ülkemizin olmadığını dosta da düşmana da gösterelim.
Türkiye hainlerden kat be kat büyük ve kudretlidir.
Sabırsızlıkla arzulanan kutlu mıntıka temizliğiyle devletimizi güvenceye, milletimizi güçlü ve huzurlu istikbale taşımak boynumuzun borcudur.
Unutulmasın ki, bu kararlı duruş ve azmimizden bir adım geri atan, en ufak bahane arayan namerttir, namert kalacaktır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.