Erdoğan Putin'le arasındaki o diyaloğu anlattı
Putin'le gerçekleştirdiği görüşmeye ilişkin bilgi veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, terör örgütü PKK-PYD konusunun masada olduğunu söyleyerek Putin'le arasında geçen diyaloğu gazetecilerle paylaştı.
PUTİN: BİZİM ASKERİMİZ BÖYLE BİR ŞEYİN İÇİNDE OLAMAZ
"Rus askerlerinin PYD'li teröristlerle görüntülenmesi konusunun gündeme geldiğini belirten Erdoğan, "Putin, Suriye'de Kürt devletine olumlu bakmıyor. Fotoğraflar vardı elimizde. Hepsini takdim ettik. Dedi ki ‘Bizim askerimiz böyle bir şeyin içinde olamaz’. ‘Kesinlikle PYD’ye ve PKK’ya silahlarımız verilemez. Buna rağmen bu resimleri inceleyeceğim’ dedi."
ARTIK SÜREÇ PUTİN'E KALDI
"Bundan sonraki süreç sayın Putin’e kalmıştır. Biz elimizdeki bütün verileri, tarih ve yer belirterek kendilerine verdik. Sayın Putin bunları inceleyeceklerini ifade etti. Ağırlıklı olarak zaten Afrin’de olan şeyler bunlar. Temenni ederim ki Rusya kararlı davranır ve olumsuz gelişmeler olmaz."
(Kuzey Suriye konusunda ABD ve Rusya’nın ortak tavır belirlediği konu PYD meselesi. Bir taraf Afrin bölgesinde diğer taraf ise Suriye’nin başka bir kesimine hakim oluyor. Bu açmazdan nasıl çıkacağız?)
"Ben Astana görüşmesini önemsiyorum. Buradan eğer çatışmasızlık bölgesine doğru bir olumlu adım çıkarsa, bu işi rahatlatır. Sayın Putin Kuzey Suriye’de bir Kürt devleti oluşturulmasına olumlu bakmıyor. ‘Bu Türkiye’yi rahatsız eder bunun farkındayız’ diyor. Orada 911 kilometre sınırı olan Türkiye’nin terör gruplarından rahatsız olmaması mümkün mü? Elbette değil. Oralardan ülkemize herhangi bir tehdit gelmesine müsaade edemeyiz. Bunlar angajman kuralları içindedir. Ne gerekiyorsa yapılır ve de yapılacaktır. Bundan geri duramayız. Kim olursa olsun."
"BU HAREKET BİZİ DIŞLADI DEDİRTMEMEK İÇİN HER ŞEYİ YAPACAĞIZ"
(Siz, ‘Koşan terleyen bir cumhurbaşkanı olacağım’ demiştiniz. Şimdi 21 Mayıs merakla bekleniyor. AK Parti de değişiklik olacağı izlenimi var. Parti’de ne gibi gelişmeler olacak? 33 aylık aradan sonra tekrar Genel Başkan olduğunuzda ne tür değişiklikler olacak? 2019’a giderken nasıl bir yol haritanız olacak?)
"Basın toplantısında da söyledim. Henüz bu görev bana tevdi edilmiş değil. Ama bu görev tevdi edileceği zaman, büyük kongreye giderken hazırlıklarımızı tabii ki dillendireceğiz. Şu bir gerçek ki artık ‘Böyle gelmiş böyle gider’ diyemeyiz. Böyle gelmiş böyle gitmez. Eksiklerimiz nelerdir, nerede hata vardır, bunlara bakmamız gerekecek. Katılım programında yaptığım konuşmada da belirttiğim gibi, kucaklama ağının çok geniş olduğu bir yaklaşımı ortaya koymamız gerekiyor. Bununla birlikte şunu da açık ve net biçimde ifade etmeliyim ki, ‘Bu hareket bizi dışladı’ dedirtmeme konusunda elimizden geldiğince gayret edeceğiz. Tabii ki bunu yüzde 100 başarmak kolay değil. Bunu yüzde 100 başarabileceğimizi iddia edemem."
"Her yerde bunun örneğini veriyorum. Peygamberimiz dahi, ki tüm insanlığa gelmiş bir peygamberdi, herkesi kucaklayamadı. Hakaretler yapıldı, saldırılar yapıldı. O dönemin insanları tarafından takdir edilmedi. Üstelik o, insanların kendisine Muhammedü’l-Emin dedikleri; hiç kimseye haksızlık yapmadığını bildikleri biriydi. Onu Medine’deki şehir devletine lider olarak seçtiler. Azınlıktaydı kendisi. Yine de seçildi. Ama daha sonra yapılmadık şey bırakmadılar. Hizmetlerin en güzelini verdi, yine olmadı."
"BUNLAR YETERLİ DEĞİL, ÖNEMLİ OLAN..."
"Cumhurbaşkanı, başbakan, bakanlar olarak bizim zaten yapmamız gereken şeyler var. Belediye başkanlarının da yapmaları gereken şeyler var. Ama bunlar zaten yapmak durumunda olduğumuz şeyler. Bunları yapmış olmak tek başına yeterli değil. Önemli olan gönüllere girmektir. Bunu halletmemiz gerekiyor. Asıl önemli olan, insanoğlunun gönlüne girmeyi başarmaktır. Dolayısıyla çalışmayı bu anlayışla gerçekleştirmeyi, tüm teşkilatları bu hale dönüştürmeyi başarmamız gerekiyor. Ben inanıyorum ki, bu başarılabilirse, insanların bizlere teveccühü daha da artacaktır."
(CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, dün sizin partiye üyeliğinizin ardından, artık partili cumhurbaşkanlığı döneminin başladığını, bundan sonra sadece AK Parti’nin cumhurbaşkanı olabileceğinizi söyledi. ‘Bu Fenerbahçe’nin kaptanını Fener’in maçına hakem yapmak gibi bir şey’ dedi...)
"Kemal beyin futbolla yakından uzaktan ilişkisi yok. Lefter’i kaleci olarak takdim eden kişiden bir şey olmaz. Önce kendi partisinin siyasi tarihini öğrenmesi lazım, onu da bilmiyor. Gazi Mustafa Kemal’in hem partisinin başında, hem cumhurbaşkanı olduğunu bilmiyor. İnönü de aynı durumdaydı. Onu da bilmiyor."
"O dönemlerde partilerinin il başkanlarının valilik yaptığını da bilmez; bunları öğrenmesi lazım. Dünyada bu uygulamanın çok çok örnekleri var. Kılavuzu sıkıntılı. Mesela bizde başbakan hem partisinin başında hem başbakanlık görevini yapıyor. İki başlılığı ortadan kaldıran anayasa değişikliği neticesinde cumhurbaşkanı, hem partisinin başında olabilecek, hem de cumhurbaşkanlığı görevini ifa edecek. Cumhurbaşkanı doğrudan millet tarafından seçildiği için adil davrandığı sürece, cumhurun yani milletin başı olacaktır. Adil davranmazsa, millet bunu çok iyi takdir eder; millet, getirdiği gibi götürür de."
"KILIÇDAROĞLU BUNU BİLE BİLMİYOR"
"Kılıçdaroğlu bunları bilmediğini, ‘Muhtarları alacak’ lafıyla da gösterdi. Muhtarlar atamayla değil, seçimle geliyor. Kılıçdaroğlu bunu bile bilmiyor. Seçimle geldikleri için, Cumhurbaşkanı ne kadar güçlüyse muhtar da o kadar güçlüdür. Kılıçdaroğlu, bu işleri siyaset temelinde iyi bilmiyor iyi okumuyor. Kendisine iyi danışmanlık da yapılmıyor. Çok ciddi yanlış açıklamaları oluyor. Bunlar da Türkiye’yi ana muhalefet yoksunu bir ülke haline getiriyor."
(CHP sizi tek adamlılıkla suçluyor, farklılıklara tahammül etmediğinizi iddia ediyor. Oysa 16 Nisan’dan sonra başlayan tartışmada CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, ‘Parti içinde kavga edeni kapının önüne koyarım’ gibi bir ifade kullandı. Fikri Sağlar için işlem yapıldı. Buna ne diyorsunuz?)
"Bunu bizzat Kemal Kılıçdaroğlu’nun kendisine sormak lazım. Onun adına benim cevap vermem olmaz."
(Rusya ve Türkiye arasındaki en büyük ticaret konularından biri enerji. Bu görüşmede neler gündeme geldi)
"Nükleer enerjiyi konuştuk, bunun yanında Türk Akımı’nı konuştuk. Bu yıl sonuna kadar çok yoğunluklu adımlar atılmasından yana o da. Biliyorsunuz, 22 Mayıs’ta Karadeniz Ekonomik İşbirliği (KEİ) toplantısı var. Kendisini davet ettik. Oraya katılacağını tahmin ediyorum. Zira KEİ’nin 25. yılı kutlanıyor. Eenerji bakanlığımız muhataplarıyla görüşmelerini yoğun şekilde sürdürüyor. Akkuyu ve Kıyıköy’de çalışmalar var. Denizden Türk Akımı’nı getirecekler. Karada kalan kısmını biz götüreceğiz..."
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.