Onlar Musa'nın çocuğu olamazlar çünkü...-KARA MİZAH
70'li yıllar. Türkiye'nin kabus günleri. Demirel Başbakan, Ecevit'se Ana Muhalefet Lideri. Tüm Türkiye gibi siyaset de bölünmüş durumda. Demirel ve Ecevit birbirleriye kavgalılar. Yanyana gelseler dahi birbirlerine sırtlarını çeviriyorlar.
İşte o günlerde ikisi arasında bir buluşma gerçekleştirilecek. Muzır bir gazeteci Demirel'e görüşme öncesi soruyor;
"Sayın Başbakan, yarınki görüşmede sayın Ecevit'in elini sıkacak mısınız?"
Demirel her zamanki rahat tavrı ve hazırcevaplığıyla taşı gediğine oturtuyor:
"Elini sıkmayıp da neresini sıkacağım".
Bu sefer başka bir gazeteci soruyor;
"Efendim, sayın Ecevit için 'halk çocuğu' deniyor. Sizin bu konudaki yorumunuz nedir?
Demirel'in bu defaki cevabı daha ağır oluyor;
"Ecevit halk çocuğu da, biz o….. çocuğu muyuz?"
Girişte belirttiğim kampanyanın sloganı olan "Sen Musa'nın çocuğu olamazsın" bana muhtemelen hayali olan bu anekdotları çağrıştırdı. Bu sloganı duyan bir Yahudinin herhalde ilk tepkisi şöyle olurdu;
"Ne demek, biz Musa'nın çocuğu değiliz. Musa'nın çocuğu değilsek onun bunun çocuğu muyuz? Bizi Demirel gibi konuşturup ağzımızı bozmayın lütfen!"
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.