Sırakaya: Engellenmezse büyük bir felaket...
Avrupalı Türk Demokratlar Birliği (UETD) Başkanı Zafer Sırakaya, Avrupa'da ırkçılığın büyük bir yükseliş içinde olduğunu, Müslümanlara karşı saldırıların arttığını ve engellenmemesi durumunda bizi büyük bir felaketin beklediğini söyledi.
Sırakaya, "UETD olarak Avrupa'nın 16 ülkesinde teşkilatlanmış yaklaşık 170 tane şubesiyle birlikte Avrupa toplumunun sosyal, siyasal ve kültürel konulardaki meselelerle yakından ilgileniyoruz. Hem Türkiye siyasetiyle yakın bir ilişki içerisinde olmayı önemsiyoruz ama aynı zamanda yaşamış oldukları ülkenin siyaseti ile de daha yakın bir ilişki içerisinde olmasını kıymetli buluyoruz. Özellikle son dönemde artmakta olan ırkçılığın Zenofobi, İslamofobi'nin çok büyük bir sıkıntı olduğunu gözlemlemekteyim. Almanya'da yapılan seçimlerde poplist parti olarak ifade edilen ancak bize göre ırkçı bir parti olan AFD'nin oy oranın yüzde 12'lere ulaşmış olması, 94 vekille mecliste temsil ediliyor olması Avustralya'da keza ırkçı partinin yüzde 26 oy almış olması batının bir eksen kayması yaşadığını çok net gösteriyor" dedi.
IRKÇILIĞIN YÜKSELİŞİNİN SEBEBİ
Çünkü topluma sürekli bir korku pompalanıyor. Pompalanan korku da batının Müslümanlar tarafından istila edileceği, mültecilerin kendi hayat yaşantılarını kısıtlayacağı olgusu içerisinde hareket ediliyor. İşte bu söylem, bu korku sonucunda toplum bir reaksiyon geliştirerek bu ırkçı partilere oy veriyor. Ama görülmesi gereken bir şey daha bar bu partiler aynı zamanda AB karşıtı partilerdir. Bu ırkçılık virüsünün 2. Dünya savaşından sonra dünyayı ne hale getirdiğini biliyoruz. Bu virüs tüm demokratik katmanlar tarafından dikkate alınıp engellenmeli. Engellenmediği takdirde de bizi büyük bir felaket bekliyor.
SALDIRILAR ARTIYOR
Son dönemde camilere yapılan saldırılar, tesettürlü bayanlara yapılan saldırılar ve mültecilere yapılan saldırılar artmış durumda. Yapılan son araştırmalara göre İngiltere'de her gün 12 Müslüman bir şeklide saldırıya uğruyor. Biz önümüzdeki dönemde Müslümanlara olan bu saldırıların artacağını düşünüyoruz. Bunun oluşmaması için bütün demokratik değerleri savunan bütün kesimlerin bir direniş göstermesi lazım.
15 SENEDE DURDURULAMAZ YÜKSELİŞ
Bundan 15 sene önce ırkçı partilerin varlığını konuşurken daha sonra bu partilerin parlamentoda temsilini konuşurken bugün ırkçı partilerin iktidar oluşunu konuşmaya başladık.
AVRUPADA TERÖRE DESTEK
Öncelikle ülkemizin birçok terör örgütüyle mücade ettiğini görmek lazım. Batı toplumu Türkiye'nin beka sorunu haline gelmiş bir sorunu kendisi açısından stratejik bir değerlendirme olarak görüyor ve bu samimi bir davranış biçimi değil. İyi terörist kötü terörist ayrımı yapmaksızın batının Türkiye'ye çok daha samimi şekilde yaklaşması gerekiyor. Zira güçlü bir Türkiye'nin güçlü bir Avrupa içinde elzem olduğunu görmek gerekiyor. Bugün gülü bir Türkiye olmasaydı 3 buçuk milyon mülteciyi misafir edemeyen bir Türkiye olsaydı 1 milyon mülteci ile şirazesi kayan bir Avrupa 3 buçuk milyon mülteciyle nasıl mücadele edecekti. Bu anlamda Türkiye'nin bu mücadelesine daha samimi yaklaşan bir Avrupa olması gerekiyor.
ALMANYA'NIN MÜTTEFİK OLDUĞUNU KANITLAMASI ŞART
Almanya ile Türkiye'nin dostluğu, bir biri ile olan ortaklıkları çok uzun yıllara dayanıyor. Bugün ekonomiye baktığınız zaman Türkiye'nin Almanya'ya ihracatı 14 milyar dolar, Almanya'nın Türkiye'ye ihracatı 22 milyar dolar. Dolayısıyla iki toplumu bir birine yaklaştıran bir çok olgu var. Ancak Türkçede bir değim vardır dost kötü günde belli olur. Türkiye'nin 249 insanını şehit verdiği bir dönemde sizin pencereyi açıp havayı koklayarak hareket etmeniz samimiyetsizlik olarak görülür. PKK terör örgütü sizin ülkenizde istediği gibi pankartlarla organizasyon yapacak ve siz ses çıkarmasanız sizin samimiyetinize kimse inanmaz. Düşünün ki Avrupa'nın göbeğinde El Kaide veya DEAŞ'lılar Bağdadi'nin fotoğraflarıyla dolaşsa buna müsaade edilebilir mi?
TÜRKİYE'NİN BÜYÜME RAKAMLARI AB'DE ŞAŞKINLIK YARATTI
Türkiye'nin Avrupa'nın iki katı büyüme sergilemesi Avrupa'da büyük bir şaşkınlık yaratıyor. Dolayısıyla çalışan bir Türkiye'nin asimetrik olan ilişkiyi simetrik hale getiren bir Türkiye olması büyük rahatsızlık yaratıyor.
TÜRKİYE DÜNYADA BİRİNCİ SIRADA
Türkiye bugün 27 milyar olan dünya insani yardımının 5'te 1'ini yapıyor. Yani 6 milyar dolarlık kısmını Türkiye yapıyor. 6 milyar dolar ile Türkiye dünyada yapılan yardımda ikinci sırada. Ancak gayri safi milli hasılaya oranına baktığımız zaman Türkiye birinci sırada yer alıyor. Bu da Türkiye'nin ne kadar cömert olduğunu gösteriyor. Peki Türkiye'nin bu yardımdan çıkarı ne diyecek olursak bizim medeniyet anlayışımızda mağdurun, mazlumun yanında olmak, sıkıntısını gidermek anlayışıyla hareket ettiğimiz için bunu son derece kıymetli buluyoruz. Batıya giden insanlara Macaristan'da nasıl çelme takıldığını gördük. Dolayısıyla ülkemdeki bu anlayışın batıyada örnek olması gerektiğini düşünüyorum. Dünya düzeninin değişmesi gerekiyor. Dünya 5'ten büyüktür anlayışının mutlaka uluslararası ilişkilerde yer etmesi gerekiyor.
AVRUPA BÜYÜK BİR ÇIKMAZA GİRDİ
Özellikle Brexit sonrasında Avrupa'da bir bölünmüşlük olduğunu gözlemliyoruz. Bugün Katalonya olsun İskoçya olsun, İtalya olsun özerklik taleplerinin devam ettiğini görüyoruz. Dolayısıyla AB kendi içinde hem ekonomik hemde siyasal bir buhranla boğuşmak durumunda. Bütün bu olgunun içinde Almanya'nın üstten bakışına da bir tepkinin olduğunu görüyoruz. Tüm bunlar varken Türkiye karşıtlığı üzerinden bir politikanın geliştirme çabası Avrupa'yı çıkmaza sokmuştur. Ben Avrupa'da yaşamakta olan Türk toplumunun muhakkak önümüzdeki süreç içerisinde siyasete daha yakın bir noktada olacağını düşündüğümü ifade etmek isterim.
haber7
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.