Aytun Çıray'dan Bahçeli'ye sert cevap: Keşke İYİ Parti...
İyi Parti Genel Sekreteri Aytun Çıray, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin bugün TBMM Grup Toplantısı'nda kendisine yönelik sözlerine sert cevap verdi. Polemikte ifadeler giderek sertleşmeye başladı. Bahçeli'nin 'kripto sima' dediği İYİ Parti Milletvekili Aytun Çıray, "Keşke Sayın Bahçeli İYİ Parti’ye ayırdığı kadar zamanı memleket meselelerine ayırsaydı. Bahçeli’nin bana yönelik kullandığı ifadeler üstüne iyi bir terzinin elinden çıkmış bir kıyafet gibi oturuyor" karşılığını verdi.
Aytun Çıray, verdiği bir röportajda "MHP’den farkınız ne" sorusuna "Bir şeyin farkını anlatabilmem için o şeyin olması gerekir. MHP diye bir parti artık yok" diye cevap vermişti. MHP lideri Bahçeli bugünkü grup konuşmasında isim vermeden Aytun Çıray'ın bu sözlerine tepki gösterdi: "Kendilerine tutunacak çürük bir ip buldular ama bunun sonu siyasi mezarlık, ipin sonu mezbeleliktir. MHP diye bir parti artık yok diyebilecek kadar cüret ve küstahlık gösteren kripto simaların, karaktersiz fırıldakların, parti değiştirirken dillerinin ayarını da kaçırmaları kendilerini kurtarmaya yetmeyecektir. Yeni ve ısmarlama koltuklarına ısınmaya çalışan köhne, dönme ve siyasi tortuların çıra gibi yanacağı zaman elbet gelecektir."
Aytun Çıray bu sözlere yazılı bir açıklama ile cevap verdi. İşte Aytun Çıray'ın o açıklaması:
KEŞKE İYİ PARTİ’YE AYIRDIĞI KADAR ZAMANI MEMLEKETE...
Bir gazeteye İYİ Parti’nin sözcüsü olarak ifade ettiğim medeni fikirlere Sayın Bahçeli cevap vermiştir. İçinde hakaret, tehdit olan bu zehirli dil aslında şaşırtıcı değildir. Sayın Bahçeli bu üslûbu kimi zaman saygıdeğer Türk milliyetçilerinin gazını almak için, kimi zaman AKP’ye yamanmışlara gaz vermek için kullanıyor. Unutulmamalıdır ki Sayın Bahçeli bu düşmanlık ve kin retoriğiyle asil Türk Milleti’ne büyük zarar vermektedir.
Türk milleti asla 7 Haziran 2015’le 1 Kasım 2017 arasındaki dönemdeki AKP’yi tekrar iktidara taşıyan tutumunu unutmayacaktır. Bu dönemde Türk milleti FETÖ’nün de maharetle kullandığı terör örgütlerinin kanlı eylemleriyle yüzlerce evladını kaybetti. AKP iktidarlarının mezhepçi dış politika anlayışının da etkisiyle IŞİD’ın kitlesel terör saldırılarına maruz bırakıldı.
Güneydoğu’da AKP’nin sözde açılım politikalarıyla ve FETÖ-PKK işbirliği ile Türk silahlı kuvvetlerinin etkisizleştirilmesi sonucu, vatandaşlarımız açılan hendeklerin bedelini yüzlerce şehit vererek ödedi.
Aslında bütün bunların politik sorumluları, Meclisin ve hukukun normal bir şekilde işlediği bir demokraside seçmenler tarafından gerektiği gibi cezalandırılırlardı. Ancak Sayın Bahçeli’nin daha 7 Haziran gecesi, -benim de içinde bulunduğum bir toplantıda “devlet teslim edilemez” dediği- Sayın Erdoğan’a attığı tekrar seçim simidi bunu önledi. Türk milleti dört ayda ancak bir ömürde yaşanabilecek muazzam travmaların baskısı altında oy kullanmak zorunda bırakıldı.
FETÖ KOMİSYONU’NU BATTAL HALE GETİRDİ
Bunun AKP’ye Sayın Bahçeli tarafından verilmiş adeta bir hayat nefesi olduğunu hep birlikte gördük, yaşadık. Ancak Sayın Bahçeli’nin desteği bu kadarla da kalmadı. Türk milletinin FETÖ denilen hıyanet ve hainlik şebekesinin cumhuriyet tarihinde yaşadığı en büyük dış destekli isyan, kalkışma, işgal ve kaos teşebbüsü olan 15 temmuz FETÖ darbesinin AKP için ‘Allah’ın lütfu’ olarak nitelenmesini haklı çıkaracak olağanüstü destek yine Sayın Bahçeli’den geldi: Üyesi olduğum 15 Temmuz FETÖ Darbe Kalkışmasını Tüm Yönleri ile Araştırma Komisyonu daha görevine henüz başlamışken, yine bir salı toplantısında Türkiye’yi bir ‘tek adam devleti’ kılacak öneriyi ortaya attı. Böylece aslında 15 Temmuz FETÖ darbesini araştırma komisyonu battal kılacak açık – örtülü müdahalelerin önünü açtı.
16 NİSAN ŞAİBELİ REFERANDUMUNUN YOLLARINI DÖŞEDİ
Sayın Bahçeli’nin 15 Temmuz Komisyonu’nun TBMM tarafından sağlıklı bir şekilde araştırılmasını adeta sabote eden önerisinin 16 Nisan şaibeli referandumunun yollarını döşemiştir. Türk milleti şu anda bunun ekonomiden iç politikaya terörden ağırlaşan bölgesel tehditlere kadar yakıcı sorunlarını yaşıyor. Sayın Bahçeli ise Türkiye’nin içinden geçtiği bu ağır sorunlar yumağıyla meşgul olmak yerine İYİ Parti’yle uğraşıyor. Keşke Sayın Bahçeli İYİ Parti’ye ayırdığı kadar zamanı memleket meselelerine ayırsaydı. Bu onun aynı zamanda Türkiye’ye bakış açısını gösteriyor.
BİR KEZ DAHA İYİ PARTİ'NİN ALTERNATİF OLDUĞUNU GÖSTERİDİ
Sayın Bahçeli’nin şahsıma cevap verirken kullandığı üslûp ve ülke sorunlarına bakış açısı, bir kez daha İYİ Parti’nin Sayın Meral Akşener ve dava arkadaşları tarafından Türk milletine bir alternatif olarak sunulmasının ne kadar doğru olduğunu göstermiştir. Hakiki vatanseverlik budur! Ben de aziz Türk milletine ödeyemeyeceği kadar borçlu olan bir siyaset adamı olarak sadece ve sadece vatanseverlik motivasyonuyla harekete geçtim. Siyasi hayatım hep bir çizginin ihyası için geçti: Kurucu ruh ve değerleri üzerinde yükselen Cumhuriyet’i korumak.
O SÖZLER KENDİ ÜSTÜNE CUK DİYE OTURUYOR
Sözün özü: Bu kararımın ve sonuçlarının Bahçeli tarafından zehirli bir dille hedef alınmasını bekliyordum, şaşırmadım. Bahçeli’nin bana yönelik kullandığı ifadeler üstüne iyi bir terzinin elinden çıkmış bir kıyafet gibi oturuyor. Açıklamalarımın vatansever, Türk milliyetçisi, partilerinin eritilişini keder içinde izleyen has MHP’li vatansever arkadaşlarım tarafından gayet iyi takdir edileceğini biliyorum.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.