Erzurum oyaları kitapta toplandı
Toplumların yaşam biçimlerini yansıtan ve geleceğe aktaran önemli bir köprü görevi üstlenir el işlemesi 'oya'lar. Anadolu kadını acısını, sevincini, sevgisini, sitemini iğne, mekik, tığ ve firkete ile ilmek ilmek işlemiş, yazmasına mendiline. Bir zamanlar gelinlik kızların çeyiz sandığının olmazsa olmazları arasında yer alan fakat günümüzde unutulmaya yüz tutan oya, Araştırmacı Yazar Zekiye Çomaklı'nın kaleme aldığı "Anam başka bağlar bacım bir başka" adlı eserle bir kitapta toplandı. Anadolu'nun kırsal kesimlerinde hala yapımı sürdürülen ve çeyiz sandığında yerini alan süsleme sanatı 197 çeşit oya, kitapta renkli fotoğraflarla yer alıyor.
Eserin oluşmasında kendi çeyiz sandığından çıkan 52 çeşit oyanın etkili olduğunu belirten Çomaklı, kitabın oluşması için beş yıl boyunca çeşitli ilçelerde inceleme ve araştırmalada bulunduğunu belirtti. Sadece Erzurum'da 197 çeşit oya çeşidine ulaştığını belirten Çomaklı, oyaların oluşumunda genç kızların, kadınların günlük yaşamda etkilendiği, beğendiği olay ve varlıkların etkili olduğunu ifade etti. Renkli boncuk veya ipliklerle oluşturulan oyaların günümüzde unutulmaya yüz tutuğuna vurgu yapan Çomaklı, eseri oluşturmadaki en önemli amacının yöreye ait kültürün yaşamasına ve geleceğe aktarılmasına katkı sağlamak olduğunun altını çizdi.
Oyaların bütünüyle simgelediği varlığın biçimine uygun olarak işlendiğini ifade eden Yazar Zekiye Çomaklı, oyaların top top, salkım salkım, yaprak yaprak sıralanmış motiflerden oluştuğunu belirtti. Her bir oya yapımına ait isim ve hikayelerini araştıran Çomaklı, kitabında oyalarla ilgili sevgililerin birbirlerine söyledikleri manilere de yer veriyor. Çomaklı bazı oya isimlerini şöyle sıraladı; kuşburnu gülü, gelin dili, kaynana dili, dadaş bıyığı, elti küstüler, gelin tırnağı, kuş gözü, gelin küpesi, cihan yandı, gurbet yolu, yandım alamadım, sakalı kesik... v.b.
Çomaklı, kitabında Erzurum, Bayburt, Erzincan ve Gümüşhane civarlarında dış giyisi olarak kullanılan ehram (İhram)'a da yer veriyor. Beyazını genç kızların, morunu orta yaşlıların ve siyahını yaşlı kadınların tercih ettiğini ifade eden Çomaklı, ehramın kimi zaman heybe, yelek, seccade ve yatak örtüsü olarak da kullanıldığını belirtti. Ehram ipliğinin koyunun yıkanmış kılından "teşi" adı verilen aletle elde bükülmesi sonucu üretildiğini anlatan Çomaklı, ipliğin çok nazik oluşundan ehramın makina ile yapılmasının mümkün olmadığını belirtti. Çomaklı, ehramın tezgahta dokunduğunu ve ceviz kanadı, elma yarısı, pirinç tanesi, saat kordonu, reyhan dalı, kareli gibi desenlerle süslendiğini belirterek, her gelinin çeyizinde mutlak birkaç tane yer aldığını ifade etti.
Eserinde yöreye ait baş bağlama şekillerine karnavas bezi ve kilimine de yer veren Çomaklı, bazı oya türleri ile anlatılmak istenenleri ise şu başlıklar altında toplamış: Kaynanası ile arasının açık olduğunu anlatmak isteyen gelin başına 'kaynana dili', hamile gelin 'müjde', nişanlı kız 'pembe sümbül', aşık olan genç kız 'mor sümbül', eltisi ile bozuşan bayan 'elti küstüler veya elti eltiye küstü', mutsuz gelin 'çarkı felek', çok güzel olduğunu vurgulamak isteyen kız ve yeni gelin ' cihan yandı' adlarını vermiş.
Oyalarla ilgili bazı maniler de şöyle:
Yonca biçerim yonca
Yanakları al gonca
Başındaki yazmanın
Kenarı iğne oya.
Yazmayı oyaladım
Ucuni boyaladım
Geldi geçti bu ömür
Güzele doyamadım. (CİHAN)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.