Bahçeli'den çok sert 'Demirtaş' tepkisi
Bahçeli'nin açıklamaları şöyle;
24 Haziran’da, 13’ncü Cumhurbaşkanı bizzat, aracısız, doğrudan Türk milleti tarafından seçilecek, önümüzdeki beş yıl için görev yapacaktır. Cumhurun taban ve tavana hakim olan ittifak ruhu Cumhurbaşkanını belirleyecektir. Bu durum demokratik olgunluğun emaresi ve esamisidir. Yusuf Has Hacib şöyle seslenir: “Seçkin ve ender olan değerlidir, onu gerçekleştirmek kolay değildir. Kötülük ucuzdur ve onu yapacak çok ve boldur.”
Cumhur İttifakı mümtaz olanı, münasip olanı, müstesna olanı Allah’ın izniyle yerine getirecektir.Cumhur İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı herkesin bildiği ve gördüğü gibi Sayın Recep Tayyip Erdoğan’dır. Ismarlama ve icazetli Cumhurbaşkanı adayları belli olmaya başladı. Muhtemel adayların kesin listesi 13 Mayıs’ta netleşecektir. CHP’nin hem milletvekili pazarı kurup hem de imza kampanyasında aktif rol oynaması uzun süre hafızalardan çıkmayacak bir çarpıklık olarak anılacaktır.
İP’inden Perinçekgillere kadar imzayı toplayan topladı,parsayı kapan kaptı. CHP hışımla,hınçla,hırsla hem vekillerini hem de imzalarını kullanıma açtı. Kayış tam koptu. Ana muhalefet bilye dağıttı. Şemsiyesi altına topladıklarıyla dağılmanın,dağınıklığın markası oldu. Yazık etti!
PKK’nın siyasi acentesi de cezaevindeki şahsı Cumhurbaşkanı adayı gösterdi. Vatan hainlerinin, Ülkücü katillerinin Cumhurbaşkanı adayı olması bile demokrasi tarihimize, milli ruh ve ahlaka kategorik bir darbe olarak akıllara kazındı. Millet bu gelişmeleri elbette kaydına aldı.
FETÖ ve PKK faaldir! Öyle ki, tescilli ve sabıkalı PKK’lı Demirtaş’ın serbest kalması için yoğun bir kampanya söz konusudur.Yusuf Has Hacib der ki: “Ev almak istersen komşusunu sor, yer almak istersen suyunu sor.” Cumhurbaşkanı adayı çıkarmak için kimlere sorulduğu ise ortadadır.
Peki, ülkü ve ülke sevdalısı olan, davalarının gözü kara yiğitleri olarak bilinen mesela Alaattin Çakıcı, mesela Kürşat Yılmaz, 100 bin ülkücünün imzasıyla aday gösterilseydi, bu kahramanlarımız için de cezaevinden çıkarılmaları için bir kampanya yapılacak mıydı? Bu kardeşlerimizi taş duvarların ardında çürümeye terk etmek ne kadar adil ve adaletlidir?
Hain el üstünde, vatan ve millete sadakat duyanlar geri planda! Böyle bir yanlış sürdürülebilir mi? Peki, teröristler için methiye düzenler, PKK/FETÖ müdafaası yapanlar kader kurbanlarına ne diyecekler? Onların yüzlerine nasıl bakacaklar?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.