Çetin Altan, Mehmet Altan'ı ağlattı
Gazeteci-Yazar Çetin Altan'a Kültür ve Sanat Büyük Ödülü'nün verilmesi, oğlu Prof. Dr. Mehmet Altan'ı duygulandırdı. Başbakan Erdoğan ve Kültür Bakanı Günay'ın büyük bir zarafet örneği gösterdiğini belirten Altan, "Üçünün aynı sahnede buluşuyor olması, Türkiye'nin dönüşümü, gelişimi açışından beni mutlu etti." dedi.
Dün akşam Aya İrini Müzesi'nde düzenlenen ödül töreninde çok duygulandığını belirten Mehmet Altan, törende Nebil Özgentürk'ün hazırladığı ve Çetin Altan'ın anlatıldığı bölümü izlerken kendi hayatının da kısa bir özetini izlediğini söyledi. Altan, "Başbakan'ın konuşması olağanüstü güzeldi. Kültür Bakanı'nın müthiş bir nezaketi, zarafeti vardı. Aynı nezaketi ve zarafeti Başbakan'da da gördüm. Babama çok büyük saygı gösterdiler ve konuşması bitinceye kadar hem Başbakan, hem de Kültür Bakanı sahnede bekledi." diye konuştu.
Ödül töreni için, "Dünyanın en rafine ülkelerindeki bir sanatçıya yapılan ödül törenini aratmayacak mükemmellikteydi." diyen Ahmet Altan, duygularını şöyle dile getirdi, "Dün gece, hayatımda ayrı müstesna bir yere sahip olacak. Babamın ödülünün törenini izlerken kendi yaşamımızı da bir başka gözle yeniden gözden geçirdik. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan farklı bir yerden gelen siyasetçi. Babam çok başka bir yerden geliyor. Kültür Bakanı da öyle. Üçünün birden aynı sahnede buluşuyor olması, Türkiye'nin dönüşümü, gelişimi açısından beni çok mutlu etti. Bu üç insanın yaşam maceraları, Türkiye'de bir şeylerin değiştiğini gösteriyor. Daha erken olabilirdi, hiç olmayabilirdi. Ama en azından bu toprakların yetiştirdiği insanlara siyaset kurumunun da dahil olduğu bir saygı, Türkiye'de yeni bir havanın, yeni bir adımın göstergesidir. Yazarlar, çizerler, düşünürler, bilim adamları, o ülkenin gül bahçeleridir. Yani itişerek, kakışarak değil de, onların ihtiyacı olan ilgiyi göstererek Türkiye'nin renklenmesini, çiçek açmasını sağlayabiliriz. Onun için de bir umut verdi."
Babası Çetin Altan'ın daha önce Türk Dil Kurumu'ndan ödül aldığını belirten Ahmet Altan, "O ödülü dönemin Yargıtay Başkanı'nın elinden almıştı. O kadar yargılanıyordu ki; yargının ayrılmaz bir parçası saydılar herhalde." şeklinde konuştu.
(CİHAN)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.