Güler Işık: İnancım gereği şarkı söylemeyi bıraktım
Kapanıp, sahneleri bırakan ve uzun süredir ekranlardan uzak olan türkücü Güler Işık, "İnancım gereği şarkı söylemeyi bıraktım" dedi.
Güler Işık, Kanal D'de yayınlanan 2. Sayfa programına konuk oldu. Işık, merak edilenleri canlı yayında anlattı:
"Her şeyi bıraktım. Yaşam şeklimi değiştirdim. Hakkımda çok şey yazıldı çizildi ben çok üzüldüm.
‘Çok şükür bana bu hidayet geldi’ diyorsun ve bu yaşama geçebiliyorsun. Beni eleştirenlere kızmıyorum. Ben sanatçılığı bir şey için bırakmadım. ‘Yeni hükümet için mi yapıyor’ dediler. Kapalılıkta para yok. Ben sahneye de çıkmıyorum. Ben o kadar güzel bir parça yaptım ki, Gökhan Tepe’nin… bugün çıkarsam hit olacak ama ben onu bile gömdüm.
Ben bir rahatsızlık geçirdim. Bir takım insanlar da vesile oldu. Ben doğuluyum. Bizim yörede herkes dindardır. Sanatçı olduğum için yıllarca beni konuşmadılar. Aşiret kızıyım zaten.
Umreye gitmek nasip oldum. Kabe’yi ilk kez gören insanlar dua ediyorlar ve o duanın kabul olduğunu söylerler. Gitmek nasip oldu. En başta sağlık diledim.
Göğüs kanseriydim. Ben ‘Rabbim bana hastalığımın gittiğini göster’ dedim.
O süreci yaşayan insanlara Allah şifa versin. Bir de sanatçısın. Saçın dökülüyor, kaşın dökülüyor… 3 yıl içinde her şeyim gitti. Avucumun içi gibi oldu yüzüm. Rüyamda koltuk altımdan bir şeylerin üç tane böcek şeklinde çıkıp gittiğini gördüm.
Döndüğümde beni ameliyata alacaklardı. Küçülen kitleler alınacaktı. ‘doktora bende bir şey yok, iyileşti onlar’ dedim. Doktor ‘Hayır bizim bakmamız lazım’ dedi. Sonra ameliyata girdim, çıktıktan sonra doktorum ‘çok şükür tertemizsin, bir şeyin yok dedi’.
Umrede yaşadığım şeyler, o atmosfer… Rabbim herkese nasip etsin. Oraya bir çok insan gidip geliyor. Oradan bir şey almak, sana bir şeyler katması önemli olan bu.
Ben dinimizi öğrendikten sonra şarkı söylemeyi bıraktım. Çünkü kadın sesi günah… Konuşmak değil. İlahi de söyleyebilirsin… Ama kadınlar arasında.
O dünya çok boş, çok yapmacık. 3-4 yıldır hiç şarkı söylemiyorum. Allah eski dostlarıma da hidayet versin. Dinimizde o kadar güzel şeyler var ki, bilmedikleri için yapmıyorlar. Dini bir anlayabilseler, kavrayabilseler dinimiz o kadar güzel ki… Spor var, iyilik, var, müzik var… İyi bir insan olmak için her şey var! Bizim rehberimiz Kuranı Kerim. Biz söylemiyoruz ki… Peygamberimiz bize aracı olmuş. Güzel ahlakı tamamlamak için bize verilmiş. “Huzur İslam’da” deniliyor ya bunu anlayabilmen için içine girmen gerekiyor.
Önce devlet hastanesine gittim, sonra özel bir hastaneye gittim. Patoloji yapıldı. ‘Evet hastasın, sen kansersin’ dediler. Bir anda söylüyorlar ki o şoku atlatabilesin. Kendimi yerlere attım. Sonra ‘Güler sen güçlü bir insansın’ dedim. Biz başında yakaladık çok şükür ki… Kemoterapiler, radyoterapiler… En zorlandığım kemoterapiydi. Süslenip, püslenip gidiyordum hastaneye. Herkes bana ne kadar neşelisiniz diyordu. Kendi kendimi motive ederek, güçlü durarak en önemlisi de Allah’a sığınarak atlattım.
Bağışıklık sistemin çok önemli. Kemoterapi kansızlık yapıyor. Onu dengede tutmak için doğadan faydalandım. 41 çeşit meyveden, sebzeden yapılan yağlar var onları kullanarak… Taze çim suyu içerek… Çok şükür atlattım. En son Nuray’ın yanına gittim. Bakıyorum, inanamıyorum. Nuray ile konuştuk ‘inanıyorum, sen yeneceksin’ dedim ama onu gördüğümde ‘çok zor’ dedim kendi kendime."
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.