Temel Karamollaoğlu: Ülke satışa çıkarıldı
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, ‘Varlık Fonu’nun satışı ve siyasetteki üslupla ilgili çok çarpıcı açıklamalarda bulundu. SP lideri "Ülke satışa çıkarıldı" şeklinde konuştu.
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, partisinin genel merkezinde haftalık olağan basın toplantısını gerçekleştirdi.
Basın toplantısına İstiklal Marşı’nın kabulünün 98’inci yılını kutlayarak başlayan Karamollaoğlu, İstiklal Marşı dizelerinden örnek vererek şunları söyledi: “Korkma sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak. Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak’ bu dizeler bize moral veriyor. En olumsuz şartlarda dahi korkmamamız gerektiğini bize söylüyor. Daha sonra da, ‘Doğacaktır sana vaat ettiği günler Hakk’ın. Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın’ dizeleri ile de bize Hakk’ın eninde sonunda tecelli edeceğini gösteriyor. İşte biz önümüzdeki günleri, haftaları, ayları, yılları bu inanç ve imanla karşılayıp, yaşantımızı böyle devam ettireceğiz.”
GÜNDEMİ DEĞİŞTİRMEK İÇİN KULLANILMASIN
Mescid-i Aksa’da yaşanan Siyonist saldırıyı da kınayarak konuşmasına devam eden Karamollaoğlu, bu durumu, iktidarın ülkedeki gündemi değiştirmek için kullanmaması ve seçim sürecine malzeme yapmaması gerektiğinin altını çizdi.
BÖYLE BİR SEÇİM DAHA ÖNCE GÖRÜLMEDİ
Yerel seçim sürecinde Cumhur İttifakı’nın tavır ve üsluplarına değinen Karamollaoğlu, “Biz isterdik ki bu seçim sürecinde ülkeye huzur, ahlak ve erdem hakim olsun. Fakat ne yazık ki bu seçim Türkiye tarihinde görülmemiş bir ahlaksızlığın yaşanmasına sahne oldu. İftira, yalan, tehdit adeta bu seçimin simgesi haline geldi. İktidarından medyasına bu duruma şahit oluyoruz” dedi.
SORUMLULAR YA İŞİNİ YAPSIN YA DA GİTSİN
Ekonomide yaşanan sorunlara değinmeye devam eden Karamollaoğlu, “Sayın Erdoğan, yüzde eksi iki buçuk büyüdük diyor. Geriledik diyemiyor. Son on yılda ekonomi heba olmuş, ekonomi küçülmüş, enflasyon artmış. Üretim azalmış, talep düşmüş. Topyekûn bir fakirleşme yaşıyoruz. Bunun sorumluları ya görevlerini yerine getirip tedbir alsın ya da görevlerini bıraksın” şeklinde konuştu.
MOLA VERMELERİ LAZIM
Herkesin bulunduğu makama uygun davranması gerektiğini belirterek konuşmasına devam eden Karamollaoğlu, şunları kaydetti: “Sayın Erdoğan, Cumhur İttifakı’nın başkanı değil, kendisine oy vermiş vermemiş herkesin cumhurbaşkanıdır. Ama maalesef bununla ilgili bir tavrı kendisinden göremedik. Oturulan makamlar bu kadar mı önemli? Anlaşılan o ki o koltuklar çok sıcak geliyor ve oradan kalkmayı hiç istemiyorlar. Kibir ve makam tutkusu bir hastalık haline gelmiş. Ben bunun için dua ediyor, Allah şifa versin diyorum. Kendi becerisizliklerini gizlemek için her tarafa saldırmalarını doğru bulmuyorum. Bu makam padişahlık, hükümdarlık makamı değildir. Bu makama milletin oyu ile gelinir. Yine onun oyu ile gidilir. Ben buradan tüm milletimize sesleniyorum. Sayın Erdoğan’ın geleceği için, öbür dünyada vereceği hesap için bir mola vermesini sağlayın. Bu mola hem milletimiz hem de Sayın Erdoğan için önemli bir aşama olacaktır.”
EY İMAN EDENLER; ALLAH’TAN KORKUN VE DOĞRU SÖZ SÖYLEYİN
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kendisine yönelik ithamlarına cevap veren Karamollaoğlu, “Sayın Erdoğan’ın şahsıma yönelik ifadelerini kınıyorum. Çelişkili ve dengesiz bir süreç ile karşı karşıyayız. Bir tarafta Cumhurbaşkanlığı zırhını giymiş, bir tarafta da siyasi parti genel başkanı olan kişi var. Biz konuşurken hangisini muhatap alacağız. Onun söyledikleri hangi makamdan söyleniyor. Ben yine de her şeye rağmen kendisine ‘kardeşim’ diye hitap ediyorum ve ona şu ayeti hatırlatmak istiyorum, ‘Ey iman edenler; Allah’tan korkun ve doğru söz söyleyin.’ Bir oy kaybetmemek telaşı içinde gerçek olmayan ifadelerin arkasına sığınmaya ihtiyaç var mı? Bu duruma hem acıyorum hem de üzülüyorum” ifadelerini kullandı.
BU NASIL BİR KÜSTAHLIKTIR
AKP Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal, AKP Kütahya İl Başkanı Ali Çetinbaş ve Cumhur İttifakı Kozan Belediye Başkan Adayı Nihat Atlı’nın tepki çeken açıklamalarına Karamollaoğlu şu cevapları verdi: “AK Parti Kütahya il başkanı çıkmış, ‘31 Mart’ta milletin değerlerine karşı siyaset yapan 4’lü çete, illet ittifakı ve kim bir araya gelirse gelsin bu sokaklarda gezme şansı olmayacak’ diyor. Sen kimsin be. Şu küstahlığa bak. Bir il başkanı kime bakarak bu tavrı yapıyor. Bir aday ise ağza alınmayacak ifadeler söylüyor.”
TERÖRİSTLERİ DEVLET TÖRENİ İLE KARŞILAYAN SİZ DEĞİL MİYDİNİZ?
Karamollaoğlu Mahir Ünal için ise, “AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal, ‘PKK telsizden anons geçiyor, ‘MHP ve AK Parti’nin oy kaybetmesi için HDP, CHP, İyi Parti ve Saadet ittifak kurmalıdır’ diye açıklama yapıyor. Sayın Ünal, madem telsizleri bu kadar iyi dinleyebiliyordunuz da, büyükşehirlere bomba yerleştirilirken neredeydiniz. Bugün hain, terörist dediğiniz adamları devlet töreni ile siz karşılamadınız mı? Biz bu üslubu kullananlara sadece yazıklar olsun diyoruz ve inanıyoruz ki bu hastalıklı zihne milletimiz bir dur diyecek” ifadelerini kullandı.
Karamollaoğlu, Fon kelimesinin altına sığınarak Türkiye’nin en kıymetli varlıklarının satışa
çıkartıldığını ifade ederek, bunların içinde bor madeninin de olduğunu ve bor madeninin başkalarına peşkeş çekilmesinin, dışarıya satılmasının kanunen suç olduğunu belirtti.
İPOTEK FONU OLDUĞUNU SÖYLEDİK
Gündemin önemli konularından biri olan Varlık Fonu ile ilgili de konuşan Karamollaoğlu, “Bir zamanlar Varlık Fonu kurulmuştu. Biz o zaman bunun için ‘İpotek Fonu’ tabirini kullanmıştık. Şimdi iktidar fon kelimesinin altına sığınarak ülkenin en kıymetli varlıklarını satışa çıkardı. Bunların içinde Etibank bile var. Etibank sadece bir bankadan ibaret değildir. Onun içinde bor madeni de var. Borun başkasına satılması suç. Şimdi boru bir deterjan markası kılıfı altında pazarlamaya çalışıyorlar. Bu vatana ihanet noktasına kadar gider. Ümit ediyorum ki milletimiz bu satış imkanını iktidara bırakmayacak” dedi.
TARIMDA İTHALE BAĞIMLI OLDUK
Patates ithalatında gümrüğün sıfırlanmasını eleştiren Karamollaoğlu, “Biz bir zamanlar patates ihraç ediyorduk. Şimdi ithal ediyoruz. Sen çiftçiyi, esnafı, bakkalı, pazarcıyı terörist ve hain ilan edersen sadece patates değil, ileride her türlü tarım ürününü ithal eder hale geliriz” ifadelerini kullandı.
MİTİNG YASAĞINA İRONİ DOLU CEVAP
Tank Palet Fabrikası’nın özelleştirme kapsamına alınmasını protesto etmek isteyen Harb-İş’e seçim dönemi diye izin verilmemesi ile ilgili soruya, “Bu gayet normal. Seçime gidilirken sen nasıl olur da Sayın Erdoğan’ı tenkit edebilecek bir protesto gösterisi yapabilirsin. Böyle bir protesto ile Türkiye’nin bekası tehlikeye girer” şeklinde bir ironi ile cevap verdi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.