Vakit deşifre etti, Cumhuriyet'in zoruna gitti!

Vakit deşifre etti, Cumhuriyet'in zoruna gitti!
Vakit gazetesinin, titrini kullanarak İslâm'a saldıran ve tarihi İslâm karşıtlığı adına çarpıtan Muazzez İlmiye Çığ'ın Profesörlük unvanının sahte olduğunu ortaya çıkarması yerli pravdanın ağırına gitti. Cumhuriyet, gerçekleri ortaya çı

İLGİLİ HABER: SAHTE PROFESÖR

İLGİLİ HABER: ONU MASONLAR SAHNEYE SÜRMÜŞ

Türkiye'nin profesör ve sümerolog olarak bildiği ancak Vakit gazetesinin deneyimli muhabiri Ali Eyvaz'ın; Masonların hemşiresi Muazzez İlmiye Çığ'ın Sümer bilgisinin bulunmadığını, tablet okuyamadığını, sıradan kütüphane memuru olduğunu ortaya çıkarması Cumhuriyet gazetesini kudurttu.

Her fırsatta İslam'a ve kutsal değerlerine saldıran, başörtüsünün Sümerler'de fahişeler tarafından kullanıldığını ileri sürerek tarihi çarpıtan (Vakit gazetesi başörtüsünün Sümerler'de tüm bayanlar tarafından kullanıldığını kanıtlamıştı) kıymeti kendinden menkul kütüphane memuru Muazzez İlmiye Çığ, "Burada hedef ben değilim, hedef çağdaş Türk kadını. Saylan'dan sonra sıra bana geldi" dedi.

Tarihi çarpıtan, sahte profesörlük unvanı ile yıllarca Türkiye'yi aldatan çağdaş kadın Muazzez İlmiye Çığ, hiçbir zaman profesör olduğunu söylemediğini, kitaplarında bu unvanı kullanmadığını belirtti. Hiçbir zaman "Ben profesör değilim" de demeyen Çığ'ı korumak yine yerli pravdaya düştü.

İnsanları İslam'a karşı olumsuz etkilemek için kullandığı unvanın sahte olduğunu; üstelik tarihi, menfaatleri doğrultusunda çarpıttığını ortaya çıkarmak gazetecilik başarısı sayılması gerekirken Yerli Pravda Cumhuriyet'e göre "hedef göstermek" oldu.

İşte İslam karşıtlarının koruyuculuğuna soyunan Cumhuriyet'in o haberi:

Anadolu’da Vakit gazetesinin Türkan Saylan’dan sonra hedef gösterdiği Sümerolog Muazzez İlmiye Çığ, “Hedef çağdaş Türk kadını. Türkan Saylan’dan sonra sıra bana geldi. Türkiye’nin geleceği hakkında endişe duyuyorum” dedi.

Çığ, “hiçbir zaman profesör olduğu yönünde bir beyanda bulunmadığını, ne makalelerinde ne de kitaplarında profesör titrini kullandığını” belirtti. Çığ, gazetede Mason Locası tarafından finanse edildiğine ilişkin iddiaların da tamamen asılsız olduğunu belirtti.

Anadolu’da Vakit gazetesinin geçen günlerde araştırmacı M. İlmiye Çığ hakkında “İlmiye Çığ’ın aslında profesör olmadığı ortaya çıktı. Çığ’ın çalışmalarının Mason Locası tarafından finanse edildiği öğrenildi” haberine Çığ, büyük tepki gösterdi. Zaman gazetesinin internet sitesine de “son dakika” üst başlığıyla giren “Sahte profesör” başlıklı haberde Mason Locası tarafından meşhur edildiği iddia edilen Çığ’ın “kartel medyası ve laikçi kesim tarafından profesör olarak tanıtıldığı; fakat kendisinin profesör olmadığını Vakit gazetesine itiraf ettiği” öne sürüldü. Konuya ilişkin görüşlerine başvurduğumuz Muazzez İlmiye Çığ, “Ben profesör olduğumu hiçbir zaman iddia etmedim. Müzede uzman olarak çalıştım, çeşitli kitap ve makalelerim bulunuyor. Sümeroloji alanında araştırma ve incelemelerim oldu. Burada hedef ben değilim, hedef çağdaş Türk kadını. Türkan Saylan’dan sonra şimdi de sıra bana geldi” diye konuştu. 

İstanbul Üniversitesi tarafından kendisine verilen fahri doktora unvanını da yalnızca resmi yazışmalarda kullandığını belirten Çığ, sözlerini şöyle sürdürdü: 

“Ankara Üniversitesi Dil Tarih Coğrafya Fakültesi mezunuyum. Hem Hititoloji hem de Sümeroloji bölümlerinden mezun oldum. Daha sonra İstanbul Arkeoloji Müzeleri Çiviyazılı Belgeler Bölümü’ne atandım. 33 yıllık çalışmalar sonucunda, bu alanda araştırma yapanların kolaylıkla yararlanabileceği çağdaş bir ‘Çiviyazılı Tabletler Arşivi’ meydana getirildi. Bu çalışmalar yanında bilimsel araştırmalara da zaman ayırdım. Bulunan yeni belgeleri, yapılan çalışmaları, Sümeroloji sahasında çalışanlara 8 kitap ve makale halinde sunduk. 16 kitabım ile birçok makalem yayımlandı. Bunlar Sümer hukukuna, Sümer devlet idaresine, okullarına, Sümer edebiyatına ve Hitit kültürüne ait 3000 tabletin kopya ve kataloglarını kapsamaktadır.”

Kaynak Yayınları Genel Müdürü Osman Bilge Kuruca da “Yayınevimiz, Muazzez İlmiye Çığ’ın kişilik haklarına yapılan bu saldırıyı yargıya taşıyacak ve söz konusu gazetenin yetkililerinin cezalandırılmasını isteyecektir.” dedi.

Profesörler demeç vermemiş...

Bilim ve Ütopya dergisinin haberine göre, Vakit gazetesinin iddialarının aksine Ankara Üniversitesi (AÜ) Eskiçağ Dilleri ve Kültürleri Bölüm Başkanı, aynı zamanda Hititoloji Anabilim Dalı Başkanı olan Prof. Dr. Cem Karasu ile Sümeroloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Sebahattin Bayram’ın, Vakit’e Muazzez İlmiye Çığ’a ilişkin demeç vermedikleri ortaya çıktı. Bilim ve Ütopya dergisi tarafından yapılan haberde Prof. Dr. Bayram, Vakit’e herhangi bir demeç vermediklerini, Muazzez İlmiye Çığ’ın verdiği emeğin yadsınamayacağını ifade etti.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.