Erdoğan'ın açıklayamadığı belgeler
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Suriye sınırındaki mayınlı arazilerin temizlenmesiyle ilgili olarak, ''Hem muhalefet hem de medya mensupları araziyi sündürdüler ve iki Kıbrıs adası büyüklüğüne çıkardılar. Bir kısmı Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti adasının birkaç katı dedi. El insaf'' dedi.
Erdoğan, Kadir Has Kongre Merkezi'nde düzenlenen Kayseri 3. Olağan İl Kongresi'nde yaptığı konuşmada, makamlara değil, hizmete talip olduklarını, şahsi menfaatlere değil, milletin menfaatlerini yüceltmeye talip olduklarını söyledi.
''Bize yorulmak yok, bize durmak, duraksamak yok, bize rehavet yok, millet bizden bu emaneti alıncaya kadar aşkla, şevkle, azimle kararlılıkla bu aziz millete hizmete devam edeceğiz'' diyen Erdoğan, şöyle devam etti:
''Bizim tartışmalarla, münakaşayla, geçirecek tek bir saniyemiz yok ve olamaz. Bakanız, şuraya dikkatinizi çekiyorum. 29 Mart seçimlerinin ardından muhalefet partileri seçim sonuçlarını hazmedememenin verdiği insiyatla hırçınlaşmaya başladılar. Hizmetlerimizi engellemek için sorun çözme azmimizi törpülemek için bizi milletin nazarında yıpratmak için her türlü yola tevessül ediyor, her türlü yolu kendilerine mubah görüyorlar. İftira atarak, çamur atarak, karalayarak, kayıkçı kavgalarıyla, tahrikkar bir üslupla üzerimize gelmeye başladılar. Bizi en hassas olduğumuz mevzulardan güya yaralamaya çalışıyorlar. Bu oyunlar karşısında, bu tavır karşısında, bu kara siyaset karşısında il teşkilatlarımızın, tüm arkadaşlarımızın uyanık olması gerekiyor.''
Başbakan Erdoğan, Nasreddin Hoca'nın bir fıkrasını anlatarak, şunları söyledi:
''Muhalefetin hayal gücü Nasreddin Hoca'yı geride bırakıyor. Biz dedik ki Suriye sınırımızdaki arazi mayınlı, bu mayınlara gerek yok. Suriye ile ilişkilerimiz tarihinin en olumlu dönemini yaşıyor, bu mayınlı arazileri temizleyelim, bak Suriye temizledi. 2014'e kadar Octova Anlaşması ile sözümüz var. Bizim sınırların da temizlenmesi gerekiyor ama sınır boyu 200 metre derinliğinde bir güvenlik şeridi var ki bu güvelik şeridi sürekli Türk Silahlı Kuvvetlerimizin koruması altında. Bu mayınlı arazilerimizi temizleyelim Türkiye'mize toprak kazandıralım. Peki muhalefet ne dedi? Ne dediğini ben size söyleyim: 'Siz buradan mayınları temizleyeceksiniz, bu araziyi tarıma açacaksınız, buraya diken ekeceksiniz, koyunlar dikenlerin arasından geçecek, yünleri dikenlere takılacak, siz yünleri toplayacaksınız, eğireceksiniz, ip yapacaksınız, o iplerden kazak öreceksiniz, kazağı pazara götüreceksiniz, sonra o kazakları İsrail'e satacaksınız' dediler. Muhalefetin bu engin hayal gücünü takdir ediyor, alkışlıyoruz. Bu kadar geniş bir muhayyele, bu kadar sınırsız bir komplo teorisine sahip oldukları için kendilerini ayrıca tebrik ediyoruz. Ortada fol yok yumurta yok bunlar omlet pişiriyorlar. Yaptıkları iş bu. Çocuk daha doğmamış bunlar doğmamış çocuğa kıyafet biçiyorlar. Ortada dere yok bunlar paçalarını sıvıyorlar. Bu yasanın neresinde İsrail var diye soruyorsunuz? 'Sizin niyetiniz bu' diyorlar. Siz bizim niyetimizi nereden biliyorsunuz? Niyet okumak bunların ezeli alışkanlığı. Maşallah yaptıkları siyaset değil, falcılık.''
Konuşması sık sık sloganlarla kesilen Erdoğan, gençlere kendisinin anlatıklarını arkadaşlarına anlatabilmeleri için çok iyi bilmeleri gerektiğini söyledi.
Erdoğan, Suriye sınırındaki arazinin büyüklüğünün 216 kilometrekare olduğuna dikkat çekerek, şunları kaydetti.
''Ama hem muhalefet hem de medya mensupları araziyi sündürdüler ve iki Kıbrıs adası büyüklüğüne çıkardılar. Bir kısmı Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti adasının birkaç katı dedi. El insaf. Kıbrıs Adası 9 bin 251 kilometrekare. 2 Kıbrıs Adası 18 bin 502 kilometrekare. Ne alakası var. Daha buna benzer nice yalanlar. Tek bir öneri, tek bir alternatif getirmediler. Namsa, Namsa, Namsa dediler, şimdi Namsa da olsa biz Anayasa Mahkemesi'ne gideceğiz diyorlar. Çünkü bunların derdi üzüm yemek değil, bunların derdi bağcıyı dövmek.''
''Biz, ülkemizde vatan topraklarımızı ve milletimizin menfaatlerini hiçbir zaman, aleyhimize olacak bir yaklaşımla bugüne kadar değerlendirmedik'' diyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Cumhuriyetimizin kuruluşundan bu yana, askeri yönetimlerin olduğu dönemlerde dahi yabancılara bu ülkede toprak satışı yapılmıştır. DSP, MHP, ANAP döneminde aynı şekilde toprak satışları yapılmıştır. Şimdi bu dönemde aynı şekilde belli yerlerde, daireydi, toprak satışıydı vesaire yapıldığı zaman niçin rahatsız oluyorsunuz. Siz yapınca oluyor da AK Parti iktidarında olunca niçin rahatsız oluyorsunuz? Burada kalkıp diyelim ki 1, 2, 3, 10 dönüm yer alıp icabında ticari bir faaliyette bulunanlar olduğu zaman bu feryat niye. İşi öyle hamasetle anlatıyorlar ki 'Sultan Abdülhamid cennet mekan İsrail'i vermedi'. Şu an ayağa kalksa ne der? Onu düşünün. Necip Fazıl ayağa kalksa ne der? Onu düşünün. Sen Sultan Abdülhamid'in ruhuyla na zaman hareket ettin ki şimdi hareket edeceksin? Sen Necip Fazıl'ın ruhuyla, düşünce dünyasıyla ne zaman hareket ettin ki şimdi hareket edeceksin? Onları bize anlatma. Biz onları senden çok iyi biliriz ve uygulamasını da çok iyi yaparız. Türkiye'nin sınırında Suriye var, İsrail yok. Biz hiçbir zaman İsrail'in Arz-ı Mevut Planı'na kusura bakma hiçbir zaman bu ülkede prim vermeyiz. Onu dört dörtlük anlamda yönetecek bir iradeye sahip iktidar var. Bu iktidar muktedir olmayan geçmiş dönemlerin iktidarlarından çok farklı. Milletimizin hassasiyetlerini istismar ederek, kuru hamasetle, öfkeyle, hırsla, hırçınlıkla, hareket ettiler, hatta meclis kürsüsünün önünü işgal edecek kadar işi ileriye götürdüler. Bunlarda demokrasi falan yok, demokrasi kültürü diye bir şey yok. Bunların tek anladıkları şey, döner bıçağı, yumruk, silah. Başka bir şey den anlamazlar. Geçmişleri de bunun en güzel örneğidir.''
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Kayseri'den muhalefet partilerine bir kez daha sorduğunu belirterek, ''Siz on yıllar boyunca Filistin davası için ne yaptınız. CHP, MHP ne yaptı, diğerleri ne yaptı. Bölgede barışı tesis etmek için hangi adımı attınız, hangi açıklamayı yaptınız'' dedi.
-''GİZLİLİK KAYDI OLDUĞU İÇİN AÇIKLAMIYORUZ''-
Geçmiş iktidarların ''bizim İsrail ile yapılmış anlaşmamız yok'' dediklerine dikkati çeken Erdoğan, şunları söyledi:
''Gizlilik kaydı olduğu için tek tek açıklamıyoruz. Yapılmış birçok anlaşmanız var. Hepsini de biliyoruz, ama açıklayamam. Çünkü, ona ne siyasi ne hukuki nezaketim müsaade etmez. Ben MHP milletvekilleri gibi elinde kağıtla, meclis kürsüsüne çıkarak gizlilik kaydı olan evrakları da mecbur kalmadıkça ya da hukuka uygunluğu olmadıkça açıklamam. Bizim böyle bir hukuki terbiyemiz var. Gazze'nin üzerine bombalar yağarken siz nerelerdeydiniz. Bütün dünya sağır ve dilsiz kesilmişken bu kardeşiniz hakkı söyledi, haklının yanında yer aldı. O zaman siz neredeydiniz? Ben Davos'da son derece insanı bir tavır ortaya koydum. CHP'nin milletvekilleri, (İsrail ile ilişkilerimiz, Batı ile ilişkilerimiz ne olacak) diye ağlamaya başladılar. Monşer eskileri. MHP'deki monşer eskileri de aynı şeyi söylediler. Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanı'nı İsrail'in Cumhurbaşkanı karşısında yermekten, eleştirmekten hatta hakaret etmekten çekinmediler. Şimdi kalkmışlar Recep Tayyip Erdoğan ve arkadaşlarını ihanetle, hıyanetle suçlayacak kadar hadlerini aşıyorlar.''
Erdoğan, 2003 yılına kadar bütün Cumhuriyet tarihi boyunca, yabancılara en fazla mülk satışının 1999-2002 arasında görev yapan 57. Hükümet döneminde yapıldığını anlattı. Bu dönemde 5 bin 803 taşınmazın, diğer bir deyişle 4 milyon 582 bin 363 metrekare vatan toprağının yabancılara satışının gerçekleştirildiğine işaret eden Erdoğan, ''Bunu tapu sicil kayıtlarıyla söylüyorum. Biraz tutarlı olmak lazım. 4.5 milyon metrekare vatan toprağını yabancılara satarsan sesiniz çıkmayacak ama ortada hiçbir satış, kiralama yokken tamamen ön yargıyla, tamamen niyet okumayla bizi ihanetle, hıyanetle suçlayacaksınız. Sorarlar adama, bu ne perhiz bu ne lahana turşusu'' diye konuştu.
Erdoğan, bu yasanın hiçbir tarafından İsrail'in bulunmadığını, belirlenmiş, tasarlanmış bir şirket ya da ülkenin olmadığını, tek gayelerinin bölgedeki mayınları temizlemek olduğunu, bunu da ülkenin ve milletin menfaatleri doğrultusunda yapmak olduğunu kaydetti.
Milli Savunma Bakanlığı, Genelkurmay Başkanlığı, Dışişleri Bakanlığı ve Maliye Bakanlığının her aşamada bu sürecin içinde olacaklarını ifade eden Erdoğan, ''Hiç kimsenin endişesi olmasın, hiç kimsenin zihninde soru işareti olmasın. AK Parti, bu iktidar, bugüne kadar milletini zararına olacak hiçbir adım atmadı, bundan sonra da atmayacaktır. Millete rağmen iş yapanların da her zaman karşısında dimdik duracaktır. Bunu böyle bilin'' dedi.
(AA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.