Lalahan dünyaya geldi
Ankara'nın Lalahan ilçesinde bulunan ve Türkiye'deki hayvancılılık üzerine araştırmalar yapan Lalahan Hayvancılık Merkez Araştırma Enstitüsü bir ilke imza atarak, cinsiyeti önceden belirlenmiş yavru dünyaya getirdi.
Proje Tarım ve Köyişleri Bakanlığı ve TÜBİTAK işbirliği ile yapılmakta olup projenin sorumlusu olan veteriner hekim Tahir Karaşahin ve ekibi böyle bir başarı ortaya koymalarından dolayı oldukça memnun. Elde edilen yavruya ise Lalahan ismini verildi.
Bu çalışmada özellikle doner hayvanlar seçilerek laboratuar ortamına alınıyor. Bunlardan elde edilen embriyolar, özellikle 1 haftalıkken toplanıyor. Daha sonra kalite değerlendirmesi yapılıyor ve güzel olanlar yedinci günden sonra embriyolardan yüzde 10 ile 20 arasında mikro bıçaklarla kesit alınarak cinsiyet tayini yapılıyor. Geriye kalan embriyolar da dondurularak depolarda saklanıyor. Elde edilen embriyolardan taşıyıcı anneler vasıtasıyla 9 ay on günlük bir gebelik sonrasında cinsiyeti belirlenmiş yavrular elde ediliyor. Taşıyıcı anneler ile dünyaya gelen yavruların farklı cinslerde olabiliyor.
Proje ile hedeflenen sektörlere yönelik ihtiyaçlara cevap vermek. Örneğin sütçü işletmelerine dişi hayvanlar gerekirken, etçi işletmelerde bu durum tersine işliyor. Bu nedenle sektörün ihtiyacına cevap verme adına proje önem taşıyor. Türkiye hayvancılığı açısından da önemli bir ayrıntı oluşturan proje, ülkede ilk defa Lalahan Hayvancılık Merkez Araştırma Enstitüsü'nde gerçekleştiriliyor. Tüm çalışmalar laboratuar ortamında ve tamamen hijyenik şartlarda yapılıyor.
Diğer taraftan enstitü müdürü Talat Gözet, araştırma merkezinde yapılan çalışmalar hakkında bilgi verdi. Gözet, enstitü bünyesinde yapılan projeler arasında nesilleri tükenmekte olan ve bazı hastalıklara dirençli olan çeşitli ırkta büyükbaş hayvan, keçi, koyun, at gibi hayvanlar için sperm bankası oluşturduklarını belirtti. Talat Gözet, "Biz bu türleri koruma ve gözleme altına almazsak yarın bu ırklarımız kaybolacaklar, beklide yapılan araştırmalar sonrasında bunların herhangi bir hastalığa dayanıklı genleri ortaya çıkacak ancak bu seferde materyal kalmayacak" şeklinde konuştu.
TİGEM projesi ile yapılan bu faaliyette hayvanların spermalarının, embriyolarının ve DNA'larının burada kurulacak olan bankalarda muhafaza edileceğini belirten Gözet, "Türkiye'de bunlara örnek arasında özellikle Karagül ırkı, Tokat'ta iki yetiştiricide, Herik cinsi Amasya bölgesinde iki kişide olması yer alabilir." dedi. (CİHAN)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.