Bak şu piyano çalgıcısına!

Bak şu piyano çalgıcısına!
Aydın Doğan'ın tetikçi yayın organı Vatan'a konuşan piyano çalgıcısı Fazıl Say, Vakit gazetesine yönelik ağır ithamlarda bulundu ve gazeteyi hedef gösterdi. Boyundan büyük laflar sarfeden çalgıcı Say, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Erdoğan'a da ak

Tetikçi Vatan'ın, İdil Biret Konseri ve Alperenlerin protestosuna ilişkin provokatif sorularını cevaplayan piyano çalgıcısı Fazıl Say'ın boyundan büyük sözleri şöyle: 


Alperen Ocakları’nın İdil Biret’in konserine yönelik tepkilerini, işin tatlıya bağlanmasını nasıl yorumluyorsunuz?
-İdil Biret Alperen Ocakları ile buluştu, barıştı... Ondan sonra da “Organizatör ne yapar bilmem, ben piyanomu çalarım. Konserimi veririm” dedi. İyi tamam, çünkü bu o. Ama ben o değilim. Beni ilgilendiren de iyi çalmak ama ben besteciyim de. Burada yorumcu ve besteci arasındaki fark etkili oluyor. Nazım Hikmet’le uğraştım, Metin Altıok’la uğraştım. Bu kitapta dört sayfa Metin Altıok dizeleri var. 
Bu adamda içsel bir şey bulduğum için uğraştım. Yani bestecinin konumu farklı. Ayrıca hayaller de farklı. Ben beş bin kişilik Aspendos kitlelerine konser veriyorum. “Erzurum, Kars, Adıyaman konserlerim olacak” diyorum ama İdil bunu demiyor. O, bir konsere davet ediliyor ve gidip çalıyor. İyi çalmak istiyor, o kadar! Böyle bir olay olduğunda da o yüzden şoka uğruyor. Arkasında da hakikaten politika da polemik de yapmıyor.

Bu tavrını nasıl buldunuz?
-O İdil’in tavrı. “Ben olsam ne olurdu”yu bilmiyorum. 

Olayı nasıl değerlendiriyorsunuz? Vakit Gazetesi’nin haberlerini, protestoyu?
-Vakit Gazetesi benimle ilgili üç hafta özel sayı yaptı. Yani onlar böyle şeyler yapar. Oradaki insanları Almanya’daki yıllarımdan tanıyorum. Kaldığım yurtta vardı, o tipler. Tehlikelidirler, baskıcıdırlar. Beni burada endişelendiren Vakit Gazetesi’nin bu tür yayınları değil. Beni asıl endişelendiren, Tayyip Erdoğan ve Abdullah Gül’ün onları uçağına alması, o gazeteyi okuyor olması. Çünkü onun yüzde 47 oyu var.

Alperen Ocakları’nın İdil Biret’ten özür dilemeye gitmesini nasıl karşıladınız? 
-Sabah gazetede fotoğrafı gördüm, kahkaha atmaktan yere düştüm. Çok komik fotoğraflar. İdil Biret, yanında adam, oturmuşlar. Bayağı komikler, karikatür gibi... Sonra adam, “Bizim gençler biraz fazla celallenmiş” gibi laflar ediyor. Evet, Madımak’ta biraz daha celallenmişlerdi. Ama kötü... Biraz daha dellenselerdi ne olacaktı? Bir de bir şarap içilmesi niye önemli anlamadım. Gerçekten. Ben bunu umursamıyorum. İlgimi bile çekmiyor. Ama bazı insanlar tahrik oluyor. Neden? Veya niye ben Metin Altıok’un ölmesinden ötürü 16 yıldır acı çekiyorum da bazı insanların bu umurunda bile değil. Ne kadar farklı yerlerdeyiz aynı ülkede. Birimiz Çin’de, birimiz Brezilya’da değiliz. Aynı ülkedeyiz, yeter artık... Aslında ilginç ve tahrik edici de bir durum. Yaratıcılığa yön veren... Ama yaşaması çok çok zor...

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.