CHP kaç kez AYM'ye gitti?
Baykal'ın konuşmasının ayrıntıları şöyle:
EKONOMİK GELİŞMELER
-Ekonomik küçülme vatandaşa zam olarak yansımıştır. AKP hükümetinin seçim dönemindeki harcamaları şimdi kendini göstermiştir. Bu tablo, vatandaşın tepkisini çeken zamların altındaki tablodur. Birden bire böyle bir zam dalgasının gelmiş olması, KDV-ÖTV zamları, öğrenci harçlarının yükseltilmiş olması, lokantalarda KDV oranların yükseltilmiş olması, pek çok konuda zam hazırlığının yürütülmekte olması AKP'nin oy almak için yaptığı harcamanın bedelini vatandaşa yüklemesinin sonucudur. AKP bol kepçe harcama yapmıştır. Elinden geleni esirgememiştir. Şimdi vatandaş sıkıntıya girmiştir. Bu zam furyası daha da sürecektir. Türkiye ekonomisi zam ve borçlanma sarmalına girmiştir. Türkiye tekrar önemli ölcüde borçlanan bir ülke konumuna düşmüştür.
İRTİCA İLE MÜCADELE EYLEM PLANI
-Yaz başlarında TSK ile ilgili bir operasyonun olduğunu gördük, güya belge ile. Eğer gerçekten ifade edildiği gibi ciddi bir komplo varsa, TSK içinde darbe hazırlayan bir cuntanın varlığını ortaya koyan belgeler bulunmuşsa derhal bunun gereği yapılmalıdır. Cunta açığa çıkmalıdır. Herkes böyle düşündü. Böyle bir şey olamaz dedik. Başbakan çıkıp iddia ediyor. Ciddi bir komployu ortaya koyduğunu iddia ediyor. Ne oldu sonra, bu konuyu unuttuk. Genelkurmay Başkanı açıklama yapıyor. Başbakan mahkemeye başvuruyor. Ne oldu. Türkiye ayakta. Ne oldu. Bu nasıl bir iştir. Dedik ki 3 ihtimal var, Genelkurmay Başkanının bilgisi dahilinde bu çalışma yürüyor. Habersiz olması düşünülemez. İkincisi, emir kumanda zinciri dışında bir şey var bu da ortaya çıkarılsın, üçünçü bir ihtimal, bu ikisi de doğru değildir, o zaman da Başbakan'ı günlerce konuşturan ağır ithamları içeren değerlendirmeler yapmasına yol açan, TSK'ya karşı yayınlara fırsat veren bu komplonun iç yüzü nedir, kimler bu belgeyi hazırlamıştır, devletin hangi birimlerinde yer tutmuşlardır. İstihbarat birimleri hangi işlemleri yerine getirmiştir bunlar incelensin demiştir. Genelkurmay Başkanı da "eğer bu komplo ise tüm Türkiye ne yapacağımızı giörecek" dedi. E peki ne oldu. Yaşamamış gibiyiz. Geldi geçti ama yıktı da geçti. Kurumlar perişan oldu. Kim planlamıştı bunu? Burası Türkiye, bu işler böyle. Bunu kesinlikle kabul etmiyorum. Bu olay aydınlatılmalı.
YİNE ERDOĞAN'I HEDEF GÖSTERDİ
En son bir gece yarısı çalışması ile bir yasa çıkartıldı, Anayasa Mahkemesi bu yasa ile ilgili çalışma yapmaktadır. TSK'nin demokratikleşme çabası gözleniyor. TSK, AB sürecindeki çabaları içine sindirmiş gözüküyor. Yoksa biz TSK'ya yönelik bir intikam alma gayretinin sergilenmesine mi tanık oluyoruz. TSK'nin demokratik süreçteki konumu elbette siyaset arenasında tartışılacaktır ama bunu intikamcı bir hesaplaşmaya dönüştürme çabalarının kabul edilemez olduğuna dikkat çekmek istiyorum. Vesayet tartışması yaşıyoruz. Malesef bugün Türkiye'de Başbakan'ın şahsında ortaya çıkan bir vesayet manzarası vardır. Devletin bütün kurumları bunun tehdidi altındadır. Kadrolaşma, bu sürecin bir temel dayanağıdır. Bu vesayetin sınırlarını netleştirmeye ihtiyaç vardır. TSK, anayasa ve hukukun koyduğu çerçeve içinde işlemesi gereken bir temel kurumdur. Buraya yönelik vesayet anlayışı çok yanlıştır. Vesayetin sınırları çok dikkatle tartışılacaktır. Asker sivil ilişkilerinde bir yeni dönemin içinden geçtiğimiz çok açık. Hala aydınlatılmamış Dolmabahçe buluşması sözkonusu. Acaba bi yeni bir mutabakatı şekillendiren bir anlayışı taşıyor muydu. Manzaraya bakınca ciddi bir çatışma ve gerilim ortamının şekillenmekte olduğunu görüyorum. Bunu TSK'nin demokratik düzenin içine yerleştirilmesi süreci olarak anlama imkanı yoktur. Onun için diyorum ki elini TSK'den çek.
AYM'NİN MAYINLI ARAZİ YASASI İLE İLGİLİ KARARI
Durum çok açık, çok net. Günlerce bunun anayasaya aykırı olmadığını ilan etmişti. Bizim de itirazımız bu maddeye. Bu yanlıştır. Diğerleri için yasaya bile ihtiyaç yok. 49 yıllığına bunu yapan firmaya verme. Yanlış, bunu mahkeme çevirdi. Parlamento buraya üye seçerse bu tür kararlar almaz hale gelir. Hukuk bunun için var. Öteki yasayı da esastan görüşmeye karır verilmiş. Görüşüp karara bağlayacaklar. Hukuka tasallut var, yargıya tasallut var, çok açık ve çok net.
HSYK KARARNAMESİ: İSTEMEM YAN CEBİME KOY
Savcıya endeskli dava olmaz. Hukukun kuralları doğrultusunda gerekenleri alır. Dava vardır 30 yıl sürer. Kaç defa hakim savcı avukat değişir. Ergenekon da böyel bir davadır. Bir davanın hukukiliği belli bir savcı ve hakimin elinde gerçekleştirilmesi ile ölçülmez. Kim gelirse gelsin savcı kim olursa olsun, hukukun gereğini yerine getirmesi suretiyle ölçülür. Şimdi birileri sakın ha dokunma onu falan diyor. Biz bu işi kurduk mu diyorsunuz. Hukukun gereğini yapsın yeter diyebilmeli oysa. Hakim savcı seçmeyeceksin. Dokunmayın bunlara demeyeceksin. Yargı sürecini işletmediniz. Akman'la ilgili olarak işletmiyorsunuz. Okkır'ın ölümüne yol açan süreçle ilgili dava açılamıyor. Ergenekın savcıları hakkında soruşturma talep ediliyor, en saygın hukukçular, ama izin vermiyorsun. Hakkında soruşturma olmadığı için bu burada dursun diyorsun. Bunu alınsın diye söyelmiyorum. Olayın nasıl siyasallaştığına dikkatinizi çekmek istiyorum. Bu iyi bir tablo değildir. Hakim savcı atamalarını HSYK yapar. Adalet Bakanlığı'nın listesini Başbakan onaylar ama demokratik değildir.
KATSAYI ADALETSİZLİĞİNİN SONA ERMESİ RAHATSIZ ETTİ
Eğitim konusunda buyaz gerçeklerle bir kez daha yüzleştik. Eğitim sürekli gündemde ama çocuklarımızın daha iyi eğitilmesi için alınması gereken önlemler açısından değil ideolojik siyasi açılardan, iktidarın kendi hesapları, partizanlık açısından gündemde. Kamunun bu dönemde eğitime yönelik yatırımları dramatik şekilde azalmıştır. Eğitim, tamamen dersanelere ve özel eğitim kurumlarına emanet edilmiştir. Özel kurslara ihtiyaç vardır yani Anadolu çocukları doğru dürüst bir eğitim şansından resmen mahrumdur. Milyonlarca vatan evladı, aklı, yeteneği ne olursa olsun kaybediyor. Devlet eğitiminin kendi kaderine terkedilmesidir. Öğretmenler kaçırılmıştır. Okul sayısı bilerek azaltılmıştır. Böylece olayı ticarileştiren ve bir grup seçkin çevresine hizmet veren okullar açılmıştır. Eğitim birliği ilkesi tahrip edilmiştir. Kimse ayrım peşinde değildir, gençlerimizin tümüne eşit fırsatlar verilmesini destekliyoruz ama gençlerimizin doğru eğitimi almalarını sağlamamız gerekiyor. Meslek eğitimi konusunda büyük bir sıkıntı ile karşı karşıyayız. Meslek eğitimi neredeyse tümüyle iflas etmiştir. Tamamen devre dışı kalmış bir noktadadır. Kendi alanlarında en başarılı noktaya gelsinler diye değil, sen meslek eğitimin için gel sonra da bırak mesleğini seni başka yerlerde maaşa kavuşturacak kanalları açalım anlayışı içinde bir sistem yanlıştır. Gerçekten mesleki eğitim şartlarını taşıdığı için bu eğitimi alan gençlerimizin önünü açacak bir sistem için fırsat vermek lazım. Bundan büyük bir üzüntü duyuyorum. Eğitim gözden çıkarılmıştır.
CHP KAÇ KERE MAHKEMEYE GİTTİ?
Başbakan diyor ki 33 kez mahkemeye gittiler. Yanlış, biz o kadar gitmedik öğren de konuş önce. Orada çadır kuracaklar falan diyor. Biz kendi çıkarımız için değil 70 milyonun haklarını korumak için gidiyoruz mankemeye. Bak geldi mayınla ilgili yasa yanlış, söyledik biz en başında. Bunun yanlış olduğunu söyledik. Ama neden gittin? İşte bu halk bize bunun için maaş veriyor. Arkadaylarım bunun için gece gündüz dilekçelerle uğraşıyorlar. Sen bir kere neden 33 defa anayasayı ihlal ediyorsun? İyi ki böyle bir imkan var ve iyiki gidiyoruz. Senin vesayetine ancak bu yolla dur diyebiliyoruz. Hakkımda açılan davalar benim AK Parti dönemimde değil belediye başkanlığım döneminde diyor. Doğru, iktidar olduğu dönemde değill. Millet nasıl açsın. Hele bir iktidardan git gör bak o zaman.. Daha oraya sıra gelmedi. Hele sen bir iktidardan düş o zaman gör davaları. Yolsuzluk iddiaları iktiadardan düştükten sonra açılacak. Bak orada kurt gibi bekliyor Kemal Kılıçdaroğlu.
SİYASETİ NE ZAMAN BIRAKACAK?
Bize yeter artık doymadınız mı diyor, biz daha gelmedik ki gidelim. Biz siyaset anlayışımızı bunun üzerine kurmuyoruz ki, biz siyaseti millet için yapıyoruz ve sonuna kadar yapacağız. Bizim yaptığımız ülke için gayret vermek. Afiyet olsun Başbakan'a kendisi galiba 2011'de doyacak bizim doymayla işimiz yok. Başbakan ilginç ahlakçılık da taslamaya başladı. Davulcu zurnacı diyıor. Sen bunu bırak da Başbakan sen kendi işini yap. Senin işin sanığı bulup getirmek. Bir beceriksizlik içindesin. Ana, babaya ve gençlere laf söyleyerek sıkıntını aşmaya çalışıyorsun. Herkesin yüreği yanmış zaten. Herşeyi bilinen sanıkları al getir ve yargılanmasını sağla. İşte buyüzden Başbakan yalancı çoban gibi. BU aksere sivil yargı yolu açan yasa ile ilgili olarak, gece yarısı operasyonunda Başbakan CHP'liler el kaldırmıştır, demiştir. Kemal Anadol da, bu yasanın altında tik bir CHP'linin imzası varsa istifa edeceğim demiştir. İşte görüntüler burada. Kimler el kaldırmış görelim.
HABERVAKTİM.COM
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.