Türk-İslam eserleri Abu-Dabi'de
Körfez ülkelerinden Birleşik Arap Emirlikleri'nin başkenti Abu Dabi'de açılan "İslam: İnanç ve İbadet" temalı sergi daha ilk gününde ziyaretçileri büyüledi. Emirates Palace Oteli'nin lobisinde yaklaşık 600 metre karelik bir alana kurulu serginin açılışını Abu Dabi Kültür ve Miras Otoritesi (ADACH) başkanı Sultan Bin Tahnun El Nahyan yaptı.
Önceki gün gerçekleşen açılışa Türkiye'den de Aile ve Kadından Sorumlu Devlet Bakanı Selma Aliye Kavaf, Kültür Bakanlığı Kültür Varlıklar ve Müzeler Genel Müdürü Orhan Düzgün ile Abu Dabi büyükelçisi Hakan Akil ve Dubai başkonsolosu Murat Yavuz Ateş katıldı.
Yerel medyanın da ilgi gösterdiği ve ülkede yaşayan Türk işadamlarının katıldığı açılışta Türkiye'den özel olarak getirilen mehter takımı misafirler tarafından büyük beğeni topladı. Türk Kültür ve Turizm Bakanlığı ve ADACH'ın işbirliğiyle gerçekleştirilen ve birçoğu müzelerinin bile hiç dışına çıkmadığı 150 civarında eserden oluşan İslam tarihi eserleri sergisi 10 Ekim'e kadar açık kalacak.
Türkiye dışına ilk defa çıkmasının yanında bazılarının yine ilk defa sergilendiği eserlerin büyük kısmı Osmanlı'nın zirvede olduğu 14'üncü ve 17'inci yüzyıllara ait iken aralarında tarihi daha önceki dönemlere giden Emeviler döneminden kalma 7. yüzyıla ait kılıç gibi farklı İslami eserler de var.
Sergilenen eserler arasında hat sanatı örnekleri, minyatür resimler, mushaf, üzerleri işlenmiş ipek kumaş, mermer oyma, seccade, tespih, mumluk ve avize, rahle, zemzem şişesi ile Kur'an-ı Kerim mahfazası, Peygamber Efendimiz'in ayak izinin modeli, Kabe örtüsünden parçalar ve Kabe'nin kilit ve anahtarları bulunuyor.
Yetkililer, Topkapı Sarayı Müzesi'nden 103, Türk ve İslam Eserleri Müzesi'nden 36, Konya Mevlana Müzesi'nden 12, Ankara Etnoğrafya Müzesi'nden 3, Galata Mevlevihanesi'nden 1, Millet Kütüphanesi'nden 5 ve Beyazıt Kütüphanesi'nden de 1 adet eserin sergiye dahil edildiğini ifade etti.
İŞBİRLİĞİ İLK MEYVESİNİ VERDİ
Serginin Türkiye ile Abu Dabi arasında geçen yıl imzalanan işbirliği anlaşmasının neticesinde ADACH stratejik planlama müdürü Dr. Sami El Mısri ile kültürel projeler üzerinde çalışan Türk ve Arap danışmanların uğraşlarıyla gerçekleştiği ifade edildi. Açılışın ardından verilen özel resepsiyon yemeğinde Cihan Haber Ajansı'na konuşan Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıklar ve Müzeler Genel Müdürü Orhan Düzgün, iki ülke arasındaki kültürel ilişkileri canlandırma amacıyla bu serginin düzenlendiğini ve eserlerin bir kısmının ilk defa Abu Dabi'de sergilendiğini belirtti.
"Bundan sonra daha zengin kültürel aktiviteler yapmayı hedefliyoruz" diyen Düzgün, dünyada her yıl ortalama 7-8 sergi açtıklarını; fakat bu serginin her iki taraf için ayrı bir önem taşıdığını dile getirdi.
Serginin dizaynını üstlenen 'atölyeMD' sahibi Metin Deniz ise proje üzerinde altı aydan fazla bir süredir çalıştıklarını ve kendilerine tahsis edilen alandaki değişiklikler nedeniyle projeyi birkaç defa yeniden çizmek zorunda kaldıklarını söyledi.
Abu Dabili yetkililerden projenin başından bu yana çok ciddi destek gördüklerini belirten Deniz, Dr. Sami ve danışman Ethem Doğan olmak üzere herkesin elbirliğiyle serginin başarılı olması için çalıştığını ve büyük özveri gösterdiğini vurguladı.
HER ODADA FARKLI TEMA
Toplam dokuz bölümden oluşan serginin her bölümünde farklı bir tema işleniyor. İlk bölümde odanın ortasında sadece tek eser ve arka plandaki müzik ziyaretçileri karşılıyor. Özellikle sema gösterilerine has ve gül ağacından yapılan 15'inci yüzyıla ait bir tür davul olan 'kudüm' ve ruhları okşayan ney musikisi, ziyaretçilerden büyük beğeni alıyor. Burada ziyaretçilere Allah'ın varlığı ve birliği ile Hazret-i Muhammed'e (SAV) ilk vahyin Hira dağında geldiği hatırlatılıyor.
Tüm duvarların koyu renklere boyandığı serginin bu bölümünde Allah'ın isimlerinden bazıları projektörlerle duvara yansıtılıyor. "İslam nedir, İslamiyet'in temel prensipleri nelerdir ve Osmanlılar dini nasıl yaşamıştır" sorularına cevap arandığı sergi odalarında ilerledikçe ziyaretçiler farklı dönemler ve eserler hakkında bilgi sahibi oluyor.
Ardından Peygamber Efendimiz'in hayatını konu alan odadan 'ibadet' kısmına geçiliyor ve ardından İslam tarihinin dönüm noktalarından birisi kabul edilen 'hicret' konu ediliyor. En son bölümde ise Selçuklu döneminden kalma 700 yıllık bir mezar taşı ile kaçınılmaz son 'ölüm ve ahiret' temaları işleniyor.
Sergi, sabah 9'dan akşam 7'ye kadar ve Ramazan boyunca sabah 10 ile öğlen 1 ve iftar sonrasında 8 ile 10 saatleri arasında açık olacak. Eserler hakkında katalog ve broşür kapıda temin ediliyor ve giriş ücretsiz. (CİHAN)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.