Nazım Hikmet'in oğlundan zehir gibi açıklamalar

Nazım Hikmet'in oğlundan zehir gibi açıklamalar
Nazım Hikmet’in mezarının Türkiye’ye getirilmesine karşı çıkan oğlu Memet Nazım, bunun sebebini şöyle açıklıyor: “Babam, Ruble karşılığında şiir yazan bir adamdı... Hasta annemi ve henüz 3 yaşında olan beni terkedip başka kadınlara

ALİ EYVAZ'IN HABERİ...

Moskova’daki Novodeviçye Manastırı’nda yatan Nazım Hikmet’in mezarının Türkiye’ye getirilmesi konusunda yıllardır saklanan gerçekleri açıklıyoruz. Nazım Hikmet’in son eşi Vera Tulyakova’nın, hayattayken, mezarın nakli karşılığında 1 milyon dolar istediği ortaya çıktı. Türkiye’deki Nazım lobisi bu parayı toparlamaya 1999 yılında karar verdi. Ancak “en yakını” sıfatıyla, nakil için yasal olarak başvuruda bulunması gereken Nazım Hikmet’in oğlu Memet Nazım, “Ruble için Rusya’ya kaçmış, para karşılığında şiir yazmış, beni ve annemi yüzüstü bırakmış bir adam için kılımı bile kıpırdatmam” diyerek, kendisinden nakil başvurusu yapmasını isteyenleri reddetti. Nazım Hikmet, 1950’de hapisten çıktıktan sonra 1951 yılında eşi Münevver Hanım’ı ve 3 yaşındaki oğlu Memet’i terkederek Türkiye’den kaçmış, ailesinin yanına getirilmesi mümkünken bu teklifleri geri çevirmişti.

“BÜYÜK AŞKI” DEDİKLERİ KADIN KEMİKLERE 1 MİLYON DOLAR İSTEMİŞ
Türkiye’de “Nazım’ın büyük aşkı” diye göklere çıkartılan Vera Tulyakova’nın, 1 milyon dolar karşılığında “kocasının kemiklerini satan eş” durumuna düşmesi, Türkiye kamuoyundan ısrarla saklanırken, Nazım Hikmet’in, resmi eşi Münevver Hanım’dan olma öz oğlu Memet Nazım da babasının Türkiye’ye getirilmesine “hak etmiyor” diyerek karşı çıktı. İşte bu gerçek de büyük bir ustalıkla gizlendi. Bu pürüzler ortada dururken, Nazım lobisi tarafından dünyaya “ünlü şairin kendi ülkesine getirilmesi engelleniyor” yalanı tekrarlandı. Nazım’ın mezarının getirilmesi için referandum dahil pek çok sansasyonel tartışma başlatıldı, kamuoyu sürekli Nazım Hikmet’le meşgul edildi.

VATANDAŞLIK VERİLDİ, MEZAR NEREDE?
Bakanlar Kurulu, Nazım Hikmet’e Türk vatandaşlığı hakkı tanıdı ve bu karar 10 Ocak 2009 tarihli Resmi Gazete’de yayımlandı. Nazım lobisinin, yıllardır engel gibi gösterdikleri bu sözde pürüz de ortadan kalktı. Ancak buna rağmen neden hâlâ mezarı getirilemediği sorusu önem kazandı. Yaptığımız araştırma sonucu, olayın yıllardır başka türlü gösterilmek istendiği anlaşıldı.

NAZIM’IN OĞLU, BABASINI NEDEN İSTEMEDİ?
Uluslararası yasalara ve teamüllere göre kişinin ölmeden önceki eşi veya birinci dereceden akrabasının rızasıyla mezar nakli gerçekleşebiliyor. Türkiye’deki Nazım lobisi, yurtdışında yaşayan Nazım Hikmet’in oğlu Memet Nazım’a “parayı toparlayabileceklerini” belirterek, kendisinin sadece Rus makamlara mezar nakli için resmi başvuru yapmasını istediler. Memet Nazım ise Vera Tulyakova’ya tek kuruş vermeyeceği gibi, babasının mezarının nakli için de hiçbir girişimde bulunmayacağını söyledi.

Memet Nazım bununla da kalmadı ve Nazım Hikmet’in Rusya’ya kaçışını organize eden ve şimdi de getirilmesi için en çok gayreti gösteren aile dostu Refik Erduran’a “Daha fazla ısrar etmeyin. Babam ruble karşılığında şiir yazan bir adamdı. Hasta annemi ve henüz 3 yaşımdayken beni terkedip başka kadınlara gitmiş bir adam için kılımı kıpırdatmam” dedi. Nazım Hikmet’in kemikleri karşılığında 1 milyon dolar alma hayâlleri suya düşen ve Türkiye’de “Nazım’ın pek sadık ve masum eşi Vera” olarak bilinen Vera Tulyakova, 2001 yılında öldükten sonra vasiyeti gereği cesedi yakılarak, Nazım Hikmet’in mezarına gömüldü. Şu an o mezarda iki kişi yattığı için, muhtemel bir nakil durumunda Nazım Hikmet’in oğlunun yanısıra, Vera Tulyakova’nın kızı Anna Stepanova’nın da rızası gerekecek. Böylece mezarın açılıp Nazım Hikmet’in kemiklerinin getirilmesi daha da karmaşık hale geldi.

ERDURAN: OĞLUNDAN HAYIR YOK
Vakit’e konuşan Refik Erduran, “Siz bunları nereden öğrendiniz?” derken, Nazım Hikmet’in oğlunun, babasının mezarının Türkiye’ye getirilmesini istemediğini doğruladı. Erduran, “Babası hakkında ileri geri şeyler söylüyor. Yok Ruble karşılığında Rusya’ya gitmiş filan gibi. Bence ikna etmek için uğraşmanın bir yararı da yok. O zaman ona, çıkıp konuşması için fırsat verilir ki; bu hiç iyi olmaz. Oğlundan bir hayır yok” dedi. Erduran, Vera için ise “Ben Vera’ya olumlu bakmakta olan biri değilim. Ama Vera’nın Nazım Hikmet’in kemikleri karşılığında 1 milyon dolar istediğine ise şahit olmadım” demekle yetindi.

“OĞLUNA FIRSAT VERİLMEMELİ”
Erduran, Memet Nazım’ın annesi Münevver Hanım tarafından “babasına karşı zehirlenmiş bir kişi” olduğunu belirterek, “Bu konuda çok girişim oldu ama hiçbir sonuç alınamadı. Memet kesinlikle istemiyor, bu açık. Babası hakkında çok olumsuz tavır içinde. İşte ruble için gitti Rusya’ya gibi saçmasapan laflar ediyor. Açıkça Memet’ten hayır yok. Ondan olumlu bir katkı beklenemez” şeklinde konuştu. Erduran, “Aileden birisi istemezse bu iş nasıl olacak?” şeklindeki sorumuza ise şu cevabı verdi: “Olmayacak. Yapacak bir şey yok. Ben artık hiç ümitli değilim. Hatta bu vesileyle ortaya başka laflar sürülebilir. Şu anda bu aşamada Nazım’ı olduğu yerde bırakmak en iyisi. Durup dururken problem çıkartmamak lazım.”

HÜKÜMETLER SUÇLANDI
Erduran, Nazım Hikmet’in mezarının Türkiye’ye getirilemeyişi yüzünden hep hükümetlerin suçlandığını hatırlattığımızda ise, “Ben bu konuda net konuşabilirim; hükümetin tavrını da biliyorum, özel konuşmaları da biliyorum, nasıl bir tavır takınıldığını da biliyorum. Hükümetin, Nazım’ın getirilmemesi gibi gizli bir tavrının olduğu söz konusu değildir. Aileden böyle bir talep gelse, hükümet de olumlu bakacaktır. Ama böyle bir durum yok. Zorlamanın da bir anlamı yok. Şimdi zorlanırsa, oğlu çıkar açıktan babası aleyhine birçok şey söyler. Kaş yapalım derken göz çıkarırız. Bunu şu an kurcalamamak en hayırlı tavırdır diye düşünüyorum” şeklinde konuştu.

ERCAN: BU KONUDA KONUŞMAK İSTEMİYORUM
Nazım Hikmet’in mezarının Türkiye’ye getirilmesi konusunda defalarca girişim başlatmış olan Türkiye Yazarlar Sendikası Başkanı Enver Ercan ise, “Biz elimizden geleni yaptık ve yapıyoruz. Oğlunun ikna edilmesine ilişkin çabalar geçmişte oldu, bu doğrudur. Ancak ikna edilemedi, ancak görüşmeler sürüyor” dedi. Ercan, Vera’nın kemikler karşılığında istediği 1 milyon dolarla ilgili olarak ise, “Bilemem ki, öyle tevatürler var; ancak bu konuda konuşmak istemiyorum” dedi.


HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.