Erdoğan, Baykal'ı CHP'nin sitesi ile vurdu

Erdoğan, Baykal'ı CHP'nin sitesi ile vurdu
Başbakan Erdoğan, Konya'da önemli açıklamalarda bulundu. Hükümetin demokratik açılım çalışmalarına yönelik eleştirilere değinen Erdoğan, Deniz Baykal'a seslenerek, "1989'da bu konuda hazırladığınız raporlar sitenizde duruyor. Buradan açıklıyorum, chp.org.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Kültürk Park'ta toplu açılışlar yapmak, akşam da Şeb-i Aruz törenine katılmak üzere özel 'Ana' uçağı ile Konya'ya geldi. Şeb-i Aruz törenleri için bulunduğu Konya'da katıldığı TOKİ'nin toplu açılışında meydandaki kalabalığa Seslenen Erdoğan'ın konuşmasının ayrıntıları şöyle: 

Bugün Hazreti Mevlana'nın hakka kavuştuğu gün. Onun düğün günü dediği Şeb-İ Aruz dediği gün için biz Konya'dayız. Kendisini rahmetle minnetle yad ediyoruz. Onun bu bereketli topraklara ektiği fikir tohumlarına sımsıkı sarılıyor, onun ışığıyla yolumuzu aydınlatıyoruz. Ne güzel söylemiş Mevlana. "Dert insana yol gösterir." Biz dertliyiz. Biz bu ülkenin dertleriyle dertliyiz. Biz bu milletin dertleriyle dertliyiz. İşte tüm bu dertler bize yol gösterdi. İşte tüm bu dertler bizi yollara düşürdü. 7 yıldır ülkemizin her köşesine ulaşmaya, her bir kardeşimizin derdiyle dertlenmeye, dertlerine çare bulmaya çalışıyor, gece gündüz yağmur çamur demeden ülkemizde taş üstüne taş koymaya çalışıyoruz. Diyor ki Mevlana, "Yoldaki tepecik seni bunaltmasın, zira nice dağlar var önünde." Evet önümüze çıkan küçük engellere aldırmıyoruz, çünkü biz büyük düşünüyor, büyük hedefler belirliyor, onlara ulaşmak için gayret ediyoruz. Mevlana'nın fikirleriyle nakış nakış işlediği bu toprakların insanına küçük düşünmek yakışmaz.

Konyalı kardeşlerimle dertleşmek istiyorum. Dışarıda ülkeyi itibarsız kıldılar. İçerde yokluğa mahkum ettiler. Çözüm üretmek yerine ülkeye yeni sorunlar kazandırdılar. Sorunları daha da karmaşık, daha da çözümsüz hale getirdiler. Şunu bütün kalbimle, yüreğimle söylüyorum. Bu millet her türlü zorluğu aşacak, her engeli aşacak güce iradeye ferasete dirayete sahiptir. Hiçbir şey bize ayak bağı olamaz, hiçbir şey bu milleti kutlu yürüyüşünden alı koyamaz. Tarih boyunca nice zor zamanlar atlattık, Allah'ın izniyle hepsini aştık, bugünde aşarız, yarın da aşacağız. Yeter ki çözebileceğimize inanalım. Yeter ki bir olalım, birlikte olalım, beraber olalım. Yeter ki kardeşliğimizi muhafaza edelim." 

KİM KAZANDI, KİM KAYBETTİ?
30 yıldır süren bu terörden kim kazandı? Türk mü, Kürt mü, Alevi mi, Suni mi kazandı? Doğu mu kazandı, Batı mı kazandı. Silah satan kazandı, mayın satan kazandı, uyuşturucu pazarlayan kazandı. Gençlerin kanıyla beslenenler kazandı. Şehitleri dağa çıkanları istismar edenler kazandı. Kim kaybetti? Sen kaybettin, ben kaybettim. Gençler kaybetti, gençlerin anneleri babaları kaybetti. Ülke kaybetti, millet kaybetti. Akıl sahibi, vicdan ve insaf sahibi insanlar kaybetti. Bu statüko bu şekilde sürdürülebilir mi? Gençlerin ölümüne daha ne kadar tahammül edeceğiz? Düğüne gider gibi askere gönderilip, ay yıldızlı tabutlarla geriye dönmesine daha ne kadar katlanacağız?  Elbette vatanımızı canımız pahasına savunacağız. Elbette terörde imkânlarımızı seferber edeceğiz. Şu anda Cudi'de Gabar'da Kato'da bütün dağlarda, Aralık ayının soğuğuna rağmen, kahraman Mehmetçiğimiz, korucularımız, jandarmamız polisimiz fedakarca görev yapıyorlar. Ama terörle mücadelenin sadece güvenlikle ortadan kaldırılmayacağı açıkça ortaya çıkmıştır. terörü doğuran nedenlerle de mücadele temek saklanamaz bir gerçek. Siz orada en modern silahları kullanın. Ama demokratik standartlarınızı yükseltemiyorsanız, insanınıza hak ve özgürlükleri temin edemiyorsanız, terörü bitiremezsiniz. Siz orada binlerce değil, milyonlarca Mehmetçiği vazifelendirin, ama yoksulluğu tüketemiyorsanız terörü tüketemezsiniz. 

Bizim yaptığımız terörle topyekün mücadeledir. Diyoruz ki, bu işin diplomasi ayağıdır. 7 yıldır terörü anlattık ve dış desteği büyük ölçüde kestik. Bunun ekonomik ayağı var, iki bölgede 15 katrilyona yakın yatırım yaptık. Çünkü terör grupları ağırlıklı olarak ekonomiyi istismar ediyor. Bizim bu tezleri ortadan kaldırmamız gerekiyordu. 

Bu işin kültürel, psikolojik ve sosyal ayakları var. Oradaki insanları kazanmak için 7 yıl çabaladık ve çözüm için artık somut adımlar atmamız lazım. Diyorlar ki 2005'ten buyana neredeydin, peki siz neredesiniz. Biz orada Diyarbakır'da işaret fişeğini yaktık ve çalışıyoruz. Milli birlik ve kardeşlikten başka hiç bir kastımız yok. Ama malesef bu ülkeye, bu kardeşliğe karşı olan siyasiler de var odaklar da var. 

Biz bu yola çıkarken, birlik, beraberlik, bütünlük ruhuyla çıktık. Böyle ulvi bir meseleye herkes omuz vermeli dedik. Ama ne oldu, görüyorsunuz. CHP, MHP bu işe yanaşmadı. Böyle çok önemli bir ülke meselesinde kenara çekilmekle kalmadılar, yapanı taşlamak, süreci baltalamak, ülkeye karamsarlık yaymak için ellerinden geleni yaptılar. Şu projeye insan nasıl karşı çıkar. Neyin var söyle. Ne söyleyeceksen söyle. Söylemediklerimizle, taahhüt etmediklerimizle bizi yargılamaya kalktılar. Ama benim halkım bunu yutmaz. 

Halkın oyuyla iktidara gelmiş hükümete ağır ifadelerle hakaretler ediyorlar. Gerginlik artsın diye ellerinden geleni yapıyorlar. 

3 buçuk iktidarları döneminde sadece 46 vakıf eseri onarmışlar. Biz 3386 eseri onardık. Benim milletim bunu soracak. Ata yadigarlarımızın olduğu her yerde bunu yapıyoruz. TRT Türk'ü kurduk. Tüm dünyaya kendi dilimizle sesleniyoruz. Yunus Emre Enstitüsü'nü kurduk. Kendi dilimizi yabancılara öğretiyoruz. Milliyetçilik budur. Ülkeye hizmet budur. 

CHP'nin 1989'da hazırladığı raporlar var bu sorunun çözümü ile ilgili olarak. Acaba yanlış mı yaptık diye merak ettim, arkadaşlarla CHP'nin veb sitesini yeniden açtırdım baktın hazırladıkları raporlar duruyor. CHP.ORG.TR, hatırlatıyorum açsın baksın. Buradan söylüyorum. Sen neyi inkar ediyorsun. Gerçeklerle neden yüzleşmiyorsun. Muhalefet gözünü kapatmış, ülkeyi de milleti de göremiyor. 

HABERVAKTİM.COM

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.