TÜSİAD'ın maskesi düştü!
TÜSİAD’ın sanayi tesislerinin dağılımına bakıldığında Doğu ve Güneydoğu illerinin ancak yüzde 5’lik pay alabildiği ortaya çıkıyor.
Son dönemde artan terör olayları hakkındaki sert eleştirileriyle dikkat çeken ve ‘Kürt sorununun çözümü için Doğu’ya yatırım gerek’ diyen Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği’nin (TÜSİAD) Doğu ve Güneydoğu’ya sanayi yatırımı yapmaya yanaşmadığı ortaya çıktı. TOBB’un sanayi
veritabanı ile TÜSİAD üyelerinin temsil ettiği holding ve şirketlerin kendi internet sitelerinde yer alan tesis bilgileri baz alındığında, TÜSİAD üyelerinin tesislerinin ancak yüzde 5’inin Doğu ve Güneydoğu Anadolu illerinde faaliyet gösteren tesisi olduğu dikkat çekiyor. Finans, inşaat, hizmet sektörleri gibi doğrudan sanayi yatırımı sınıfına girmeyen sektörler göz ardı edildiğinde, 31 Aralık 2009 tarihi itibarıyla TÜSİAD üyesi olarak gözüken 574 üyenin temsil ettiği özel sektör kesiminin Türkiye genelinde şu anda faaliyette olan 759 tesisi var.
TESİSLERİN \%80’İ BATIDA
Üyeleri, Türkiye’de sanayi üretiminin yüzde 65’ini gerçekleştiren TÜSİAD’ın tesisleri Ankara’dan bir çizgi çekilerek incelendiğinde ise Ankara’nın doğusunda yaklaşık 150 tesisin faaliyet gösterdiği ortaya çıkıyor. Bir başka deyişle, Ankara’nın batısında 600’ün üzerinde tesisi bulunan TÜSİAD üyelerinin tesislerinin yüzde 80’inin üretimde Batı’yı tercih ettiği ortaya çıkıyor. Bu bölge daha da daraltılıp sadece Doğu ve Güneydoğu bölgeleri dikkate alındığında ise bu rakam daha da düşüyor ve bu bölgelerde yalnızca 49 tesisin aktif olarak çalıştığı dikkat çekiyor. Bu rakamlar oransal olarak incelendiğinde de, Türkiye genelindeki tesislerin sadece yüzde 5’inin Doğu ve Güneydoğu bölgelerindeki illerde faaliyet gösterdiği belirleniyor. Son olarak, 3 gün önce gerçekleşen TÜSİAD’ın Yüksek İstişare Konseyi toplantısında Başkan Ümit Boyner, “Türkiye nasıl olup da PKK’nın eyle mplanını uygulamak zorunda kalıyor, ya da İmralı ve Kandil’dekilerin terörün ritmini belirlemesine izin veriyor, bunların bize anlatılması gerek” çıkışı yapmıştı. YİK toplantısında ayrıca, bölgedeki sorunun askeri yöntemlerle değil, ekonomik ve sosyal yöntemlerle çözülmesi gerektiği görüşü öne çıkmıştı. Toplantıda Doğu ve Güneydoğu’da yatırımı olan birkaç isimdiğer üyeleri yatırıma çağırmıştı.
DOĞU'YA GİDEN YA ENERJİ YA DA ÇİMENTOYA GİDİYOR
Verilen kamu teşviklerine rağmen tesis yatırımlarından çok küçük bir pay alabilen Doğu ve Güneydoğu illerine gelen tesisler de çoğunlukla çimento sektöründen ya da hidroelektrik santral (HES) gibi enerji sektöründen. Tesis sahiplerinin kimliklerine bakıldığında da yatırıma gelenlerin çok küçük ve belirli bir kısım olduğu dikkat çekiyor. Örneğin çimento tesislerinin ağırlıkla Oyak Grubu ve Limak Holding’in tesisleri olduğu göze çarpıyor. Diyarbakırlı işadamı Nihat Özdemir’in sahibi olduğu Limak Holding’in bölgede sadece çimento değil, enerji yatırımları da bulunuyor.
İSTİHDAMI DÜŞÜK TESİSLER
Faaliyette olan sanayi tesisi olarak dikkat çekenlerden birisi de Aynur Bektaş’ın sahibi olduğu Hey Tekstil’in Batmanlı Güneştekin Tekstil ile ortaklaşa kurduğu tekstil fabrikası. Siirt ve Erzurum gibi enerji santrallarına elverişli olan illerde de enerji tesislerinin faaliyette olduğu ortaya çıkıyor. Bu bölgelerdeki tesislerin genel yapısına bakıldığında, büyük istihdam sağlamaktan uzak, daha çok bölge avantajlarını kullanmaya yönelik ufak tesisler olduklarını söylemek mümkün.
ÜYELERİN YÜZDE 35'İ İMALATTAN
TÜSİAD’ın 574 üyesinin temsil ettiği şirketlerin yüzde 35’i imalat sektöründe faaliyet gösteriyor. Bu sektörel dağılım açısından bakıldığında dernek içindeki en büyük pay. İmalatı, yüzde 13 ile toptan ve perakende ve yüzde 11’er ile inşaat ile mali hizmetler takip ediyor. Bu sektörlerin ardından yüzde 10 ile ulaştırma ve yüzde 6 ile enerji geliyor. TÜSİAD üyeleri olan kişilerin şirketleri, Türkiye’de kamu dışı istihdamın yüzde 50’sini, Kurumlar Vergisi’nin yüzde 85’ini, kamu dışı katma değerin ise yüzde 50’sini oluşturuyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.