'Kusura bakmayın, kesinlikle para var'
YENİ TEŞVİK VE İSTİHDAM PAKETİNİN TÜM AYRINTILARI İÇİN TIKLAYIN
SORULAR...
Paketin maliyeti ne kadar?
Alınan mali önlemler bütçeye ne kadar yük getirecek ?
Türkiye'nin kaynak ihtiyacı nedir?
IMF ile anlaşma yapılacak mı? Yeni teşviğin uluslararası yükümlülüğü nedir?
ÖTV ve KDV indirimi yeniden gündemde olacak mı?
Kredi konusundaki sıkıntıları bankalar açısından nasıl çözeceksiniz, bankalara bir çağrınız olacak mı? Harcamaları özendirici bir takım önlemler de alınabilir mi?
DTP'li Türk'e randevi verecek misiniz?
Mayınlı arazilerin temizlenmesi ve sonrasındaki mali beklentileriniz nedir?
Paketin istihdam açısından yansıması ne olacak. Arazi tahsisi ile ilgili hangi alanda arazi tahsisi yapılacağı ve yatırımcıların kullanım kolaylığı ile ilgili çalışmalar başlatıldı mı?
Yurt dışı müteahitlik hizmetlerinde kredi garanki fonunun kullanımı olacak mı?
Kamu çalışanlarına destek vermeyi düşünüyor musunuz?
Açıklanan 3 pakette de bunu gördük, Türkiye IMF'siz bir yol haritasını mı tartışıyor?
2010 yılında sona eriyor, sonrası için nasıl bir sistem öngörülüyor?
Petroldeki indirim Türkiye'de pompalara yansımıyor. EPDK süre verdi ama kıpırdanma yok. Yaptırım olacak mı, bunu nasıl görüyorsunuz?
CEVAPLAR...
-Maliyet durumu, istifade ile ilgili yapılacak müracaatlarla ilgili bir süreç. Burada bu sürecin tamamını göz önüne alarak bu adımı atıyoruz. Ne kadar müracaat olursa olsun bunu çözmekte kararlıyız. Bunun ucu açık. Bunun maliyetini karşılamakta kararlıyız ve endişemiz yok.
-Orta vadede bu önlemlerin geriye dönüşü... bunların piyasalara ciddi hareketlilik getireceği açık ortada. Piyasalardaki likitide akışını hareketlendirecek. Vatandaşlarımızın psikolojik süreci kendi lehlerine çevirmesi bakımından çok önemli. Bu havayı kesinlikle bu süreç bozacak. Hükümet önlemlerini almıştır. Yatırımcılar da devletini yanında bulmuştur. Maliyet bize 1 milyar tl olarak yansıyabilir.
-Bozulan bütçe dengeleri. Mali risiplin noktasındaki hassasiyetlerimiz aynen devam edecek. Taviz sözkonusu değil, alınan önlemlerle bunu toparlayacak güçteyiz.
-IMF ile ilişkiler. Biz görüşmelerimizi şu anda da devam ettiriyoruz. Sıkıntı yok. Ama ilk andan itibaren biz karşı önerilerimizi verdik. Onlardan yeni teklifler geldi. Biz tekrar öneriler sunduk. 14 ay geçti ve devam ediyor. Ama biz, ülkemizin menfaatini zedeleyecek bir anlaşmaya evet diyemeyiz. Akşam belli bir mutabakata yaklaşıp ertesi gün farklı önerilerle karşımıza gelince evet diyemeyiz. Teklifler üzerinde çalışmalar yaptıktan sonra... Bizler siyasi noktada eğer bir öneri içerik taşıyorsa ona hiç olumlu bakamayız. Biz IMF'in ortağıyız. Uluslarası bir para fonu. Uluslararası para fonuyla bir ekonomiyi ve finansı konuşmalıyız. Onlarla ilgili yasal düzenlemeler üzerinde duduruz. Ama siyasi konular varsa bu konuda kararı biz kendimiz veririz. BU ay sonuna kadar da görüşmelerimiz sürecek. Umarım bu görüşmelerden sonra en iyi neticeyi alırız.
-Uluslararası yükümlülük konusu. Bu konuda da yükümlülüğümüz neyse aynen devam ediyoruz. Her türlü sözümüz anlaşmamız neyse uyarız. Gümrük Birliği'nden gelen bazı yükümlülüklerimiz var. Onları çiğneyemeyiz.
-Piyasa oyuncularının IMF ile ilgili beklentiler içine girebilir. Bu beklentiler IMF varsa var yoksa yok noktasında olmamalı. Kendi ayakları üstünde duracak gücü göstereceklerine inanıyorum. Bizim finans sektörümüz IMF ile ayakta durmadı. Kendi ayakları üzeninde duruyorlar. Bazı arkadaşlarımız da kendi ayakları üzerinde duruyor. Herkes böyle istiyor dersek kendimizi aldatırız. Ben yatırımlara özel sektörde de devlette de devam ediyoruz ve açılışlarımızı görüyorsunuz.
-ÖTV-KDV indirimi konusundaysa, henüz süremiz var. 16'sı ay sonuna kadar bir süre sözkonusu. Bunun üzerinde de çalışmalar sürüyor. Bazı sektörler ver bu konuda ciddi sıçrama oldu. Ellerindeki bütün stokları eritip yeni siparişler alan firmalar sözkonusu. Bunlar inceleniyor devam kararı alınacak olanlar var olmayanlar var. Tüm azmimiz bu hareketliliği yine devrede tutabilmek. Bu süreçteki gelişmeleri sektörlerin önde gelenleri ile görüştüğümüzde onların bu noktadaki olumlu izlenimleri , üç vardiye çalıştığını söyleyen patronlar var. Stoklarımız tamamen eridi diyorlar.
-Bankalarla ne gibi bir çalışma içinde olunacak konusu. Gerek kamu gerekse özel sektör bankaları, ben ülkede halkımın verdiği sorumluluğu yüklenen bir Başbakan olarak, şunu sesleniyorum: Banka, malum bir finans kuruluşu olarak para alır para satar. Bu parayı nerden alır? Bu dönemde kalkıp da parasını sattığı ya da satacağı müşteriyi kaybederse, girişimcilerimiz bu sıkıntılı dönem bittiğinde kendisine kapılarını kapatan bankalara gelmeyecektir. Bu kriz dönemini biz girişimcilerimizin aleyhine kullanırsak etik açıdan ticari ahlak açısından doğru değil. Dara düştü, bir de sen vur. Olmaz böyle bir şey. Siz birebir kredi vermiyorsunuz. 5 alıyor 1 veriyorsunuz, 10 alıyor 1 veriyorzsunuz. Çoğu da teminata dayalı. Özel sektördeki arkadaşlara da hatırlatıyorum.
-Kriz varsa çare var konusu. Kampanyaları destekliyoruz. Para yok ki denildiği zaman, kusura bakmayın kesinlikle para var. Biz 2008 yılında memurlarımızın ortalama maayını yüzde 19.7 arttırdık. Bugün enflasyon son 39 yılın en düşük düzeyine inmiştir. Neredeyse yüzde 5. Biz göreve geldiğimizde 660 en düşük memur mamaşıydı, şu anda 1.2'dir. Böyle bir artış var. Biz dedik ki memurumuzu ve işçimizi ezdirmeyeceğiz enflasyona. Verdiğimiz zamlarla, sadece şu anda kadro derece... İlgili olanları konuşuyorum. Bütün indirimler, geldiğimiz noktada inanıyorum ki bütün sektörler bu kampanyaya katılmak suretiyle farklı bir fırsatı hazırlıyorlar. İnanıyorum ki bu kampanya olumlu bir şekilde neticelenecektir. Mobilya, ev tekstili, önemli kuruluşlar, diyorlar, stok mtok kalmadı. Vardiyaları arttırıyorlar. Ev satışları, halı, bir çok ilgili alanı tetikliyor. Bunları yok farzedemeyiz. Nereye bakarsanız bakın istihdam sorunu mevcut.
-Yurtdışı müteahitlik konusunda teminat... Bu dünyada en güçlü olduğunuz alan. Burada bir sıkıntımız var. Uluslararası camiada finans sektörü noktasında bankalarımızın teminat mektupları ile ilgili bir sıkıntı yaşıyoruz. Bunu gidermek için de gittiğimiz ülkelerin liderleri ve finans sektörlerinin önde gelen isimleri ile konuşuyoruz. Güven bunalımını malesef yaşıyoruz. Bunu aşabilmek için ara finans kuruluşları ile aşmanın gayreti içindeyiz.
-Yer tahsisi konusu. Bu konuda sıkıntı yok. Proje bazlı olacak bu. Projenin geri dönüşümü, verilen süre. Bu konuda artık daha detaylı çalışmalar yapılıyor. Eski sistemle alakalı, bunların 2010 yılı sonuna kadar devam edenleri var. Bu firmalar il bazında olanlar var. Bunlardan devam etmek istiyorum diyen olursa aynen devam ettiriyoruz. Yeni kapsama girmek isterse bu kapsama girebilme hakkı var. Bunu da sağlıyoruz. Bu yıl sonunda bitenleri uzatmıştık. 2013'e kadar devam edecek olanlar var. Onlar devam edecek. 2010 sonu itibari ile yeni bir adım atıyoruz. TÜİK güncelleşmiş olarak illerimizin yeni durumunu çıkartacak. Tamamiyle önümüze serecek ve 2010'dan sonraki döneme ait durumu değerlendireceğiz.
-Akaryakıttaki sıkıntı. EPDK'nın yeni kararı ve yakın markajı. Belirlenen karama göre ayarlanacak. Herkes kafasına göre değiştiremeyecek diye söylediler. Hükümet olarak yaptırımımız sözkonusu olamaz. Özöllikle vurguluyorum.
-Kredi kartı konusunda da yasal bir düzenleme yapacağız. Bundan sonra nasıl verilecek ve kimler ne kadar süre ile alabilecek. Bununla ilgili bir yasal düzenleme getireceğiz.
-İllere göre düzenlemelere gelince, burada illere göre değil, bölgesel bir sistem uygulanacak. Almayan il kalmayacak. Batıya gelince almayan illen dikkat çekiyor. Sosyo ekonomik gelişmişlik endeksi göz önünde bulundurularak benzer iller dahil edildi. Her eve rakam azda olsa aş girme durumu olacak.
-Parlamentodaki DTP lideri adeta tarafları silah bırakmaya çağırıyor. Burada taraflar olmaz. Burada taraf olur. Silah bırakması gereken terör gruplarıdır. Güvenlik güçleri silah bırakmaz. Onlar her zaman silahlıdır. Kalkıp da parlamentodaki bir siyasi partinin lideri olarak bunu söylemek kendisinin yeri için belirleyicidir. Bizim Kürt kökenli vatandaşlarımızla ilgili en küçük bir sorunumuz yok. Açılımımızı yaptık ve aynen devam ediyoruz. Onlar bu ülkenin alt kimliğini oluşturur dedik. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığına da kimsenin hayır demeyeceğini de söyledim. Benim için hepsi aynıdır. Onlar bizim kadar o noktada kusura bakmasınlar sevemezler. Seviyorlarsa silahı onların ellerinden bırakmaları lazım. İşte bugün o bölgeler korkunç bir değişim ve gelişimin içindedir. Her alanda.
-Mayınlı araziler meselesi. Temizleme işini yapacak firma... en uygun durumu olan firmaya veririz. MSN bunu yapar. Temizlemesini yapar en uygun şartlarda işletmesini yaptırabiliriz. İkinci bir adım, burada bir ihali şartıyla da ihale işine gireriz, bu da olmazsa yap-işlet-devlet düşüncesi doğdu. Biz seçenekleri sunduk. Ama olmadık isimler ve ülkeler çıktı. Gaye güzel sürece zedelemekti. Dün akşam artık son verildi iş bitti, yasa parlamentodan geçti. Bütün bu çalışmalarla ilgili olarak kaynağı nerde diye sorarsanız, toplum yararına çalışma ile ilgili adımda kaynak tamamiyle işsizlik fonundan karşılanacak. Bu bize bir rahatlık getiriyor. İl istihdamını ve mesleki eğitim kurulları koordinasyonunda illerdeki çalışmaları yürüteceğiz. Ödemeler her saat ücreti üzerinden yapılacak. Kaç saat çalışıyorsa onun üzerinden ödemesi yapılacak. Yeni işe alınacaklar. Saat ücreti ise asgari ücret üzerinden yapılacak.
HABERVAKTİM.COM
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.