Bir darbecinin itirafı ve yaşadığı hayal kırıklığı

Bir darbecinin itirafı ve yaşadığı hayal kırıklığı

Türkiye bugünlerde meçhul bir subayın Genelkurmay karargahında darbe planları yapmakla meşgul cuntacı bir grubu deşifre eden mektuplarını konuşuyor. Meçhul subayın mektupları dile getirilen darbe planları, 2004 yılındaki başarısız darbe girişimleri Sarıkız, Ayışığı, Yakamoz ve Eldiven birlikte okunduğunda, Genelkurmay karargahında “Derin Genelkurmay” adı verilebilecek bir grubun son 5 yıldır hummalı bir çalışma içerisinde olduğu görülüyor.

Bu çalışma içerisinde, darbenin alt yapısı için “dış destek için yapılması gerekenler ve yapılanlar” adı altında bir madde muhakkak bulunuyordur. Zira, en küçük detayları bile düşünen kumanda merkezindekilerin dışarıdan nasıl bir destek alınacağı üzerine düşünmemesi düşünülemez, ki düşünülmedi zaten. 2007 yılından önce ve sonrasında Ergenekoncu kesimler Amerika’daki “Yeni Muhafazakarlar” olarak bilinen Neo-Conları arkasına aldı.

Bunun için Daniel Pipes (Ona göre Müslümanlar ABD ve Avrupa’yı tehdit ediyor) Amerika’dan yazdığı yazılarla, Genelkurmay Harp Akademileri’nin organize ettiği sempozyumlara konuşmacı olarak katılan Michael Rubin de hem Türkiye’de hem de ABD’de gazetelere yazdığı makalelerle Ergenekon ideolojisini Batı kamuoyuna ‘demokratik muhalefet’ şeklinde tanıttı. Pipes ve Rubin’in yanı sıra Frank Gaffney de Türkiye’de iktidara karşı yapılabilecek bir darbenin ‘demokratik Türkiye’nin yaşaması için gerekli olduğunu kendi kamuoylarına sundular.

Cuntacıların dış destek için ortaklık yaptıkları Amerikalıların tüm çabalarına rağmen darbe bir türlü gerçekleşemedi ama darbe planlayıcısı birçok emekli ve muvazzaf subay tutuklandı. Darbecilerin Amerikalı ortaklarının dışarıda elini kolunu sallayarak gezmesi, büyük ihtimalle Silivri’deki yoldaşlarını kızdırıyordur. Zira aynı amaç uğruna verdikleri mücadele sonunda, kendileri demir parmaklıklar arasında yaşarken, ortakları Amerika’da özgür bir hayat sürdürmeye devam ediyorlar.

Acaba Rubin, Pipes ve Gaffney Türkiye’de olsalardı ya da Türkiye’ye girdiklerinde “Hükümeti devirmek için darbe planlamak” suçundan tutuklanırlar mıydı? Bunun ne kadar mümkün olabileceği ancak bu üçlüden birinin Türkiye’ye giriş yapmasıyla anlaşılabilir, ancak Türkiye gibi 5 yıl önce darbe teşebbüsünde bulunulan ülkelerdeki ‘dış destekçiler’ 5 yıldan fazla hapis yattı.

PETROL İÇİN DARBE GİRİŞİMİ
Çoğu kişinin belki de hiç duymadığı Orta Afrika ülkelerinden Ekvator Ginesi’nde 2004 yılında başarısız bir darbe girişiminde bulunuldu. Darbe, muhalefet lideri Severo Moti’yi ülkenin başına getirmek için planlanmıştı. 20 yıldır Ekvator Ginesi’ni yöneten ‘acımasız diktatör’ Teodoro Obiang’ı devirip yerine getirilmek istenen Moti’ye ‘devlet başkanlığı’ sözü verilmişti ama karşılığında da ülkenin petrol kaynaklarını kendilerine verilmesi istenmişti.

THATCHER'IN OĞLU HELİKOPTER SATIN ALDI
Moti’nin kabul ettiği bu istek Güney Afrika, İngiltere, Lübnan,İspanya ve ABD’li iş adamları, istihbaratçılar, silah tüccarları ve siyasetçilerden oluşan bir grup tarafından yapılmıştı. Darbenin mimarlarından biri olan İngiltere eski Başbakanı Margaret Thatcher’in oğlu Mark Thatcher, planın başarıya ulaşması için birkaç helikopter bile satın almıştı. 2004 yılının başında Thatcher ve Lübnan ve İngiliz pasaportuna sahip Ely Celil’in finanse ettiği darbe planını eski İngiliz SAS Komandosu ve 'iş adamı' Simon Mann yürürlüğe koyacaktı.

Darbe planı, Mann’in anlattığına göre, Amerikan CIA’yı, İngiliz istihbaratı MI6, Güney Afrika istihbaratı ve İspanya’nın da desteğine sahipti. Sonuçta darbe planı uygulamaya konulmadan deşifre oldu ve Simon Mann, Güney Afrikalı silah tüccarı Nick du Toit ile birlikte yakalandı. Yakalandıktan sonra 34 yıl hapse mahkum edilen Mann, geçtiğimiz hafta Devlet Başkanı Obiang tarafından affedildi.

29 yıl daha hapiste yatmaktan kurtulan Mann, ülkesi İngiltere’ye döner dönmez ilk yaptığı şey, kendisini terkeden Mark Thatcher ve Ely Celil’i suçlamak ve bu ikilinin darbenin mimarı olduğunu söylemek oldu. Darbe planı başarısız olunca yüz üstü bırakılan ve 5 yıldan fazla dünyanın en kötü hapishanelerinden birinde yatan Mann, yaşadığı hayal kırıklığı ve kızgınlığı bir türlü unutamıyor. İngiliz The Observer gazetesine konuşan Mann’ın bir arkadaşı, Mann ve Güney Afrikalı silah tüccarı Nick du Toit için, “Bu adamlar hapiste çürümeye terk edilirken, onlara emir verenler sıyırdı” diyerek Thatcher ve Celil’i suçladı.

Ekvator Ginesi’nde yaşanan darbe girişimi ve Mann’in yaşadıklarını okuyunca acaba Silivri’de darbe planladıkları gerekçesiyle tutuklu bulunanlar, kendilerini terk eden Amerikalı dostları hakkında ne düşünüyor diye merak ediyor insan. Zira 5 yıldan fazla hapis yatan Mann’in Thatcher ve Celil’e karşı duyduğu hayal kırıklığını, Silivri’de demir parmaklıklar arkasında bulunan darbe planlayıcıları da Rubin, Gaffney, Pipes ve Zeyno Baran için duyuyordur.

Mann hiç değilse kendi vatandaşları Thatcher ve Celil’i dava etme hakkına sahip ama Silivri’dekilerin Amerikalı dostlarını dava etmeleri de zor. Zira Amerikalılarına Silivri eşrafını artık pek tanıyacağını sanmıyorum. Bu arada Thatcher ve diğerlerinin Ekvator Ginesi'nin başına getirmek için söz verdiği ancak getiremediği Severo Moti ise hala İspanya'da bulunuyor ve ülkesine geri gönderilmemek için mahkemeden mahkemeye koşuyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi