Müslüman vekilden Türkiye'ye son dakika golü

Müslüman vekilden Türkiye'ye son dakika golü

ABD Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi'nde kabul edilen 'Ermeni Soykırım' tasarısı üzerine Türkiye'deki gazetelerde ilginç haber ve yorumlar yer aldı. Tasarının kabul edilmesine genel olarak 'ortak' bir tepki koyan gazetelerin bir kısmı Türkiye'nin sözde 'müttefiki' İsrail lobisinin ve Yahudi kökenli Kongre üyelerinin tasarıyı desteklediğine dikkat çekerken, İsrail lobisinin yakın durduğu bir büyük gazete bu gerçeği saklamak için ilginç bir yol izledi.

İsrail, geçtiğimiz yıl Gazze'de katliam yaptığında bazı Yahudiler dahil dünya isyan ederken “HAMAS'ın bir günde 200 Katyuşa roketine İsrail operasyonla cevap verdi” ifadeleriyle 'HAMAS roket atmazsa İsrail vurmayacak' mesajı veren gazete, soykırım tasarısına 'evet' diyen 7 Yahudi vekil ve Yahudi lobisinin desteğini saklayarak, komite üyesi Müslüman bir üyeyi hedefine koydu.

Amerikan Kongresi'ne seçilen ilk Müslüman üye olan Keith Ellison için Hürriyet Gazetesi “Müslüman vekilden Türkiye'ye son dakika golü” başlığıyla okuyucularına “Ellison'ın yüzünden tasarı geçti” mesajı vermeye çalıştı. Hürriyet'in bu mesajı okuyucu yorumlarındaki genel havaya bakılırsa (Müslümanlar ve Araplar Türkiye'yi arkadan vurdu masalı) yerine ulaşmış gözüküyor. Dinsel ve etnik aidiyetlerin siyasi kararlarda öne çıkmasına 'prensip olarak' karşı çıkan bir gazetenin, tasarının gündeme alınmasının mimarı olan İsrail lobisini görmezden gelip, Müslüman Keith Ellison'ı hedefe koymasının arkasında derin bir ideolojik hesaplaşma yatıyor aslında.

Zira öyle olmasa tasarıya 'evet' diyen 15 Hıristiyan ve 7 Yahudi üye için de benzeri bir dinsel önerme kullanabilirdi gazete. Ancak gazetenin ideolojik (Hürriyet, İslam hariç genelde din karşıtı değildir) olarak kendisiyle çelişmemesi için bu tür önermeler kullanması düşünülemez. Hürriyet'in bu ideolojik tavrı aslında Batı basınında İslam'a olan genel bakış açısından pek de farklı değil.

Mesela, karısını öldüren birisi İslam dinindense gazetelerde 'Müslüman koca karısını boğazladı' başlıkları görürsünüz ama 'Hıristiyan koca karısını boğazladı' ya da 'Yahudi koca karısını boğazladı' gibi dinsel sıfatları göremezsiniz haberlerde. Katil ya da kötülük yapan ya da kötülenen kişi eğer Müslümansa ancak o zaman dinsel sıfatlar kullanılır. Hürriyet'in Keith Ellison ile ilgili haberi de Batı medyasındaki geleneksel 'İslam karşıtlığı'nın Türkiye'deki devamından ibarettir. Eğer öyle olmasaydı gazetede tasarıya evet diyen başka dinden üyeler için de benzeri başlıklar atılırdı.

Peki ya Keith Ellison? Gerçekten de Hürriyet'in ima ettiği gibi Türkiye düşmanı olduğu için mi tasarıya 'evet' dedi? Ellison'ın tasarıya neden 'evet' oyu verdiğini anlamak için hayatına bakmak gerekir. 1963'te Katolik bir ailede dünyaya gelen Ellison daha küçük yaşlarda ailesinin Amerika'da beyaz olmayan halkların hakları için verdiği mücadeleden etkilendi. 19 yaşındayken Müslüman olan Ellison, ekonomi ve hukuk dalında iki üniversite bitirdi.

Hayatı boyunca ABD'deki ezilmiş halkların mücadelesini veren Ellison, adalet için bildiği doğrulardan hiç şaşmadı. Bu yüzden Irak savaşına başından beri karşı çıktı ve Bush ve yardımcısı Cheney'in yargılanmasını istedi. Çin'in Tibet ve Doğu Türkistan'da, Sudan'ın Darfur'da, İsrail'in Filistin'deki insan hakları ihlallerini hep gündeme getirdi. Bunları yaparken de hiç kimsenin dini ya da etnik kimliğine bakmadı. Zaten Hürriyet'teki haberde kendisine ait yayınlanan sözler de onun dünyaya nasıl baktığını ortaya koyuyor. Şöyle diyor Ellison:
"Bunun (tasarının) Türkiye ve Ermenistan ilişkilerine nasıl etkisi olacağını bilmek isterim. İlişkilere yardım mı edecek yoksa zarar mı verecek. Ayrıca bu tasarıdan kim yara alacak kim yararlanacak? Bu yasa Ermenistan, Türkiye ya da başka yerlerdeki insanların iyi olmasına yardım edecek mi? Karar vermeden önce bütün bunları bilmek isterim. Bu konu hakkında okumak da isterim. Ancak şu da önemli ki, dünya adaletten yanadır. Eğer bir adaletsizlik ya da bir soykırım varsa, dünya bunu söylemelidir. Ve biliyorsunuz, biz Amerikan yerlilerine karşı uygulanan soykırımı da henüz kabul etmedik"

Müslüman Ellison nezdinde Müslüman halkları okuyucularına hedef gösteren Hürriyet, aslında Ellison'ın aksine Türkiye karşıtlığından kaynaklanan ideolojik gerekçelerle 'evet' oyu veren İsrail lobisi güdümündeki vekilleri deşifre etseydi daha adil olurdu. Zira Ellison, doğru ya da yanlış, ideolojik bağnazlıktan dolayı değil, adalet duygusundan hareket ederek oyunu kullanmıştır.

Şunu da unutmadan söyleyelim: Amerika'da Türkiye'nin 'en azılı' düşmanlarından biri olan Daniel Pipes, Keith Ellison'ı ABD, Hıristiyan ve Yahudi düşmanı ilan etti. Pipes'a göre, Ellison ve Tarık Ramazan gibi entellektüeller Usame Bin Laden'den bile daha tehlikeli. Pipes, neredeyse her hafta, Türkiye, ABD ve İsrail etkisinden kurtulduğu için acı ağıtlar yakıyor. Hürriyet'in direk söyleyemediklerini ideolojik olarak yakın durduğu Pipes söylüyor Türkiye'ye karşı. Bazı okuyucuları ise Pipes ile aynı ideolojik akrabalığı taşıyan Hürriyet'in hala “Türkiye Türklerindir' esasından hareket ettiğini düşünüyor. Türkiye, dışarıdaki yabancıların elinden kurtulduğu gibi içerideki yerli gözüken yabancıların elinden de kurtulmalı. Böylece Türkiye hepimizin olur.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi