YÖK Başkanı'na sert tepki!

YÖK Başkanı'na sert tepki!
YÖK Başkanı'nın GDO'lu domates uyarısına TÜRKTOB’dan sert tepki geldi. TÜRKTOB Yönetim Kurulu Başkanı Hakkı Şafak Ses, hiçbir sebze ve tahılın GDO’lu olmadığını belirterek, YÖK Başkanı Özcan’ın açıklamasını Harry Potter hi

YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan’ın, ABD ve İsrail'in ürettiği GDO'lu ürünlerle 20 yıl içinde Türk milletinin yok edebileceğini öne sürmesi kamuoyunda kafa karışıklığına neden olurken, Türk Tohumcular Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Hakkı Şafak Ses, Başak Medya Ajans’a yaptığı açıklama ile yüreklere su serpti.

TÜRKTOB yönetim kurulu başkanı Hakkı Şafak Ses, bir bilim adamının böyle kulaktan dolma yalan yanlış şeyler söylemesinin hayret verici olduğunu belirterek, “Türkiye buğday tohumunu dışarıdan hiç ithal etmedi. Domates salatalık biber gibi sebzelerde ise iki tür tohum verimi yöntemi kullandık” dedi.

Standart atadan gelme tohum yöntemi ve hibrit tohum kullandıklarını belirten Hakkı Şafak Ses, Türkiye’de GDO’lu tohum olmadığını bunların ithalinin de yasak olduğunu söyledi. Başkan Ses, hiçbir sebze ve tahılın GDO’lu olmadığını da belirterek, YÖK Başkanının açıklamasını Harry Potter hikâyesine benzetti.

KONU İLE İLGİLİ AÇIKLAMA ŞÖYLE: 
YÖK Başkanı Sayın Yusuf Ziya Özcan Nevşehir Üniversitesinin akademik yılı açılışı dolayısıyla yaptığı bir konuşmada ülkemize yapılan tohumluk ithalatına temas ederek Ülkemiz Tohumculuk Sektörünün temsilcileri olarak “talihsiz ve garip” olarak değerlendirdiğimiz bazı beyan ve iddialarda bulunmuştur. Bu beyan ve iddiaları kendi ifadeleri ile şöyledir:

“Ülkemizde yetiştirilen domates ve buğdayın tohumlarının büyük bir kısmı, yerli tohumumuz olmadığı için Amerika ve İsrail’den geliyor. Bir Türk aydını olarak bazen gerçekten kendimi çok küçük hissediyorum. Yani biz ihtiyacımız olan domates tohumunu bu ülkede üretemez miyiz? Evvelden atalarımız bu tohumları kendileri üretip, yıllarca bu üretimin devamını sağlamışlar. Biz niye yapmıyoruz? Tohumculukla ilgili bir araştırma enstitümüz olsa, buna birkaç üniversitemiz öncülük etse fena mı olur? Sonunun ne olacağı da belli değil. Bu domates tohumunu alıyorsunuz, artık genetik programlama diye bir şey var, içine bir genetik mekanizma yerleştirirler. Hiç bilmediğimiz hastalıklara kapılabiliriz. Böyle şeylerle, zamanla bir milleti yok edebilirsiniz. Öyle bir şeyler yerleştirirler ki 20 yıl içerisinde o tohumdan yiyen insanlar ölür. Öyle tehlikeler de var. Sadece ’aman paramız dışarı gidiyor’ endişesiyle söylemiyorum. Üniversitelerimizin bu konularda bize yardım etmesini istiyoruz”.

Sn Özcan:
Biz, sizi saygın bir kurumumuzun başındaki, kendi alanında yetişmiş değerli bir bilim insanı olarak görüyoruz. Biz sosyolojik konularda açıklama yapmaya kendimizi yetkili görmüyoruz. Ancak böyle bir ihtiyaç içinde olsaydık sizin gibi yetişmiş bilim insanlarına danışarak bir açıklama yapacağımızı da kamuoyu ile paylaşmak isteriz. Tabii ki “tohum” söz konusu olduğunda da böyle bir yaklaşımı sizden beklerdik. Keşke, bu açıklamayı yapmadan önce tohumculukla ilgili bilgileri ülkemiz tohumculuğunun örgütlü temsilcisi olan Türkiye Tohumcular Birliği ve bağlı alt birlikleri olan Bitki Islahçıları Alt Birliği ve Tohum Sanayicileri ve Üreticileri Alt Birliğinden isteseydiniz. Bizi ziyadesi ile mutlu eder, toplumun yanlış bilgilendirilmesinin önüne geçmiş olurdunuz. Bununla birlikte Sn ÖZCAN kendinizi küçük hissetmeyiniz. Çünkü:

1. Ülkemizde yetiştirilen domates ve buğday tohumluğu İsrail ve Amerika’dan gelmiyor. Bu tohumlar ülkemizde üretiliyor. Bu ürünlerle ilgili sahip olduğunuz yanlış bilginin düzeltilmesi ve kamuoyunun bu yanlış algıdan kurtulması için lütfen aşağıdaki bilgileri not ediniz:

Buğdayın anavatanı Türkiye’dir. Buğday dünyaya ülkemizden yayılmıştır. Halen ülkemizde üretilen buğdayın tohumluklarının temin edildiği ekmeklik buğday çeşitlerinin %95’i, makarnalık buğday çeşitlerinin %98’i, arpa çeşitlerinin %99’u yerli araştırmacılarımız tarafından geliştirilmiştir. Bu çeşitler halen ülkemizin dışında özellikle Orta Asya Ülkeleri başta olmak üzere, Ortadoğu ve Afrika’da ondan fazla ülkede üretilmektedir. Ülkemizde buğday ıslah çalışmaları 1926 yılında Rahmetli Mustafa Kemal ATATÜRK’ün emirleriyle Eskişehir’de kurulan Buğday Islah İstasyonu ile başlamış olup, bu gün Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, Tarımsal Araştırmalar Genel Müdürlüğüne bağlı 13 araştırma enstitüsünde ve 70’den fazla yerli özel sektör tohumculuk şirketinde buğday araştırmaları, çeşit geliştirme çalışmaları devam etmektedir. Diğer yandan, Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü gibi ülkemizin göz bebeği bir kuruluş buğday tohumluğu üretiminde dünyanın en önde gelen kuruluşlarından biridir. Bugün itibariyle ülkemizde üretilen ve dağıtılan 300 bin tona yakın buğday tohumluğunun tamamı, TİGEM ve yerli özel sektör kuruluşlarımız tarafından %95’den fazlası yerli çeşitlerimizden olmak üzere üretilmektedir. Bu hususları bilmenizi ve kendinizi küçük hissetmemenizi isteriz.

2. Domates tohumluğuna gelince, domatesin anavatanı Güney Amerika olup, ülkemize yaklaşık 200 yıl önce gelmiş ve yerli çeşitlerimiz oluşmuştur. Toplumda yaygın kanaatin aksine bugün, özellikle Tarım ve Köyişleri Bakanlığı tarafından 2005 yılında başlatılan “F1 hibrit sebze tohumcluğunun geliştirilmesi projesi”nden sonra sera üretiminde yerli çeşitlerin payı %35’lerin üzerine çıkmış, açık tarla üretiminde de yerli domates çeşitlerinin payı %60’ı geçmiştir. Domates çeşit geliştirme çalışması yürüten 20’den fazla yerli özel sektör tohumculuk kuruluşu bugün itibariyle domates tohumluğu piyasasının %50’den fazlasını elinde tutmaktadır. Ayrıca, iftiharla söylemek isteriz ki, yerli özel sektörümüz dünyanın dört bir yanına domates başta olmak üzere birçok üründe artık çeşit ve tohum satmaktadır. Eğer arzu ederseniz bu bilgilerin detaylarını da sizinle paylaşırız. Lütfen bu bilgileri kaydediniz ve kendinizi küçük hissetmeyiniz.

3. Yukarıda da bahsettiğimiz gibi, ülkemizde bitki ıslahı çalışmaları 1926 yılında başlamış, 1985 yılından itibaren de bugün sayıları 400’ü bulan yerli özel sektör tohumculuk kuruluşu ile dünya çapında bir güce kavuşmuştur. Sizin halen başlamadığını farz ettiğiniz çalışmalar dünya çapında önemli başarılara sahiptir. Sizin yeterli bilgi almadan yaptığınız açıklamalar bu alanda emeği geçmiş dünyanın tanıdığı rahmetli Mirza GÖKGÖL’ün, Numan KIRAÇ’ın, Emcet YEKTAY’ın, Rafet GEREK’in, Ahmet DEMİRLİÇAKMAK’ın Baydur YILMAZ’ın ruhlarını rahatsız etmiştir.

4. Tohumculuk alanında devrim niteliğinde olan ve son yıllarda yaşanan birkaç önemli olayı da hem sizinle ve hem de kamuoyu ile paylaşarak doğruların bilinmesini isteriz:

a. 2004 yılında Tarım ve Köyişleri Bakanlığı tarafından çıkartılan 5042 sayılı “Yeni Bitki Çeşitlerinin Korunması Hakkındaki Kanun” ile ülkemiz ıslahçıları kendi haklarının korunması ile ilgili yasal güvenceye kavuşmuştur. Bu kanundan sonra ülkemizdeki yıllık ortalama geliştirilen çeşit sayısı 15’den 24’e çıkmıştır.

b. Yine Tarım ve Köyişleri Bakanlığı tarafından 2006 yılında çıkartılan 5553 sayılı “Tohumculuk Kanunu” ile ülkemiz tohumculuğu örgütlü yapıya kavuşmuştur. Bu kanun kapsamında tohumculuk sektörünün kendini yöneteceği yapı oluşturulmuş ve Türkiye Tohumcular Birliği ve bağlı 7 alt birlik 2008 yılında kurulmuş ve hizmetlerine devam etmektedir.

c. Son olarak 2010 yılı Mart ayında Tarım ve Köyişleri Bakanlığı tarafından çıkartılan “Biyogüvenlik Kanunu” ile Genetiği Değiştirilmiş Bitki çeşitlerinin üretimi yasaklanmıştır. Kaldı ki dünyada yetiştirilen hiçbir tohumlukta insan sağlığına zarar vermeyi hedef alacak bir yapı söz konusu değildir. Bu tür ifadeler büyük emeklerle elde edilen yeni çeşitlerin kullanımını ve üretim artışını engelleyeceğinden özellikle uzak durulması gereken ifadelerdir.

Sn ÖZCAN, yeterli bilgiye dayanmadan yapmış olduğunuz bu açıklamaları, samimiyetinize olan güvenimizden dolayı talihsiz bir açıklama olarak değerlendiriyor ve ülkemiz tohumculuk sektörüne bir “ÖZÜR” borcunuz olduğunu düşünüyoruz.

Kamuoyuna Saygı ile duyurulur.

Türkiye Tohumcular Birliği, Bitki Islahçıları Alt Birliği, Tohum Sanayicileri ve Üreticileri Alt Birliği Adına Yönetim Kurulu Başkanları Hakkı Şafafk SES Dr. Vehbi ESER İlhami Özcan AYGUN

habervaktim.com-Başak Medya Ajans

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.