İthal öğretmene en anlamlı tepki

İthal öğretmene en anlamlı tepki
Milli Eğitim Bakanlığı’nın yurt dışından 40 bin İngilizce öğretmeni getirilmesini öngören projesine tepkiler artarak sürüyor…

Bir tepki de Şuurlu Öğretmenler Derneği’nden geldi. ÖĞ-DER Genel Başkanı İsmail Hakkı Akkiraz, yaptığı açıklamada, “Şehitlerimizin ruhunu sızlatacak bir durumdur. Bu sistemin yetiştirdiği evlatlarımız dedelerinin mezar taşlarını okuma imkanından mahrum bırakılması, İngilizce bilmemesinden daha acıklı bir durum değil mi?” diye sordu.

Akkiraz’ın açıklaması şöyle:


ÖĞ-DER Şuurlu Öğretmenler Derneği olarak her ay yapmakta olduğumuz bir şube başkanları toplantısını daha yapmayı nasip ettiği için Rabbimize hamdediyor şükrediyoruz.
Bu toplantıda ÖĞ-DER olarak ülkemizin ve talim ve terbiyemizin meselelerini temel görüşümüz Milli Görüş açısından değerlendirmeye çalışıyoruz.

Bu günkü dünya razı olduğumuz bir dünya değildir
Dünyanın bugünkü durumuna baktığımızda gördüğümüz ve yaşadığımız olaylar insanlık için utanç verici olaylardır. Afganistan’da büyük bir katliam yapılmaktadır. Bu katliamı ABD’nin öncülüğünde koalisyon güçleri ve NATO yapmaktadır. Pakistan ABD’nin gizli işgali altındadır. Yemende kardeşkanı akıtılmaktadır. Libya’da Müslüman Müslüman’a kırdırmaktadırlar. Suriye’de patlak veren olayların nasıl sonuçlanacağı bilinmemektedir. Irak’ta işgalin başladığı günden bu güne 2 milyon Müslüman kadın, çocuk, genç yaşlı demeden batılı güçler tarafından katledilmiştir, katledilmeye devam edilmektedir. Filistin’de insanlar aç, susuz bırakılmakta, katledilmekte bölgede İslam varlığı yok edilmeye çalışılmaktadır. Ortadoğu İsrail’i korumak adına haçlılar ve işbirlikçileri tarafından kan gölü haline getirilmektedir. Gayrı adil bir dünyada yaşıyoruz. Bu tespitleri yapmak için çok bilgili olmaya gerek yoktur. Zaten her akşam televizyonda bu olayların haberlerini izliyor yorumcuları dinleyerek olayların mahiyetini öğreniyor, kimimiz ağlıyor kimimiz gülüyoruz.

Çözüm nedir? Çözüm İslam âleminin uyanışında ve dirilişindedir. D–8 güçlendirilerek Yeni Bir Dünya’nın kurulması sağlanmalı ve aşağıdaki kurumlar acilen oluşturulmalıdır.
Müslüman Ülkeler Birleşmiş Milletler Teşkilatı (BM yerine)
Müslüman Ülkeler Savunma İşbirliği Teşkilatı (NATO yerine)
Müslüman Ülkeler Ortak Pazar Teşkilatı ve Birliği (AB yerine)
Müslüman Ülkeler Ortak Para Birimi (Euro yerine)
Müslüman Ülkeler Kültür İşbirliği Teşkilatı (UNESCO yerine)

Bu görevi birçok açıdan Türkiye’nin yerine getirmesi bir zorunluluktur. Türkiye bölgesinde bu tecrübeye sahip tek ülkedir. Ancak Türkiye bu sorumluluğunu ABD ve müttefiklerinin stratejik ortağı ve onların işbirlikçisi olarak yapamaz. Türkiye ancak Milli Görüş ile yapabilir. Türkiye’nin Milli Görüşe dönmesi ise tamamen halkımızın, aydınlarımızın, her kesimden yetişmiş insanımızın sağlam bir muhakeme yaparak edilgenlikten kurtulmasına ve etken hale gelmesine bağlıdır. Bunun sağlanması için Milli Görüşçü kuruluşlara çok büyük vazifeler düşmektedir. Özellikle biz ÖĞ-DER’lierin sorumluluğu daha büyüktür. Çünkü biz eğitimciler olarak “Ben muallim olarak gönderildim” buyuran peygamberimizin günümüzdeki varisleriyiz. O’nun asrısaadette ashabıyla birlikte gerçekleştirdiği insanlığı içine düştüğü cehalet ve zulüm bataklığından kurtarma ve Tevhit merkezli bir saadet dünyası kurma harekâtının bir benzerini biz bugün gerçekleştirmek zorundayız. Bunun için varız ve bunun için yaşıyoruz.

TALİM VE TERBİYEDE YAŞANAN SON OLAYLAR ÜRKÜTÜCÜDÜR

Milli Eğitim Bakanlığının ilan ettiği dört yılda 40 bin ithal öğretmen alınması meselesini yanlış ve tehlikeli bulmaktayız. Aldığımız duyumlara göre bu öğretmenler batı âleminin Afrika’da, Orta Asya’da, Uzak Doğuda, Güney Amerika’da her bakımdan iyi yetiştirilmiş, misyonerlik eğitimi almış, dil bilen elemanlar arasından seçileceği ihtimali kaygılarımızı daha da artırmaktadır. Dışarıdan gelen her yabancı öğretmen doğal olarak kendi inancını ve kültürünü ülkemize taşıyan birer elçi olmayacağını kim garanti edebilir.

Bizim evladımız bu ithal öğretmene “Allah kaç” diye bir soru sorsa bu ithal öğretmenin vereceği cevabi düşünebiliyor musunuz.

Bakanın verdiği bilgiye göre 146 bin 194 öğretmen açığı bulunan ülkemizde atama bekleyen 350 bin öğretmen adayı bulunmaktadır. Uygulanan başörtüsü zulmü yüzünden ataması yapılmayan binlerce iyi dil bilen İngilizce öğretmen adayının bulunduğu ülkemizde ihtiyacı karşılayacak imkân varken öğretmen ithali yoluna gidilmesi anlaşılması zor bir meseledir. Şehitlerimizin ruhunu sızlatacak bir durumdur. Bu sistemin yetiştirdiği evlatlarımız dedelerinin mezar taşlarını okuma imkanından mahrum bırakılması, İngilizce bilmemesinden daha acıklı bir durum değil mi.

YGS sınavları
27 Mart 2011 Pazar günü YGS sınavları yapıldı, bu sınavlara bazı kız öğrencilerimiz başörtüleri yüzünden sınava alınmadı haberleri basında yoğun olarak yer aldı. Birçok yerde problem yaşanmazken, bazı sınav salonlarında bu olayların yaşanmış olması bir hukuk devleti olan ülkemizde kanun tanımazlığın, otorite boşluğunun ve ülkemizde inancından dolayı başını örtmeyi vazife sayan Müslüman evlatlarımızın temel haklarına saldırının ve saygısızlığın tipik bir örneğidir. Bu saldırı ve uygulama anayasanın üçüncü maddesinde Millî marş olarak değiştirilemez maddeler arasında yer alan “İstiklal Marşı”mızın muhtevasına bir saldırıdır.

Bu uygulamalar karşısında kınamak çözüm müdür. Hayır, çözüm değildir. Yöneticileri denetlemek tolum ve akil insanların görevidir. Yaptırım gücü olan platformlar oluşturulmalıdır. Yöneticilerin köklü çözümler üretmeleri, muhataplarının etken bir duruma sahip olup olmadıkları ile yakından ilgilidir. Yaptırımı olmayan tekliflerle sonuç almak mümkün değildir. Hiçbir hak, o hakkı elde etmek için yürütülecek bir mücadele olmadan elde edilemez. Özümüze dönmeden, kendi değerlerimizi önemsemeden geleceğimizin karanlık olduğunu bilmeliyiz.

Eğitim muhtevası Milli ve manevi değerlerimize uygun olmalıdır.

Ders kitaplarımız yeniden yazılmalıdır ve bu kitaplarda batı hayranlığı ile ilgili bütün öğeler ayıklanmalıdır.

Dilimizin ve dinimizin temel kavramlarından olan ve sistemiz yasak kapsamına aldığı bütün mefhumlarımıza hürriyetleri geri verilmeli, itibarları iade edilmelidir. Bilmeliyiz ki yasaklanan kelimeler arasında şehit kelimesi de vardır.

Okullarımızda Osmanlıca mutlaka seçmeli ders olarak okutulmalıdır.
Özel İmam Hatip Okulu açmanın önündeki bütün engeller kaldırılmalıdır.
Kur’an eğitiminin önündeki yaş engeli seçime kadar kaldırılmalıdır.
İslam dini isteyen herkese doğru bir şekilde öğretilmelidir.
Eğitim sistemimiz tevhit ve adalet temelli olarak yeniden yapılandırılmalıdır.

Bütün bu konuların çözümü Milli Görüş ile mümkündür. Milli Görüşe ise kendiliğinden dönülmez. Bu şuurun mensuplarının çalışmaları ve halkımızı ikna etmelerindeki başarıları Milli Görüşe dönüşü hızlandıracak ve bütün insanlık saadet bulacaktır.”

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.