Düzce Üniversitesi'nde ilginç olay
Yayınlanma:
Soruşturma sırasında ortaya çıkan öyle iddialar var ki bunlar meslekten men cezasını bile gerektirebilir.
DÜZCE ÜNİVERSİTESİ'NDEKİ AKILALMAZ OLAYLAR
Birazdan okuyacaklarınız Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde bir öğretim üyesiyle ilgili yapılan disiplin soruşturmasından alınan bilgiler.
Son günlerde bazı gazetelerde çıkan bir haber vardı.
Düzce Üniversitesi Hastanesinde görevli bir doçentin, bayan asistanlarına ahlaksız tekliflerde bulunduğu iddia ediliyordu.
İşte bu iddialar üzerine Tıp Fakültesi Dekanlığı disiplin soruşturması açtırdı.
Soruşturmada bilgisine başvurulan hastane personeli insanın kanını donduran olaylar anlattılar.
Üstelik hepsi resmi ve yazılı.
Adı geçen kişi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. İsmail Özdemir.
İddialar arasında bayan asistanlara sözlü tacizden ahlaksız tekliflere, hakaretten aşağılamaya kadar ne ararsanız var.
Düzce Üniversitesinde hocanın davranışları ve tacizleri sonucu psikolojik tedavi görmeye başlayan doktorlardan, sinir krizleri geçirenlere kadar inanılmaz olaylar yaşanmış.
Üniversitede herkes bu hocanın bizzat rektör Prof. Dr. Funda Sivrikaya Şerifoğlu tarafından korunup kollandığını düşünüyor. Çünkü soruşturma raporlarındaki ifadelerde, Özdemir’in “rektör arkamda” diyerek personeli tehdit ettiği iddia ediliyor.
Fakat soruşturma sırasında ortaya çıkan öyle iddialar var ki bunlar meslekten men cezasını bile gerektirebilir.
Doç. Dr. İsmail Özdemir’in kendi özel hastalarına farklı muamele uygulattığı, özel hastalarından oda ücreti aldırmadığı, birden fazla gün kalan hastalarından sadece bir günlük ücret alınması talimatı verdiği bu iddiaların en hafifleri.
Kısaca; devletin imkanlarıyla ağalık yapma olarak tabir edilebilecek uygulamalar.
Mesela; personele kendi özel hastalarıyla ilgilenmeleri talimatı verdiği için normal hastaları haftalarca beklettiği iddiası.
Mesela; sevmediği genç doktorları yıldırıp, bezdirerek onları istifaya zorladığı iddiası.
Bütün bu olanlara itiraz etmeye kalkan asistanları, uzmanlıklarını vermemekle tehdit ettiği iddiası.
Mesai saatleri dışında üniversite hastanesinde kürtaj yaptırıp bunları kayıtlara geçirmediği ya da farklı teşhislerle geçirdiği iddiası.
Üniversitedeki diğer doktorları hastalara karşı kötüleyerek, onların yapacakları ameliyatların kendilerini çok kötü durumlara sokacağını telkin ettiği iddiaları.
Yapılmamış analiz ve tahlillerin yapılmış gibi gösterilerek devletin zarara uğratıldığı iddiası.
Kendi ihmali sonucu ölümlerine neden olduğu iddia edilen anne ve bebeklerin ailelerini gerek ikna yoluyla gerekse dosyalarda bilgi değişikliği yaparak şikayetleri engellediği iddiası.
Doç. İsmail Özdemir’in görevde olması gerekirken gelen acil kanamalı bir hastaya görev yerinde olmadığı için saatlerce geç müdahale ettiği ve hastanın hayatını kaybettiği iddiası.
Ve olayla ilgili iki farklı giriş raporu düzenlenerek hastanın ölümündeki ihmalin örtbas edildiği iddiası.
Hastanın hastaneye gelişinde durumunun ne kadar acil olduğunu gösteren raporun, hasta hayatını kaybettikten sonra nasıl değiştirildiğini örnekleriyle daha sonraki yazılarda ortaya koyalım.
Ve Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesinde yaşanan bütün bu olup bitene karşı, Doç. İsmail Özdemir’i koruduğu iddia edilen üniversite rektörü Prof. Dr. Funda Sivrikaya Şerifoğlu’nun göstermelik tutumu.
Bırakın rektörün Özdemir ile ilgili işlem yapmasını, onun profesörlük alabilmesi için çaba sarfettiği iddiası sözkonusu.
Bu arada rektörle ilgili başka iddialar da yenilir yutulur cinsten değil.
2011 yılında Düzce Üniversitesinde insanlara nasıl bir “28 Şubat süreci” yaşattığı, inançlı öğretim üyelerine nasıl baskılar uyguladığı hakkında da yazacak çok konu var.
Rektör seçiminde birinci çıkan adayın yarısı kadar oy almış olmasına rağmen atanan rektör Şerifoğlu’nun, üniversitedeki inançlı insanları “Tayyip gelse sizi kurtaramaz” diyerek tehdit ettiği de iddialar arasında.
Bugüne kadar kapalı kutu olarak yönetilen Düzce Üniversitesine, yeni YÖK yönetiminin biran önce el atması gerekecek.
ABDULLAH ABDULKADİROĞLU - SAMANYOLU HABER
Birazdan okuyacaklarınız Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde bir öğretim üyesiyle ilgili yapılan disiplin soruşturmasından alınan bilgiler.
Son günlerde bazı gazetelerde çıkan bir haber vardı.
Düzce Üniversitesi Hastanesinde görevli bir doçentin, bayan asistanlarına ahlaksız tekliflerde bulunduğu iddia ediliyordu.
İşte bu iddialar üzerine Tıp Fakültesi Dekanlığı disiplin soruşturması açtırdı.
Soruşturmada bilgisine başvurulan hastane personeli insanın kanını donduran olaylar anlattılar.
Üstelik hepsi resmi ve yazılı.
Adı geçen kişi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. İsmail Özdemir.
İddialar arasında bayan asistanlara sözlü tacizden ahlaksız tekliflere, hakaretten aşağılamaya kadar ne ararsanız var.
Düzce Üniversitesinde hocanın davranışları ve tacizleri sonucu psikolojik tedavi görmeye başlayan doktorlardan, sinir krizleri geçirenlere kadar inanılmaz olaylar yaşanmış.
Üniversitede herkes bu hocanın bizzat rektör Prof. Dr. Funda Sivrikaya Şerifoğlu tarafından korunup kollandığını düşünüyor. Çünkü soruşturma raporlarındaki ifadelerde, Özdemir’in “rektör arkamda” diyerek personeli tehdit ettiği iddia ediliyor.
Fakat soruşturma sırasında ortaya çıkan öyle iddialar var ki bunlar meslekten men cezasını bile gerektirebilir.
Doç. Dr. İsmail Özdemir’in kendi özel hastalarına farklı muamele uygulattığı, özel hastalarından oda ücreti aldırmadığı, birden fazla gün kalan hastalarından sadece bir günlük ücret alınması talimatı verdiği bu iddiaların en hafifleri.
Kısaca; devletin imkanlarıyla ağalık yapma olarak tabir edilebilecek uygulamalar.
Mesela; personele kendi özel hastalarıyla ilgilenmeleri talimatı verdiği için normal hastaları haftalarca beklettiği iddiası.
Mesela; sevmediği genç doktorları yıldırıp, bezdirerek onları istifaya zorladığı iddiası.
Bütün bu olanlara itiraz etmeye kalkan asistanları, uzmanlıklarını vermemekle tehdit ettiği iddiası.
Mesai saatleri dışında üniversite hastanesinde kürtaj yaptırıp bunları kayıtlara geçirmediği ya da farklı teşhislerle geçirdiği iddiası.
Üniversitedeki diğer doktorları hastalara karşı kötüleyerek, onların yapacakları ameliyatların kendilerini çok kötü durumlara sokacağını telkin ettiği iddiaları.
Yapılmamış analiz ve tahlillerin yapılmış gibi gösterilerek devletin zarara uğratıldığı iddiası.
Kendi ihmali sonucu ölümlerine neden olduğu iddia edilen anne ve bebeklerin ailelerini gerek ikna yoluyla gerekse dosyalarda bilgi değişikliği yaparak şikayetleri engellediği iddiası.
Doç. İsmail Özdemir’in görevde olması gerekirken gelen acil kanamalı bir hastaya görev yerinde olmadığı için saatlerce geç müdahale ettiği ve hastanın hayatını kaybettiği iddiası.
Ve olayla ilgili iki farklı giriş raporu düzenlenerek hastanın ölümündeki ihmalin örtbas edildiği iddiası.
Hastanın hastaneye gelişinde durumunun ne kadar acil olduğunu gösteren raporun, hasta hayatını kaybettikten sonra nasıl değiştirildiğini örnekleriyle daha sonraki yazılarda ortaya koyalım.
Ve Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesinde yaşanan bütün bu olup bitene karşı, Doç. İsmail Özdemir’i koruduğu iddia edilen üniversite rektörü Prof. Dr. Funda Sivrikaya Şerifoğlu’nun göstermelik tutumu.
Bırakın rektörün Özdemir ile ilgili işlem yapmasını, onun profesörlük alabilmesi için çaba sarfettiği iddiası sözkonusu.
Bu arada rektörle ilgili başka iddialar da yenilir yutulur cinsten değil.
2011 yılında Düzce Üniversitesinde insanlara nasıl bir “28 Şubat süreci” yaşattığı, inançlı öğretim üyelerine nasıl baskılar uyguladığı hakkında da yazacak çok konu var.
Rektör seçiminde birinci çıkan adayın yarısı kadar oy almış olmasına rağmen atanan rektör Şerifoğlu’nun, üniversitedeki inançlı insanları “Tayyip gelse sizi kurtaramaz” diyerek tehdit ettiği de iddialar arasında.
Bugüne kadar kapalı kutu olarak yönetilen Düzce Üniversitesine, yeni YÖK yönetiminin biran önce el atması gerekecek.
ABDULLAH ABDULKADİROĞLU - SAMANYOLU HABER
Eğitim
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.