Örtü düşmanı Ankara’da

Tarihe post modern darbe olarak geçen 28 Şubat sürecinde “dindar personel” avı yaparak, bunları, Ankara’ya tayinini istediği dönemin Milli Eğitim Bakanı Metin Bostancıoğlu’na övünerek anlatan Aksaray İlköğretim Müfettişi Cengiz Karahan, amacına bu dönemde ulaştı. Müfettiş Karahan’ın, 2011’de Ankara’ya tayin edildiği öğrenildi. 

KARAHAN’IN FİŞİ

Akit'ten Fatih Akkaya'nın haberine göre, İlköğretim Müfettişi Cengiz Karahan’ın, 28 Şubat sürecinde inançlı kesime karşı neler yaptığını net bir şekilde ortaya koyan bir belge bugün ortaya çıktı. Akit’in ulaştığı belge, Mayıs 2002 tarihli. Bizzat dönemin Aksaray İlköğretim Müfettişi Cengiz Karahan tarafından kaleme alınarak, Milli Eğitim Bakanı Metin Bostancıoğlu’na gönderilmiş.

Yazısında, inançlı personele karşı mücadele halinde olduğunu övünerek anlatan Karahan, örnek olarak da, Haziran 1997’de Ardahan Çıldır’da görev yaparken, aday öğretmenler için düzenlenen kursa tesettürlü bir şekilde katılanlar hakkında gereğini yaptığından bahsediyor.

AMACINA BU DÖNEM ULAŞTI

Müfettiş Karahan’ın Anasol-M döneminde yerine getirilemeyen bu talebinin geçtiğimiz yıl gerçekleştiği öğrenildi. Karahan, Bostancıoğlu döneminde yaptıramadığı Ankara’ya tayinini bu dönemde yaptırdı. Tesettür ve cuma namazı karşıtı müfettiş şimdi Ankara’da görev yapıyor.

“CUMA NAMAZINA GÖNDERMEDİM”

Karahan “Yine aynı yıl içinde Çıldır İlçesi’nin bir köyünde teftiş yaparken, Ahmet Yörük isimli bir öğretmen, mesai saatleri içinde ve teftiş devam ederken, işi bırakarak Cuma Namazı kılmaya gitmek istedi. Ben de ‘ders saatinin bitmediğini, dersi bırakarak Cuma’ya gitmesinin uygun olmadığını’ söyledim. Ders bitene kadar öğretmen görevine devam etti” diyor. Karahan ardından da Bakan’dan tayininin Ankara’ya alınmasını istiyor. Edindiğimiz bilgilere göre, Bostancıoğlu bu tarihten kısa bir süre sonra Bakanlık’tan ayrılınca, Karahan’ın Ankara’ya tayin işi gerçekleşmedi.

ŞAŞKINLIKLA KARŞILANIYOR

Ömer Dinçer yönetimindeki MEB’de 100 civarında üst düzey bürokrat ve şube müdürünün boşa çıkarıldığı bir dönemde, 28 Şubat sürecinde kritik görevlerde bulunan ve inançlı kesimin mağduriyetine sebep olan uygulamalara aracılık eden personelin önemli görevlere getirilmesi şaşkınlıkla karşılanıyor.