Okul sütü temiz çıktı

Hükümetin aldığı kararın ardından başlatılan Okul Sütü Projesi kapsamında önceki gün Türkiye genelindeki ilköğretim okullarında başlatılan süt dağıtımına dün de devam edildi. Türkiye genelindeki 32 bin 500 ilköğretim okulunda okuyan yaklaşık 7 milyon 200 bin öğrenciye her gün bir defa olmak üzere süt dağıtılıyor. Dağıtımın yapıldığı ilk gün ortaya atılan zehirlenme iddiaları üzerine yapılan incelemelerde sütlerde mikrobik herhangi bir maddeye rastlanmazken, dün de bazı illerde değişik şikayetlerle hastaneye kaldırılan öğrenciler oldu. Eskişehir’de 7, Muş’ta 50, Gaziantep’te 80, Osmaniye Kadirli’de 29, Adana Kozan’da 18, Balıkesir Burhaniye’de 5, Ankara’da 14 ve Bitlis Tatvan ve Ahlat’ta 44 olmak üzere toplam 247 öğrenci rahatsızlık geçirdi. Mine bulantısı ve halsizlik gibi şikayetlerle hastanelere kaldırılan öğrenciler ilk müdahalelerinin ardından taburcu edilirken, tahlil ve incelemelerin sıklaştırılması dikkat çekti.

ÜÇ İLDEKİ İNCELEMELER TEMİZ ÇIKTI

Önceki gün ortaya atılan bozuk süt iddiaları üzerine valiliklerce başlatılan incelemelerin ilk sonuçları gelmeye başaldı. Edirne, Konya ve Adıyaman’daki laboratuar incelemelerinin sonucunda öğrencilere dağıtılan sütlerdeki numunelerde ve öğrencilerin tahlil sonuçlarında zehirlenmeye veya bakteriyel mikrobik bulguya rastlanmadı.

Edirne Valisi Gökhan Sözer, Okul Sütü Projesi kapsamında dağıtılan sütten içtikten sonra rahatsızlanan öğrencilerle ilgili olarak, “Öğrencilerin tahlillerinde zehirlenmeye veya bakteriyel mikrobik bulguya rastlanmamıştır” dedi.

Adıyaman Valisi Ramazan Sodan, Okul Sütü Projesi kapsamında dağıtılan sütten aldıkları numuneleri tahlile gönderdiklerini belirterek, dün hiç süt dağıtmadıklarını söyledi.
Konya Valisi Aydın Nezih Doğan, “2 ayrı noktadan alınan numunelerin incelenmesi sonucu sütün Türk Gıda Kodeksi’ne uygun olarak hazırlandığı tespit edildi. Sütte bir bozulma ve standartlara aykırılık yok” dedi.

BAKAN EKER: SIKI DENETİM
VE İNCELEMELERİMİZ SÜRECEK

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, okul sütünden rahatsızlanan öğrencilere ilişkin olarak, sağlık kuruluşlarından aldıkları bilgilere göre, önceki günkü şikayetlerinin çoğunun süte olan hassasiyetle ilgili olduğunu söyledi. İlk gün 75 ilde süt dağıtımının yapıldığını belirten Bakan Eker, bazı vilayetlerde çocukların şikayetler sebebiyle hastanelere başvurduğunu anlattı. Bakan Eker, son durum itibarıyla Diyarbakır’da gözlem altında olan 7 öğrencinin, Sivas’ta da bir kaç öğrecinin bulunduğunu, diğer öğrencilerin de ayakta tedavi edilerek evlerine gönderildiğini söyledi. Bu öğrencilerin de genel durumlarının iyi olduğunu anlatan Eker, “Ben geçmiş olsun dileklerimi bütün çocuklarımıza sunmak istiyorum” dedi.

Şikayet olan illerle ilgili teknik ve idari inceleme başlattıklarını bildiren Eker, bazı illerden süt numunelerinin alındığını ve bunların analizlerinin yapıldığını ifade etti. Analizlerin bir iki gün içerisinde sonuçlarının alınacağını belirten Eker, şunları kaydetti: “Her ihtimale karşı da bazı illerdeki sütler, onların o serileri piyasadan çekildi, laboratuar sonucu kesinleşinceye kadar, kesinleşince eğer bir şey yoksa zaten devam eder, ama biz teknik olarak sağlığa aykırı bir durum tespit edersek, onlarla ilgili gerekli işlem yapılacak. Sadece o sütler çekildi, o seri, o parti çekildi, onlar yeni sütlerle değiştiriliyor, uygulama sürüyor.”

“ZEHİRLENME DEĞİL, SÜTE HASSASİYET”

Okul sütü projesinin çok önemli olduğunu vurgulayan Eker, böyle önemli bir projenin titizlikle izlenmesi, takip edilmesi gerektiğini, kendilerinin de olabildiğince bütün tedbirleri aldıklarını söyledi. Sağlık kuruluşlarından aldıkları bilgilere göre dünkü şikayetlerinin çoğunun süte hassasiyetle alakalı olduğunu belirten Eker, yaşanan vakaların gıda zehirlenmesi olması halinde daha ağır sonuçların ortaya çıkması gerektiğini kaydetti.

“PROVOKASYONA İZİN VERMEYİZ”

TBMM Genel Kurulu’nda olaylarla ilgili açıklamalarda bulunan Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Eker, “Bu projeyi birilerinin provoke etmesine müsaade etmeyeceğiz. Öğrenciler, farklı sosyoekonomik yapıya, biyolojik özelliklere sahip bireyler olabilir. Bir kısmının süte, süt şekerine hassasiyeti, bir kısmının belki alerjisi olabilir. Proje devam edecek” dedi
.
Ülkede 200 mililitre süt üretebilen bütün tesislerin tamamının ihaleye çağrıldığını belirten Eker, “16 firma katıldı. 16 firmanın tamamı, sütü ortak olarak üretiyor, bir ya da 3 firma üretmiyor” dedi.
Eker, “Okul sütü projesinde, yanlış uygulama içinde olanlar varsa, bunlara en ağır cezayı vereceğiz” diye konuştu.

EROL: İHMAL OLURSA,
AFFETMEYİZ

Tarım, Gıda ve Hayvancılık Bakanlığı Gıda Kontrol Genel Müdürü Prof.Dr. İrfan Erol de, “Ön bulgular itibariyle sütlere ilişkin herhangi bir sağlık tehdidi, bozulma tehdidi söz konusu değil. Toplam 7.2 milyon kutu süt dağıtıldı, etkilenen çocuk sayısına baktığımızda çok sınırlı sayıda. Aileler herhangi bir endişe duymasınlar, herhangi bir sıkıntı söz konusu değil, mikrobiyel zehirlenme olayı söz konusu değil. Eğer herhangi bir ihmal söz konusu olur ise onunla ilgili elbette gerekli işlemleri yaparız” açıklaması yaptı.

ULUSAL SÜT KONSEYİ: BU ÖNEMLİ
PROJE SANSASYONA KURBAN OLMAMALI

Ulusal Süt Konseyi Araştırma ve Danışma Kurulu Başkanı Prof.Dr. İbrahim Ak ise süt içme alışkanlığı olmayan çocuklarda içilen sütün belli süre mide bulantısına sebep olabileceğini, buna “laktoz” adı verilen süt şekerinin yol açtığını bildirdi. Ayrıca kahvaltı yapmadan aç karnına içilen sütün de bazı hassas bünyeli çocuklarda olumsuz etkileri görülebileceğini ifade eden İbrahim Ak, kurul adına yaptığı yazılı açıklamada, büyük gayret ve titizlikle her aşaması sorumlu üç bakanlıkça planlanarak uygulamaya alınan, tüm eğitici faaliyetleri başarıyla tamamlanan Okul Sütü Programı’nın başlatıldığı gün, basında bazı öğrencilerin rahatsızlanarak hastaneye kaldırılmaları haberlerine sansasyon ölçeğinde yer verildiği ve kamuoyunun eksik bilgilendirilerek öğrenci velileri üzerinde kuşku bıraktıracak şekilde yönlendirildiğini belirtti.

UZMAN GÖRÜŞÜ: ZEHİRLENME
DEĞİL, LAKTOZ İNTOLERANSI

Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi Besin Hijyeni ve Teknolojisi Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof.Dr. Mustafa Tayar ise şunları kaydetti: “Yaşananları zehirlenme değil, laktoz intoleransı vakası olarak değerlendirmek gerekiyor. Süt ile alınan laktozu parçalayacak kadar laktaz enzimi yoksa 30 dakika ile 2 saat sonra mide bulantısı, kramp, şişkinlik ve gaz ortaya çıkar. Çocuklarda görülen de budur. En düşük istatistiğe göre bile 7 milyon çocuğun en az yaklaşık 25 bininde laktoz intoleransı vakası görülmesi normaldir. Bu, dikkate alınmalıydı.”

“TEKNOLOJİK HATA OLABİLİR”

Gıda Güvenliği Derneği Başkanı Prof.Dr. Samim Saner de, “Ülkemizde süt tüketimi çok az olduğu için laktoz intoleransı olabilir. Sütün üretiminde teknolojik bir hata olmuş olabilir. Gerçi UHT, sütle ilgili teknolojinin en güvenilir yöntemlerinden biri. Sağlık Bakanlığı ve Tarım Bakanlığı ile yaptığımız görüşmeler sonucu henüz ortaya çıkan bir şey olmadığı cevabını aldık” dedi.
Hacettepe Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Prof.Dr. Aykut Aykaç da, “Böyle bir olayın yaşanması talihsizlik ama süt, başka hiçbir yerden alamayacağınız özelliklerin olduğu, biyolojik yararlılığı çok yüksek bir gıda maddesi. Lütfen her yaşta tüketmeye devam edelim” dedi.

AKDAĞ: ZEHİRLENME DEĞİL HAZIMSIZLIK

Okullardaki süt dağıtımı sonrası yaşananları yakından takip ettiklerini belirten Sağlık Bakanı Recep Akdağ ise, “Bizdeki şu andaki veriler, genel anlamıyla süt hassasiyetine, süt şekerine karşı hazımsızlığa işaret ediyor. Hassasiyeti olan çocuklara süt yerine yoğurt ya da ayran verilebilecek” dedi.

ANALİZ SONUÇLARI

Sağlık Bakanı Akdağ, “Analize gönderilen sütlerle ilgili sonuçların ne zaman çıkacağı” sorusu üzerine, “Normalde laboratuar sonuçları 2-3 gün içinde çıkıyor. Çünkü bir kontaminasyon var mı, mikrop üreyecek mi diye bakılıyor. Bu vakaların içinde bu kadar yaygın kullanımı olan bir durumda çok az sayıda bulaşma da olabilir. Zehirlenme denilince hepimizin aklında farklı bir algı oluşuyor. Bu çocuklarımıza süt verilmemesine yol açabilir ki bundan hiçbir çocuğun yarar görmesi mümkün değil” diye konuştu.

“Süt dağıtımında erteleme olabilir mi?” sorusu üzerine ise Akdağ, bu tür olayların 1-2 gün içinde minimuma inmesinin beklendiğini söyledi. Sağlık Bakanı Akdağ, bu programın çocukların yeterince protein alması açısından doğru bir program olduğunu, ailelerin ve öğretmenlerin daha dikkatli davranması gerektiğini sözlerine ekledi.

MÜŞAHADE ALTINDA OLAN YOK

Londra 2012 Olimpiyatları’nda Türkiye adına meşaleyi taşıyacak olan Şeydanur Kabasakal’ı kabulünde soruları cevaplayan Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, “Hastanelerde tedavi gören ve zehirlenme belirtisiyle müşahede altında tutulan çocuğumuz yok. Sütten kaynaklanan bir durum olmadığını, süt içme tecrübesiyle irtibatlı bir gelişme olduğunu ifade edebilirim. Süt dağıtma programını ısrarla devam ettireceğiz” dedi.

19 Mayıs Yönetmeliği’ne ilişkin soruları da cevaplayan Dinçer, “Ben, yönetmeliğin 19 Mayıs’a yetişeceğini tahmin ediyorum. Onunla ilgili bir gözden geçirme yapılıyor bildiğim kadarıyla ve yönetmelik yayımlandıktan sonra içeriğini sizinle ayrıntılı olarak paylaşacağız” dedi. Dinçer ayrıca, “Parça parça alınacak tedbirlerle Türkiye’de öğretmenlik mesleğinin sorunlarının çözülemeyeceğini düşünüyorum” diye konuştu.

AKİT