İstanbul'da 5 binadan 1'i Sütlüce'deki gibi
Ortadoğu'nun haberine göre, İstanbul Sütlüce'de yıkılan 4 katlı apartman sonrası kentteki diğer binalar gündeme geldi. Mühendisler, her 5 binadan 1'inin Sütlüce'deki binaya benzer özellikler taşıdığını ve tehlikenin büyük olduğunu ifade etti. Büyük şehirlerin çoğunda da durum aynı.
İstanbul'da Beyoğlu Sütlüce'de toprak kayması sonucu çöken bina, gözleri benzer yapılara çevirdi. Kentte, Sütlüce'deki gibi mühendislik görmemiş kaçak binlerce apartman olduğunu belirten uzmanlar, İstanbul'un beşte birinin tehlikede olduğu görüşünde. Sütlüce'deki binanın olası bir depremde yerle bir olacağını belirten inşaat mühendisleri, imar affıyla bu gibi yapılardaki tehlikenin perçinleneceğini söylüyor.
"İNŞAAT MÜHENDİSLİĞİNİ DIŞLAYARAK YAPILMIŞ OLAN YAPILARIN AKIBETİ BUDUR"
Beyoğlu Sütlüce Fuadiye Sokak'ta 4 katlı apartman, zeminindeki toprağın kayması sonucu çöktü. 1990'lı yılların başında ruhsat alınmadan yapıldığı anlaşılan ve iskanı olmadan zaman içinde kat çıkılarak 4 kata ulaşan binanın temelinin bile olmadığı çökünce anlaşıldı. Çökmeden önce uyarılar sonrası boşaltıldığı için can kaybının yaşanmadığı binanın olası bir depreme karşı performansı da uzmanlara göre 'yıkım'olurdu.
"Gerçekleşecek bir depremde bu ve buna benzer binaların ayakta kalma şansı yok. İnşaat mühendisliğini dışlayarak yapılmış olan yapıların akıbeti budur. İstanbul'da beklenen depremde kaçak yapılar ciddi zarar görecek" diyen İnşaat Mühendisleri Odası Genel Başkanı Cemal Gökçe, imar affının da bu tip yapıların güvenliğinde büyük bir tehdit olduğunu söylüyor:
Gökçe, "O bina eğer yıkılmasaydı imar affı kapsamında affedilecekti. Çünkü imar barışı adı altında getirilen af, yapıların deprem güvenliklerinin beyanını mal sahiplerine bırakıyor. Bu doğru bir şey değil. Bunu yasa haline getirip de mal sahiplerinin beyanına bırakıyorsanız bu çok vahim bir durum" diye uyarıyor
"HİÇ BİR ÖNLEM ALINMAMIŞ"
Gökçe, binanın yıkılmasına dair de şu yorumu yaptı: "Yağmur gibi doğa şartlarının var olan yapıların üzerinde etkisi olabilir. Ama mühendislik kurallarına göre yapılarınızı yaparsanız bu doğal olaylar sizin binalarınızı etkilemez. Binanın önünde yapılmakta olan bir kazı işlemi var. Orada güvenlik önlemlerini almanız lazım. Çünkü kazıyı derinleştirdikçe o kazının hemen yanında bulunan yapılar varsa o yapıların derine basmış olduğu yüke korunaksız olacaktır. Zemin dayanamaz ve akar gider. Güvenlik önlemlerinin alınmamış olması nedeniyle yapının altı boşalmış."
"RİSKLİ 50 BİN BİNA VAR"
Binanın çökmesine sebep olan istinat duvarındaki kusurlara dikkat çeken İTÜ Deprem Mühendisi Doç. Dr. Beyza Taşkın ise "Duvardaki ankrajların üst veya alt uca daha yakın olması gerektiğini görüyorum. Drenaj olup olmadığını bilmiyoruz. Barbakan boşlukları yeterli mi bilemiyoruz. Binanın başına gelenler imar affıyla bina güvenliğinin mal sahiplerine bırakılmasının göstergesi. İstanbul'daki bina envanterinin beşte biri tehlikede. Deprem senaryosuna göre çok ağır hasar alacak 50 bin bina var. İmar barışı inceleme olmadan yapılmamalı" dedi.
"KAÇAKLAR BELİRLENMELİ"
İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı Nusret Suna da "Problem istinat duvarının yeterli taşıyıcı kapasitede olup olmadığı. Bunun araştırılması gerekir. Çökmede yağmurun da etkisi var. Bu yadsınamaz. 'İmar barışı'adı altında bir imar affı ilan edildi. Kaçak ve ruhsatsız yapılara af getirilerek sorumlulukları mal sahibine bırakıldı. Kaçak ruhsatsız yapıların tespit edilip risk durumlarının belirlenmesi lazım. Riskli olan yapıların güçlendirilmesi, güçlendirmek mümkün değilse yıkılıp yeniden yapılması gerekiyor" değerlendirmesini yaptı.
Ortadoğu Gazetesi
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.