Akademisyenler için performans sistemi geliyor
YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan, kurum olarak yeni çalışmalar yaptıklarını söyleyerek, akademisyenler için performansa dayalı ödüllendirme sistemi getirmeyi düşündüklerini belirtti. Özcan ayrıca, döner sermaye, tam gün yasası, Farabi değişim çalışması ile mesleki ve teknik eğitim yapılanması gibi konularda da tasarılar hazırlayarak Milli Eğitim Bakanlığı'na sevk ettiklerini bildirdi.
Karabük Üniversitesi tarafından düzenlenen 5. Uluslararası İleri Teknoloji Sempozyumu'na katılan YÖK başkanı Prof Dr. Yusuf Ziya Özcan, konuşmasında çeşitli açıklamalarda bulundu.
FARABİ DEĞİŞİM PROGRAMI
YÖK'te gerçekleştirilen projelerden birinin 'Farabi Değişim Programı' olduğunu söyleyen Özcan, şunları söyledi: "Bu değişim programı yurt dışında kullanılan Erasmus değişim programının bir benzeri olup ülkemize uyarlanmıştır. Kısaca 'Farabi Değişim Programı' olarak adlandırılan Yükseköğretim Kurumları Arasında Öğrenci ve Öğretim Üyesi Değişim Programı, üniversite ve yüksek teknoloji enstitüleri bünyesinde ön lisans, lisans, yüksek lisans ve doktora düzeyinde eğitim-öğretim yapan yükseköğretim kurumları arasında öğrenci ve öğretim üyesi değişim programıdır. Burada asıl amacımız özellikle doğu bölgelerinde bulunan üniversite öğrencilerimizin daha iyi durumda olan noktadaki üniversitelerini ziyaret etmektir. Batı bölgelerindeki öğretim görevlilerimizin de Doğu'daki üniversitelere gidip orada bir iki sömestri döneminde ders vermesidir."
Bu hareketliliğin, üniversitelerde kalite gelişmesine büyük etki yapacağını anlatan Özcan, "Özellikle doğudan batıya yönelen öğrencilerimiz, eğitim kalitesinin yüksek olduğu üniversitesinde gördüğü kaliteyi geri döndüklerinde kendi üniversitelerinde isteyeceklerdir. Bunu üniversiteler kendi aralarında yapacakları protokol ile başlatabilir. Bu konuda tüm üniversitelerin desteklerini bekliyoruz." dedi.
ARAŞTIRMA GÖREVLİLERİNE YURT DIŞI İMKANI
Yusuf Ziya Özcan, üniversitelerde çalışan araştırma görevlilerinden doktora derslerini bitirmiş, yeterlilik sınavlarına girmiş herkese bir yıl yurt dışı imkanı sağladıklarını söyledi. Bunların işlemlerinin bittiğini ve önümüzdeki aydan itibaren yurt dışına gitmeye başlayacaklarını anlatan Özcan, sözlerine şöyle devam etti: "Bunun öğretim üyelerimizin kalitesinin artırılmasında ve gelecekte üniversitelerimizde öğretim üyelerine duyulan ihtiyacın karşılanmasında çok büyük etkisi olacaktır. Lisans ve doktora açısından çok büyük etkileri olacağını düşünüyoruz."
YÖK'ün en önemli çalışmalarından birinin de gururla söylemek istediği performansa dayalı ödüllendirme sistemi olduğunu vurgulayan YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan, bu konuda şunları söyledi: "Bazı üniversiteler ve TUBİTAK kurumu, indeksli dergilerde yayınladığı makaleler için bir miktar para ödüyor. Biz bunun yeterli olmadığını düşünüyoruz. Özlük haklarında öğretim üyeleri adına iyilik yapmak böylesine bir kriz döneminde zor olabilir. İnsan bazen Başbakan'dan böyle bir iyileştirmeyi istemekte bile utanıyor, çekiniyor. Gerçekten bir kriz var. Bu tüm kesimi de etkiliyor."
Tüm öğretim üyelerinin özlük haklarında bir iyileştirme isteyeceklerine, yeni bir sistem geliştirdiklerini anlatan Özcan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bir akademisyenin günlük hayatında yaptığı çalışmaları bir liste haline getirelim, bu faaliyetlerinden özellikle Akademik olanlara fazla puan vermek şartıyla bir puan sistemi geliştirelim dedik. Her birim için ayrı bir puan sistemi olacak bu. Her öğretim üyesinin bir yıl boyunca yaptığı bütün faaliyetler, makale yazmak, patent çalışmalarında bulunmak, konferanslara katılmak gibi değişik programları ele alıp puan verelim. Sene sonunda bir öğretim üyesinin elde edeceği puanın karşısına bir de parasal çarpan bulalım. Örneğin bir puan 50 TL desek, toplayacağı puanlara ortaya bir meblağ çıksın. Öğretim üyelerimize, yılın 12 ayı boyunca ödeyelim."
Verilecek paranın ilk aşamada öğretim üyelerinin maaşları kadar olacağını tahmin ettiklerini anlatan Özcan, sözlerine şöyle devam etti. "Bu yıl içerisinde hiç olmazsa öğretim üyelerine maaşları kadar parayı vermeyi hedefliyoruz. Bunun büyük avantajları da olacak böyle bir sisteme geçtiğimizde. Biz akademisyenler memur olarak bir artış istesek, başka meslek gurupları da iyileştirme artışı isteyecekler ve işimiz zorlaşacaktı. Ama biz performansa dayalı bir ödüllendirme sistemi getiriyoruz dediğimizde diğer meslek grupları buna pek ses çıkarmayacaktır. Onun için TBMM'den de kolayca geçeceğini düşünüyoruz."
TASLAKLAR MİLLİ EĞİTİME GÖNDERİLDİ
Özcan, mesleki ve teknik eğitimi yeniden yapılandırma çalışmalarının da bittiğini ve Milli Eğitim Bakanlığı'na gönderdikleri söyledi. Bakanlık'ta yeni değişim olduğu için biraz süre istendiğini ifade eden Özcan, "İnceleme yapıldıktan sonra konu Meclis'e sevk edilecek. Belki zamanımız bakımından kötü bir gelişme ama TBMM'nin 94 saat çalışma süresi kaldı. Bu süre içerisinde yetişmezse Eylül ayında Meclis'te görüşmeye başlanır. Üniversitelerimizin döner sermaye meselesini de hallettik ve tasarıyı Milli Eğitim Bakanlığı'na gönderdik. Bununla ilgili tam gün yasası ile ilgili çalışmalarımızı da bitirerek Bakanlığa yolladık. Bunların hepsiyle ilgili tasarının onaylanması, üniversitelerin endüstri ve ekonomi ile daha verimli çalışmasını sağlayacaktır." diye konuştu.
Sempozyum sonrası Karabük Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi yemekhanesinde öğretim üyeleri ile birlikte öğle yemeği yiyen Özcan, daha sonra üniversiteye ikinci gelişinde ailesi ile birlikte diktiği ağaçları suladı. Kendi diktiği çam ağacının hafif sarardığını gören Özcan, önce kendi ağacını, ardından eşi ve oğlunun diktiği ağaçları suladı
Özcan ayrıca, Kürt Dili eğitimi ile ilgili olarak da, İstanbul Üniversitesi'nde Kürt Dili Araştırma Merkezi talebi geldiğini ve onu onayladıklarını belirterek "Onlar ne kadar sürede bu merkezi kurar ve elemanları ne kadar sürede yerleştirir onu bilmiyorum. Bize talep geldi ve YÖK toplantısında bu taleplerini kabul edip İstanbul Üniversitesi'ne ilettik" dedi.
Prof. Dr. Özcan, Karabük Üniversitesi Prof. Dr. Bektaş Açıkgöz Konferans Salonu'nda düzenlenen ''5. Uluslararası İleri Teknoloji Sempozyumu''nda yaptığı konuşmada, öğretim üyelerine yönelik performansa dayalı ödüllendirme sistemi üzerinde çalıştıklarını bildirdi.
Öğretim üyelerinin özlük haklarında iyileştirme yapmanın kriz ortamında zor olabileceğine dikkati çeken Prof. Dr. Özcan, şöyle dedi:
''İnsan bazen Başbakan'dan böyle bir iyileştirmeyi istemekte bile utanıyor, çekiniyor. Gerçekten bir kriz var. Bu da tüm kesimleri etkiliyor. Öğretim üyelerinin özlük haklarında bir iyileştirme isteyeceğimize yeni bir sistem geliştirdik. Akademisyenlere performansa dayalı ödüllendirme sistemi getirmeyi hedefliyoruz.
'Akademisyenin günlük hayatında yaptığı çalışmaları liste haline getirelim, faaliyetlerinden özellikle akademik olanlara fazla puan vermek şartıyla puan sistemi geliştirelim' dedik. Her öğretim üyesinin bir yıl boyunca yaptığı bütün faaliyetler, makale yazmak, patent çalışmalarında bulunmak ve konferanslara katılmak gibi değişik programları ele alıp puan verelim. Sene sonunda bir öğretim üyesinin elde edeceği puanın karşısına bir de parasal çarpan bulalım. Örneğin bir puan 50 lira desek, toplayacağı puanlarla ortaya bir meblağ çıksın. Verilecek paranın ilk aşamada öğretim üyelerinin maaşları kadar olmasını planlıyoruz.''
Prof. Dr. Özcan, söz konusu sistemin uygulanmasının büyük avantaj sağlayacağını belirterek, ''Biz akademisyenlere memurlar olarak bir artış istesek, başka meslek gurupları da iyileştirme artışı isteyecekler ve işimiz zorlaşacaktı. Ama biz performansa dayalı bir ödüllendirme sistemi getirmeyi istiyoruz'' dedi.
-FARABİ DEĞİŞİM PROGRAMI-
Farabi Değişim Programı ile üniversitelerin ön lisans, lisans, yüksek lisans ve doktora düzeyinde öğrenci ve öğretim üyesi değişimi yapabileceklerini kaydeden Prof. Dr. Özcan, şöyle konuştu:
''Buradaki asıl amacımız özellikle doğu bölgelerindeki üniversite öğrencilerimizin daha iyi durumdaki üniversiteleri ziyaret etmesidir. Batı bölgesindeki öğretim görevlilerimizin de doğudaki üniversitelere gidip orada ders verebilmesidir. Eğer bu hareketliliği başlatırsak üniversitelerimizde kalitenin gelişmesine büyük etki yapacaktır. Bunu üniversiteler kendi aralarında imzalayacakları protokolle başlatabilirler. Bu konuda tüm üniversitelerin desteğini bekliyoruz.''
-MESLEKİ VE TEKNİK EĞİTİM-
YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan, mesleki ve teknik eğitimin yeniden yapılandırılmasına yönelik çalışmaları bitirip Milli Eğitim Bakanlığına gönderdiklerini vurgulayarak, şöyle devam etti:
''Bakanlıkta yeni değişim olduğu için bizden biraz süre istendi ve inceleme yapıldıktan sonra konu TBMM'ye sevk edilecek. Belki zamanlama açısından kötü oldu, TBMM'nin az bir çalışma süresi kaldı. Bu süre içerisinde yetişmezse eylül ayında Meclisde görüşmeye başlanır.
Üniversitelerimizin döner sermaye meselesini hallettik ve tasarıyı Milli Eğitim Bakanlığına gönderdik. Tam gün yasası ile ilgili çalışmalarımızı da bitirerek Bakanlığa yolladık. Bunlarla üniversitelerin, endüstri ve ekonomi ile daha verimli çalışması sağlanacaktır.''
-ADINA DİKTİĞİ AĞACI SULADI-
Sempozyumun ardından kampüs alanına daha önce kendisi, çocuğu ve eşi için diktiği ağaçları sulayan Prof. Dr. Özcan, bir gazetecinin Kürt Dili Araştırma Merkezi kurulması talebine yönelik sorusunu şöyle yanıtladı:
''İstanbul Üniversitesinden Kürt Dili Araştırma Merkezi kurma talebi geldi. Biz de onayladık. Onlar ne kadar sürede bu merkezi kurar ve elemanları ne kadar sürede yerleştirir onu bilmiyorum. Bize talep geldi ve YÖK toplantısında bu taleplerini kabul edip, İstanbul Üniversitesine ilettik.''
Prof. Dr. Özcan, daha sonra Vali Nurullah Çakır'ı makamında ziyaret etti. Vali Çakır, Prof. Dr. Özcan'a ziyaret anısına baston hediye etti.
(CİHAN)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.