Özgür düşünce genç fakülteyi zirveye taşıdı

Özgür düşünce genç fakülteyi zirveye taşıdı
Temelleri geçtiğimiz yıl atılan Fatih Üniversitesi Hukuk Fakültesi, özgür düşünce ve çalışma imkanları sayesinde kısa süre içinde zirveye oturdu. Yıllardır eğitim yapan başarılı devlet ve vakıf üniversitelerin arasından sıyrılan Fatih Üniversitesi Hukuk F

Eğitim hayatına 1996 yılında başlayan Fatih Üniversitesi'nde 2008 yılında kurulan Hukuk Fakültesi kısa zamanda önemli bir başarıya imza attı. Genç bir fakülte olmasına rağmen İstanbul'da olmanın avantajını iyi kullanan fakülte, henüz ikinci yılında ÖSS'de derece yapan öğrencilerin tercihi oldu. Eşit ağırlıkta 379,183 puanla Türkiye 2.'si olmayı başaran Mustafa Lütfi Eker'in tercihini kullanmasıyla genç fakülte, köklü üniversitelerin hukuk bölümlerini geçerek, 2. sıraya yükseldi. 

Fatih Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nin 2008 yılında kurulan genç bir fakülte olduğunu vurgulayan Dekan Prof. Dr. Osman Kaşıkçı, geçtiğimiz sene ek kontenjandan 50 öğrenci aldıklarını, bu sene de YÖK'ün belirlediği 50 kontenjanlarını doldurduklarını ifade etti. Genç bir fakülte olmalarına rağmen Fatih Üniversitesi gibi güçlü bir eğitim kurumunun çatısı altında olmanın avantajını yaşadıklarını belirten Kaşıkçı, bu sayede yeni olmanın dezavantajını büyük ölçüde yaşamadıklarını aktardı.

Fakültelerine burslu, yarım burslu ve ücretli olmak üzere 3 kategoride öğrenci aldıklarını ifade eden Dekan Kaşıkçı, tam burslu 5 öğrencilerinin de ÖSS sınavında ilk 50'de bulunan öğrencilerden oluştuğunu aktardı. Kaşıkçı, "Burslu kontenjanımız Türkiye'de ilk 42'ye giren öğrenciler tarafından doldurulmuştur. Bunlar arasında Türkiye ikincisi de var. Dolayısıyla bursluların tercihleri açısından ikinci sırada yer alıyoruz." diye konuştu.

"ALABİLDİĞİNE HÜR VE DEMOKRAT BİR FAKÜLTE İÇİN ÇALIŞIYORUZ"

Sosyal bilimler dalında insanların bilgi ve birikimlerini ideolojilerine alet ettiklerine dikkat çeken Kaşıkçı, Fatih Üniversitesi Hukuk Fakültesi olarak derslerde ya da başka bir yerde öğrencilere ideolojik herhangi bir dayatma yapmadıklarını vurguladı. Her konuda alternatif ve muhalif fikirlere de yer verdiklerini aktaran Kaşıkçı, "Bizim fikri yapımız var. Ama kesinlikle bunu derslere ve öğrenciye aksettirmiyoruz. Biz derste ne anlatılması gerekiyorsa onu anlatıyoruz. Çeşitli alternatif fikirlere, muhalif düşünceler de dahil olmak üzere hepsine yer veriyoruz. Hocaları tercih ederken, hoca arkadaşlarımızla yaptığımız toplantılarda da devamlı bunu telkin ediyoruz. Alabildiğine hür, demokrat bir yapıyla ders vermemiz lazım. Her fikre açığız. Burası bir üniversite. Uluslararası bir bilim yuvası burası. Burada herhangi bir fikri telkin olmaz. Herhangi bir fikre kapalılık söz konusu da değildir. Öğrenciler bu tabloyu görüyorlar. Buraya her zihniyette sahip insan gelip konferans verebiliyor, ders verebiliyor. Üniversitede olması gereken de budur." şeklinde konuştu.

Fatih Üniversitesi'nin 700 öğrenciyle Türkiye'de en çok yabancı öğrenci barındıran üniversite olduğuna dikkat çeken Kaşıkçı, bunun da demokrasi ortamını perçinlediğini aktardı. Kaşıkçı şöyle konuştu: "Bizden sonraki üniversitede 350 civarında yabancı öğrenci var. Biz onu ikiye katlamışız. Bu öğrencilerin çeşitli dünya görüşlerine ve dinlere sahip öğrencilerle birlikte oturup konuşuyorlar. Böylece ortak dil olan İngilizce pratik yapmış oluyor ve o kültürleri öğreniyorlar. Burası Birleşmiş Milletler gibi 70 ülkeden öğrenci var. Bunlarla oturup özgürce fikirlerini paylaşabiliyorlar. Şu ana kadar çok güzel tablolar oluştu. Bunların hepsi çok güzel fotoğraflar."

"ÖĞRENCİLERİMİZİN HAKİM VE SAVCILIK SINAVINI KAZANDIRMA SÖZÜ VERDİK"

Hukuk fakültesi olarak en önemli amaçlarından birinin akademisyen, diğerinin ise hakim ve savcı yetiştirmek olduğunu dile getiren Kaşıkçı, öğrencilerinin hakimlik ve savcılık sınavını kazandırmakta zorlanmayacağını belirtti. Bu amaç doğrultusunda kurslar düzenleyeceklerini anlatan Kaşıkçı, "Şu an birinci sınıfımız var. Dördüncü sınıfın yaz tatilinde hakimlik savcılık için kurs düzenleyeceğiz. Şu andaki arkadaşlarımız en az 5 yıldır çeşitli yerlerde hakimlik savcılık kursu vermiş arkadaşlarımız. Şu anda en başarılı üniversite öğrencilerinin yüzde 25'ine hakimlik savcılık sınavını kazandırabiliyor. Biz 'Yüzde 75 yapacağız' dedik. Çok iddialı bir şey. İlk 1000'den gelen öğrencileri iyi bir eğitim aldıktan ve bunun daha sonrasında bir kursla tamamladıktan sonra bunun olmaması için bir sebep yok. Biz bunu biliyoruz. 'Çok fantastik olsun, havamız olsun' diye bu hedefi seçmedik. Ben 15 senedir bu işin içindeyim. Üniversitemiz yeni ama hocalarımız yeni değil. Kendi alanlarında tecrübeli, uzman ve öğrencilerimize birikimlerini aktaracak kadar kapasiteli durumda." ifadelerini kullandı.

Hukuk Fakültesi için modern bir mahkeme salonu inşaatına başladıklarını ve öğrencilerin bu salonda pratik yapma imkanı da bulacağını vurgulayan Kaşıkçı sözlerini şöyle sürdürdü: "Bunun için harika bir dizayn yapılıyor. Derslerin pratiklerini orada yapacağız. Öğrenci adliyelerde davaları başından sonuna kadar izleyemiyor. Genelde 1 duruşmayı izler onda da bir şey anlamayabilir. Öğrencileri tabii ki adliyelere götürüp göstereceğiz ama bir davayı başından sonuna kadar takip etmeleri çok zor. Bu yüzden öğrenciler mezun olduktan sonra 'sudan çıkmış balık' gibi şaşkına dönüyor. Biz bir dilekçenin nasıl yazıldığından başlayarak, onun hakimin huzuruna nasıl geldiğini, daha sonra duruşmaya nasıl başlandığını bir davadaki tüm süreçleri uygulamalı olarak göstereceğiz. Acemiliklerini burada atacaklar. Cüppelerini burada giyecekler." diyerek sözlerini tamamladı.

(CİHAN)

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.