Görme engelli öğretmenin azmi 

Görme engelli öğretmenin azmi 
Öğretmenlik mesleğinde çeyrek asrı geride bırakan görme engelli Yusuf Sanigil, azmi ile kendisi gibi göremeyen öğrencilerine örnek oluyor. Sanigil, çok büyük zihinsel engeli olmayan her çocuğa öğretebileceğini söylüyor.

Arkadaşının sapanla attığı taşla 8 yaşında bir gözünü kaybeden Yusuf Sanigil, bir yıl sonra da ikinci gözünü kaybetmiş. Babası ve ilkokul öğretmeninin yönlendirmesi ile eğitimine Gazitantep'teki görme engelliler okulunda devam eden Sanigil, bu okulda kaygılarının daha azaldığını ifade ediyor. Dünyayı tanıma arzusunda olan Sanigil, "Göremiyorum ama öğrenebilirim." düşüncesi ile üniversite sınavlarında coğrafya bölümünü tercih ettiğini anlatıyor. 1979 yılında Atatürk Üniversitesi Coğrafya Fakültesi'nden birincilik ile mezun olan Sanigil, özellikle öğrenim hayatı boyunca kız arkadaşlarının kendisine destek olduğunu anlatıyor. 

Sanigil, kendi isteği ile baba ocağı Erzurum'da başladığı öğretmenlik hayatında, uzun yıllar normal okullarda, engeli olmayan öğrencilere ders vermiş. Göreve ilk başladığı bazı okullarda, okul müdürlerinden velilere kadar pek çok kişide 'acaba öğretmenlik yapabilir mi' şeklinde tereddütler oluştuğunu anlatan Sanigil, zamanla bu sorunu aşarak güven kazandığını aktarıyor.

Bugün, Mithat Enç Görme Engelliler okulunda sosyal bilgiler dersi veren Sanigil, "Şu anda yargıçlık yapan, doktor olan, mimar-mühendis olan çok sayıda öğrencim var. Hepsiyle de Öğretmenler Günü'nde görüşüyoruz. " diyor. Görme engellilerin, normal insanlara göre hayata dezavantajlı başladığına dikkat çeken Sanigil, öğrencilerine 'bu durumun farkında olarak, onurlu bir hayat sürmek için çok çalışmaları gerektiğini' anlattığını söylüyor. Ciddi bir zihinsel problemi olmayan her çocuğa öğretebileceğini söyleyen Sanigil, bu anlamda aldığı maaşı hak ettiğini ifade ediyor.

"ÖĞRENCİLERİN YORULUP YORULMADIĞINI MİMİKLERİNE BAKARAK ANLAMAK İSTERDİM"

Derslerde öğrencileri ile birebir iletişim kurmaya büyük önem verdiğini kaydeden Sanigil, "Öğrencinin bedeni sınıfta, ruhu dışarda ise olmaz. Her şeyden önce onlarla samimi bir ortam oluşturmak çok önemli." diye konuşuyor.

Evli ve üç çocuk babası olduğunu aktaran Sanigil, çocuklarının yüzünü görmeyi çok istediğini anlatıyor ve ekliyor: "Bir de, şu anda öğrencilerin dersi anlayıp anlamadığını seslerinden takip edebiliyorum, ama onların yüz ifadelerinden, mimiklerinden yorulup yorulmadıklarını, dersi anlayıp anlamadıklarını da fark etmek isterdim."

Aynı zamanda Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni bitirdiğini kaydeden Sanigil, "Pek çok insanın yeteri kadar bilgiye sahip olmadığı için haklarını arayamadığı düşüncesi ile 1990'da hukuk fakültesini bitirdim. Halen baroda kaydım var. Öğretmenlikten sonra, bu insanlara yardımcı olmak için avukatlık yapmak istiyorum." diyor.

Sanagil'in öğrencileri ise, 'Yusuf öğretmeni' kendilerine örnek aldıklarını ve derslerin çok eğlenceli geçtiğini söylüyor. Sanigil'in sınıfında, büyüdüğünde başbakan olmak isteyen bir de görme engelli öğrenci bulunuyor. (CİHAN)

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.