İşçi çocuğunun suçu ne?
Almanya'da yapılan bir araştırma, öğrencilerin eğitim şansının ailelerinin eğitim seviyesi ve mali durumuyla doğrudan ilişkili olduğunu ortaya koydu. Kinderreport 2009 adlı araştırmaya göre, üniversite mezunu ebeveynin çocuğunun lise ve üniversite okuma şansı diğer ailelerin çocuklarından altı kat daha yüksek. Bu ise, büyük bir çoğunluğu işçi çocuklarından oluşan Almanya'daki Türk kökenli öğrencilerin işinin ne kadar zor olduğunu bir kez daha ortaya koydu. Deutsche Kinderhilfswerk'in yaptığı araştırmada, "Alman eğitim sistemi adaletsiz ve geçirgensiz" tespiti yapıldı.
Daha önce de başta OECD olmak üzere uluslararası kurumların yaptığı araştırmalar Alman eğitim sistemi ile ilgili benzer sonuçları ortaya koymuştu. Söz konusu kuruluşlar, Almanya'nın bu eğitim sistemini değiştirmesini istemişti.
Raporu kamuoyuna açıklayan Deutsche Kinderhilfswerk Başkanı Thomas Krüger, politikacılara çağrıda bulunarak, Alman eğitim sisteminin de geçiş ve geçirgenliğin sağlanmasını istedi. Raporu hazırlayan uzmanlardan Nadia Kutscher ise ebeveynlere çağrıda bulunarak çocuklarına daha fazla eğitim gereci sağlamak yerine, onlara yapısal ve profesyonel destek sağlayarak, çocukların işini kolaylaştırma tavsiyesi yaptı. Kutscher, özellikle mali zorluklar yaşayan ailelerin çocuklarını eğitmek için daha fazla kişisel gayret göstermeleri gerektiğini kaydetti.
Alman eğitim sisteminin çok katı olmasından dolayı problemli olduğunu belirten Krüger, sistemin bu yapısının, çocukların kişisel yapısını geliştirmesi için çok az imkan tanıdığını kaydetti. Öğrencilerin dördüncü sınıftan itibaren başarısına göre farklı okullara gönderilmesinin erken olduğunu söyleyen raportör, öğrencilerin farklı okullara gönderilmesi için daha uzun süre bir arada eğitim görmeleri gerektiğini vurguladı. Talepleri konusunda, 20 yıl önce gerçekleştirilen BM Çocuk Hakları Anlaşması'nı dayanak gösteren Krüger, söz konusu anlaşmanın her çocuğun eğitim hakkını güvence altına aldığını hatırlatarak, Almanya'nın eğitim harcamalarını büyük oranda artırmasını istedi.
En çok yatırımın tüm gün eğitime yatırım yapılması gerektiğini kaydeden Krüger, anaokulu gibi kurumların bakım evinden ziyade eğitim kurumlarına dönüşmesi gerektiğinin altını çizdi. Aynı zamanda Aachen kentindeki NRW Katolik Yüksek Okulu'nda eğitim bilimcisi olarak çalışan Kutscher, Almanya'da çocukların geleceğinin en fazla kökenlerine bağlı olduğunu kaydetti. Kutscher, "Ailenin potansiyeli ne kadar çoksa, çocuklara o kadar ek imkan sunabiliyor veya sunamıyor." dedi. Bu nedenle imkanları dar ailelerin çocuklarına ev ödevlerinde yardımcı olamadıkları, onlar spor ve boş zaman etkinlikleri imkanı sunamadıklarını kaydeden Kutscher, bu tür ailelerin daha çok desteklenmesini isteyerek, bunun için eğitim kurumlarının aile ve çocuklarla ilişki kuracak uzmanlar istihdam etmesini talep etti.
(CİHAN)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.