Darbeleri kim yapar?
Ergenekon iddialarının genel görünümünü şöyle özetleyebiliriz: Bazı üst rütbeli askerler bir darbe hazırlamışlar ama dönemin Genelkurmay Başkanı Özkök’ün karşı koyması nedeniyle proje gerçekleştirilememiş. Yani darbenin en üst halkasında bu kişiler bulunuyor.
Son yıllarda benim analizim şöyleydi: AKP’ye karşı olanların bulunması doğaldı ve buna karşı mücadele etmenin doğal yolu bir siyasi parti kurmaktı. Bu yeni siyasi oluşumu gerçekleştirecek güç odakları, yani ekonomide etkin olanlar, iç ve dış güç odaklarıyla ilişkisi olanlar böyle bir yola girmediler. Eğer siyaset yoluyla muhalefet etmiyorsanız tek seçeneğiniz kalır o da bir darbeyle yönetimi ele geçirmektir.
AKP orta sağda yer aldığına göre ya sol bir parti güçlendirilecek ya da orta sağda AKP ile başa çıkabilecek bir parti oluşturulacaktı. Oysa orta sağdaki partiler, AKP ile mücadele etmek için değil, bu alana başkalarının girmesini engellemek için korunuyor gibiydi. Ortaya çıkan manzara şuydu: Güçlü ve yalnız bir AKP karşısında etkisiz bir sol ve parçalanmış bir orta sağ vardı ve muhalefet ümitsizliğe mahkum edilmişti. Bu darbe planlayıcılarının ulaşmak istediği bir ortamdı ve başarıyla gerçekleştirilmişti.
CHP ve MHP’de lideri değiştirmek için yapılan planlar güçlü bir siyasi hareket yaratmak değil darbe ortamını hazırlamak amacını güdüyordu. Her iki parti için öngörülen adaylar çatışmacı tiplerden seçilmişti. Eğer bu operasyonlar başarılı olsaydı darbeyi engellemek mümkün olmayabilirdi.
Benim için darbe hazırlıkları olup olmadığını anlamanın ve buna karşı olanların ne yaptığını kestirmenin yolu telefon dinlemek, tanık ifadelerine başvurmak değildi. Siyasetteki hamleler neyin olup bittiğini açıkça gösteriyordu. CHP ve MHP’deki lider değiştirme operasyonlarının başarısızlığı darbenin engellenmesinde üst rütbeli komutanların karşı koymasından daha etkiliydi. Çünkü ikna olmayanlar ya edilir ya elenirdi ve bu bir darbe kuralıydı. AKP’yi bölme, karizmatik lideri tasfiye etme operasyonları da başarısızlığa uğramıştı.
Bugüne kadar edindiğim tecrübeler şöyle bir hükme varmama neden olmuştu: Darbe yargı yoluyla engellenemez. Önce engellenir sonra yargıya başvurulur. Darbede askerler nihai karar veren konumunda değildir. Darbe ortamı siyasetçiler ve toplum mühendisleri tarafından hazırlanır ve fiili darbe sonucun ilanı ve kutlanması törenidir.
Meseleye bu açıdan bakıldığında darbe hazırlayıcılarının yargı sürecindekilerden ibaret olmadığını, arka planda güçlü ekonomik ve siyasi güç odaklarının olduğu görülür. Türkiye’deki gelişmelere dünya kayıtsız değildir ve onların bu konularda hem etkisi hem katkısı vardır.
Yargı sürecini izlerken satranç tahtasındaki taşların hangi hamleleri yaptığını görüyoruz. Ben bu oyunu oynayanlarla ilgileniyorum ve bambaşka yüzlerin ve hesapların olduğunu düşünüyorum.
Bir darbe formülü vererek son noktayı koyabiliriz: Ülkede tek bir siyasi gücün etkin olması ya da böyle bir izlenim yaratılması bu hareketin dışında olanları ümitsizliğe sürükler. Siyasi mücadelenin denk güçler arasında olması gerekir. AKP’yi rakipsiz bırakanlar ortamı hazırlıyordu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.