Hayrettin Karaman

Hayrettin Karaman

"Şimdi ayrılık zamanı"

"Şimdi ayrılık zamanı"

Bir seyahatin ardından

"Şimdi ayrılık zamanı"

Hem birlik, hem huzur hem de yakınlık
olsun diye Rabbim
Bu ekin bitmeyen yerleri
Yok iken maddi değerleri
Mukaddes ve mübarek kılmış
Buralara nazarı, tecellisi bir başka olmuş
Gönülleri meylettirince bu topraklara
Issız yerler insanla dolmuş
Uzaklardan kervanlar düzülmüş
Kalan kalmış ölen ölmüş
Bakılmamış yolların uzunluğuna
Hesap edilmemiş aylar, yıllar
Yeter ki hedefe ulaştırsın yollar


Bir de Medine'miz var
O'nun şehri, Sevgilinin şehri, sevgi şehri
Orada yaşamış yâr


Şimdi ayrılık zamanı
Ayrılmanın dayanılmaz hüznü bir yanda
Yurda, yuvaya kavuşmanın heyecanı
bir yanda
"Rabbim" diyoruz:
Burada tattırdığın huzur ve yakınlık
Burada kalmasın!
Bizi ayrılık ateşine atma, hasretinle yakma!


"Kullarım bana farzlarla, nafilelerle yakınlaşırlar" diyorsun,
"Öyle yakınlaşırlar ki, onların gören gözleri, duyan kulakları, tutan elleri, yürüyen ayakları…

olurum.
Öyleyse al gözlerimi, kulaklarımı, ellerimi, ayaklarımı…
İstemiyorum
Bende senin olanı, seninle olanı istiyorum
Nerede olursam olayım, seninle olayım
Nereye dönersem döneyim seni bulayım
Şimdi vatanda gurbetteyim
Evinde hasretteyim
Eğer lütfün elverirse Rabbim
Gurbet vatan olur
Hasret biter, firkat gider, ruh huzur bulur
Dünyalar benim olur


O ruh ki, Onu bana sen üflemiştin
Senden bana geldiğinde yeni başlamış yağmur gibi türüm türüm kutsallık ve

yakınlık kokuyordu
"Ben Rabbinden geldim, seni hep O'na, geldiğim tarafa yönelteceğim, o tarafa çekeceğim" diyordu
Ruh çekmekten yoruldu
Nefis direnmekten yorulmadı
İşte huzursuzluğum bundan
Sevgili Yaratan, biricik Yaratan,
İnayetinle ham nefsi, nefsin hamlığını
kaldırıp aradan
Üflediğin ruhun rengine boyanayım
Hep seni anayım


Denemek için
"Kulluğunu gerçekleştirdin" demek için
Oyalayan,aldatan, yoldan koyan şeyler
serdin önüme:
Mal ve evlat zînet
İktidar ve sağlık nimet
Hastalık, güç ve bela, dert ve deva
Bütün bunlarla nasıl baş edeyim
Başka sığınağım yok, nereye gideyim
Sınıfta kalırsam eyvâh!
Asıl günah
Ne varsa seni unutturan, hedefi şaşırtan, ruhun feryadını bastıran…
İşte budur asıl günah


Gelip de buralara
Dolanıp da evinin etrafını
Orada ve burada
Kılıp da namazları, eyleyip de niyazları
Okuyup da kitabını
Hatırlıyoruz unuttuğumuzu
İşte zikir budur
Hatırlamak unuttuğumuzu, uyandırmak
uyuttuğumuzu


Ya Rab,
Uyutmak istemiyoruz ruhumuzu
Unutmak istemiyoruz duyduğumuzu
Ta ezelde
"Rabbiniz değil miyim" dediğinde duyduğumuzu
"Evet, Rabbimizsin" diyerek çağrına uyduğumuzu
Bunun için öptük
Ezeli ahdimizin mührünü, kara taşımızı
Makam-ı İbrahim'de "Ahdimizdeyiz, sözümüzdeyiz" dedik
Yerlere koyup başımızı


Ya Rab,
Bitsin artık hasret
Vatan olsun gurbet
Ebedî, vatan
Sana en yakın olduğumuz an


Mekke, 12.4.2009

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hayrettin Karaman Arşivi