Böyle gitmez
Ülkemizde iktidar ile muhalefet arasındaki tartışmalar birinin diğerini beceriksizlikle, ilkellikle hatta hıyanetle itham etmesi biçiminde sürdürülür. Taraflar diğerini gizli gündemi olmakla, ülkeyi başkalarına peşkeş çekmekle suçlarlar.
Bu durum toplumun diğer kesimlerine de yayılır ve iktidar dışında kalanlar ülkeyi ciddi bir tehlikenin beklediğini düşünür. Yani toplumun büyük bir bölümü kendini güven içinde hissetmez. Bir gücü temsil edenler ülkeyi kurtarmak için planlar yapar. Gerekçeleri ülkenin yok olma tehdidiyle karşı karşıya olmasıdır ve her yolu kullanmayı mubah sayarlar. Onlara göre iktidarın gizli bir gündemi vardır ve bu bizi yok olmaya götürmektedir.
Ülkemizde sürekli kurtarıcıların olması ve bunların hukuk dışı yollara başvurmasının sebebi budur. Ülkeniz tehdit altındayken hukuk düşünülür mü derler. Yani hukuka aykırı davranmakla itham ettiğiniz kişiler zaten bu yolu gerekli görmekte ve yaptıklarının hukuka saygılı olmaktan daha saygın olduğunu düşünmektedir. Kendisini nefsi müdafaa konumunda görmekte ve zor kullanmayı kural dışı görmemektedir.
Siyasetçiler kendi dışlarındakileri aşağılamaya devam ettikçe, karşı tarafın projesinin günün şartlarına uymadığını ya da uygulama konusunda etkin olmayacağını söylemek yerine değersiz, kötü, hain olarak suçladıkça halk da bu vasıflara sahip olanlardan kurtulmak için her yolu dener.
Siyasetçi olsaydım, ister iktidarda ister muhalefette olayım, aksini düşünsem bile, karşımdakinin saygıdeğer kişiler olduğunu, günün şartlarının onun projesinin uygulanmasının yanlış olacağını gösterdiğini, başka bir zamanda onlara da ihtiyaç duyulacağını söylerdim. Hele iktidara gelmiş bir siyasi gücün ülkeyi felakete sürükleyecek yolları bilerek denediğini, kişisel çıkarları için ülkenin güvenliğini tehlikeye atacak davranışlar içinde olduğunu ağzıma almazdım.
Gizlilik konusunda şu ilkeden hareket ederdim: İktidarın bildiğini muhalefet de bilmelidir. Ben ne kadar güvenilir isem o da o kadar güvenilirdir ya da olmalıdır. Ülkenin güvenliği ve rejimi konusunda kurumlardan gizli projeler uygulamam. Bu konularda ortak bir anlayış gereklidir. Eğer karşı tarafta gerekli anlayışı bulamıyorsam en az iki odakla uzlaşırdım. Yani ya kurumlarla ya da muhalefetle uzlaşır diğerini dışlar, onun değişmesi ve güvenilir konuma gelmesi için uğraş verirdim.
TSK içinde iktidara yönelik psikolojik harekat düzenlendiği doğruysa bu son derece tehlikeli bir davranıştır. Ülkede bertaraf edilmesi gereken bir iktidarın bulunduğu düşünen bir ordunun onun emirleri doğrultusunda hareket etmesi beklenemez.
Sonuç olarak birbirini güvenilmez, beceriksiz, ülkeyi başka güçlere peşkeş çekmekle suçlayan kurumların bulunduğu bir ülke olmaktan kurtulmalıyız. Ülkenin ana hedeflerinde bu güçler arasında bir mutabakat sağlanmalı, en azından yapılanların kabul edilebilir bir alternatif olduğu herkes tarafından kabul edilmelidir. Bunun yolu herkesin düşüncelerini açıkça ifade etmesi, siyasetin karşı tarafı yıkmak değil uygun çözümler bulmak olduğunun kabul edilmesi, yani akil bir devletin oluşturulmasıdır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.