Açı­lım ve Açık­la­ma

İçişleri Bakanı Atalay’ın açıklamaları ve bugüne kadar yapılan çalışmaları olumlu buluyorum ama ne anlam ifade ettiği konusunda genelden ayrı düşündüğümü sanıyorum. Bu bir çözüm arayışı değildi sadece çözümü halkın desteklemesini sağlamak için yapılmış bir halkla ilişkiler faaliyetiydi. Bunun yapılması gerekliydi. Çünkü halka danışmadan önüne bir çözüm getirirseniz o bu çözümdeki kendi düşüncesine uymayan yerleri arar ve olumsuz bir tavır sergiler. Aynı çözümü halka danışarak ortaya atarsanız en küçük bir benzerliği bile önemser ve hesaba katıldığını düşünür.
Demokrasi sorunlara halkın çözüm bulmasını sağlayan bir rejim değildir. Halk sadece bir gücü yetkili kılar, çözümleri onlar bulur.

Karşılaştığımız sorun sıradan değildir, özel bir yöntemin uygulanmasını gerektirir ve bu yöntem uygulanmaktadır. Ortada bir çözümün olmadığı ve herkesin katkısıyla bir çözüme ulaşılacağını sanmıyorum. Görüşleri alınan kişiler zaten bu konuyu sürekli tartışmaktadır ne söyleyecekleri bilinmektedir.

Terör savaştan farklıdır. Savaş hasmın maddi gücünü yok etmeye çalışır oysa terör insanların duygularını belli bir yöne çevirmek için kullanılır. Hedefe ulaşacak güç teröristten farklıdır ve o terörün yarattığı ortamı kullanarak esas projeyi gerçekleştirir. Bazen birbirine karşıt gibi görünürler ama sonuç olarak aynı proje için gerekli olan alt yapıyı hazırlarlar. Şimdi yürütülen faaliyet terörün ve ona zıt görünen insanların yarattığı duygusal ortamı ortadan kaldırmak ve pusuda bekleyen gücü etkisiz kılmaktır.

Açılımın ana hatlarının belli olduğunu düşünüyorum. Farklılıklar bireysel düzeyde kabul edilecek ve bunların serbestçe ifadesi sağlanacaktır. Ancak bu farklılıklara dayanan siyasal hareketler engellenecektir. Yani soya ve dini inanç farklılıklarına dayanan siyasete karşı önleyici tedbirler alınacaktır. Bu yasalarda herhangi bir soy ve inançtan söz edilmemesi ve özgürlüklerin bireysel temelde sağlanması demektir.

Geçmişte tek boyutta yürütülen ve teröristi etkisiz hale getirmekten ibaret sayılan mücadele metodu çok boyutlu hale getirilecektir. Bir yandan terör odaklarının istismar ettiği sorunlar ortadan kaldırılırken diğer yandan terörle mücadelede silahlı kuvvetlerin yerine özel birimlerin kullanılması sağlanacaktır. Geçmişte terörle mücadeleyi “kurşun atanla kurşun yiyen” ikileminde gören ve böylece terörü, terörist açısından meşru hale getiren anlayış değişecektir. Hiçbir dini inanç ya da soy diğerinin ne altında ne de üstünde görülmeyecektir. Bu nedenle yasalarda bunlara atıfta bulunarak düzenleme yapılmasına gerek yoktur.

En iyi çözümler bile içinde bazı olumsuzluklar barındırır. Hatta bir olumsuzluk bile olmayan konular tartışılır. Kendi soyunu ya da inancını diğerinden üstün tutmak insan doğasının, yanlış olsa bile, doğal bir sonucudur. Bu duygularını devlet yapısı içinde değil özel yerlerde ve kurumlarda tatmin etmelerinin yolu açılabilir.

İzlenen yol doğru. Bir de sonuç bilgece olursa önümüz açık demektir.