Mahir Kaynak

Mahir Kaynak

Kimler izlenmeli?

Kimler izlenmeli?

Konuyu telefon dinlemeleriyle sınırlı tutmuyorum ve genel olarak kimlerin hangi şartlarda izleneceğini irdeliyorum. Bugün bazı izlemeler taraflardan biri açısından hoş görülür ve elde edilen bilgiler memnunlukla karşılanırken başka bir grubun, özellikle siyasetçilerin izlenmesi demokrasiye aykırı görülüyor? Bu durumda izlemeyi kişiler açısından mı yoksa konulara bakarak mı değerlendireceğiz sorusu cevapsız kalıyor.
İzlemeler iki kategoriye ayrılmalıdır. Birincisi hukuka aykırı yapılanmalar, ikincisi devletin güvenliği açısından yapılan izlemeler. Birinci tür izlemelerden haberleşmenin kontrolü hakim kararına dayanmalıdır. Emniyet suça yönelik oluşuma ait ön bilgileri hakime sunarak dinleme yetkisi alır. Ancak devletin güvenliği ile ilgili izlemeler için böyle bir izne gerek olmamalıdır. Elde edilen bilgiler Başbakana aktarılacağı ve alınacak önlemlerin sadece yargılamayla belirlenmesinin mümkün olmaması nedeniyle bunu ayrı bir kategori saymak gerekir.

Burada en büyük sorun izlemeyi yapan istihbarat teşkilatının siyasetçiler tarafından güvenlik dışında ve siyasi amaçlarla kullanılmasıdır. Bu sorun istihbarat teşkilatının gelenekleri ve siyasetçilerin böyle uygulamaların ülkenin güvenliğine zarar vereceğini idrak etmesiyle aşılabilir.

1971 muhtırasına kadar güvenlik nedeniyle yapılan izlemeler, psikolojik karşı koyma faaliyetleri MİT tarafından yürütülüyordu. Ancak 12 Mart Muhtırasıyla darbeciler ve darbeyi engelleyen güçler ortak bir hükümet oluşturdular ve teşkilat siyasi amaçlarla kullanılmaya başladı. Yöneticiler asker olduğu sürece Ordu bundan şikayetçi değildi ama kontrolü kaybedince kuruma güvenleri kalmadı. Çünkü teşkilatın faaliyetleri sadece devletin güvenliği ile sınırlı değildi, ideoloji ve inançları, bazı siyasi faaliyetleri devletin güvenliği kavramına dahil etmişti. Ordu iyi niyetle ve yetersiz saydığı kurumun eksikliklerini tamamlamak amacıyla istihbarat faaliyetleri yürütmeye başladı.

İstihbarat faaliyetlerinde en büyük sorun siyasi hedeflerin devletin güvenliğini tehdit edebileceğinin düşünülmesi ve buna karşı tavır alınması olmuştur. Eğer sadece yabancı sızmaları ve örgütlenmeleri izlese ve bunlardan devleti yönetenleri haberdar etseydi, karşı koymaları onların talimatıyla yapsaydı sorun kalmazdı.

Hiçbir zümre, devletin güvenliği açısından, imtiyazlı sayılamaz. Dış etki ve sızmalar her alanda görülebilir. Tarihteki en büyük örnek Rusya’daki komünist devrimin Almanların bir yıkıcı faaliyeti olması ve savaş 1918 bittiği halde Rusya’nın 1917’de savaş dışı kalmasıdır.

Şu anda yaşanan en büyük sıkıntı devletin kurumlarına karşı oluşan güvensizliktir. İşin ilginç yanı belli odaklar tarafından yürütüldüğünü sandığım bu operasyon hiçbir kurumu bu güvensizlik ortamının dışında tutmamasıdır. Ordu, siyaset ve nihayet adalet karalamaların hedefi haline gelmiştir. Olanları gördükçe ülkem adına utanıyorum. Bu işleri iyi bilen bir güç kurumları birbiriyle çatıştırıp devletin direklerini çürütüyor ve bazıları elinde kazmayla buna hizmet ediyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mahir Kaynak Arşivi