Kuzey Irak’a yönelik operasyonun beklenmedik bir anda bitirilmesi bazı spekülasyonlara yol açtı. Oysa alınan karar son derece isabetli ve cesurdu.

Bir hükmün doğru olması dayandığı varsayımların isabetli olmasına bağlıdır. Eğer ön kabulleriniz yanlışsa vardığınız sonuç doğru olmaz. Bu operasyon konusunda yapılan yanlış varsayımları şöyle sıralayabiliriz: Mücadelenin karşı tarafında sadece PKK’nın olduğu düşüncesi yanlıştır. çünkü artık PKK kendi başına hareket eden bir örgüt olmaktan çıkmış bir çok odağın arkasına saklandığı bir kamuflaja dönüşmüştür. Bu nedenle bir terör örgütünün sahip olamayacağı kadar büyük bir potansiyele sahip olduğu düşüncesi yaygındır. Yapılan operasyonun asıl hedefi PKK’nın arkasına saklanıp ülkedeki istikrarı bozmak isteyen güçlerdir.

Bu güçlerin amacı askerlerimizin Kuzey Irak’taki Kürtlerle çatışması, bu çatışmanın ülkemize yayılması ve olaylar kontrolden çıkarsa uluslararası güçlerin müdahalesini sağlamaktı. TSK ile kıyaslanamayacak kadar küçük olan peşmerge gücünün karşı koyabileceğinin söylenmesi ve bu amaçla askerlerimizin karşısına çıkarılması, sonucu ağır bir yenilgi de olsa, çatışma yaşanması sonucunu doğuracaktı. Askerlerimiz bu provokasyona karşı doğru bir duruş sergilediler ve geri çekildiler.

En büyük sorunumuz ülkemizdeki kahramanlar ve onların her geri adımı eleştiren tavırları oldu. önümüze gelen her gücü yenmeli ve onlar karşımıza çıktıklarına pişman etmeliydik. Kimse mücadelemizin bölge hatta dünya ölçeğinde olduğunu ve yapılacak hataların bedelinin ağır olacağını düşünmüyor, önündeki oltayı yem sanan bir balık gibi saldırmamızı istiyordu. Bu kahramanlara futbol maçına gitmelerini ve heyecanlarını orada sergilemelerini tavsiye ederim.

Bazıları geri çekilmemizi ABD’nin telkinlerine yordular. Eğer ABD orada bulunmamızı istemiyorsa neden hava sahasını uçaklarımıza açtı, neden istihbarat desteği sağladı sorusunu kimse sormadı.

Geri çekilme kararını bizim aldığımız doğrudur ama ABD’nin genel bir durum değerlendirmesi yaptığını ve karşı tarafın muhtemel hamleleri konusunda bilgi verdiğini de kabul temek gerekir. ABD bunu bizi sevdiği için değil kendi politikasının başarısızlığa uğramasını önlemek için yapmıştır ve bunda şaşılacak bir yan yoktur. Burada önemli olan çıkarların ve politikaların örtüşmesidir.

Türkiye kuzey Irak’ta yaşayanlara yönelik olumsuz bir tavrı olmadığını ve onların yaşadıkları topraklarla ilgili bir hesabının bulunmadığını göstermiş ve ilerde yapılacak bir operasyonda böyle bir kaygının oluşmasını engellemiştir. Askerlerimizin kapasitesi hakkında herkesin bir fikir sahibi olmasını sağlamıştır. Ama asıl önemli olan duygularıyla değil aklıyla hareket eden bir kurum olduğunu sergilemesidir.

Bana göre bu harekat nihai değil bir ara kademedir ve bundan sonraki operasyonlar için hazırlık niteliğindedir. Bölgemiz küçük operasyonlarla şekillenemez ve daha kapsamlı gelişmeler beklenebilir.

Sokakta küfredenle kavga etmeyeceğimizi ama kavga isteyene hak ettiği cevabı vereceğimiz gösterdik.